Gürsel Erol CHP İzmir'in konuğu oldu
CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol İzmir CHP İl başkanlığı tarafından düzenlenen ‘’Sorun Doğu'da, Çözüm Batı'da’’ adlı panele konuşmacı olarak katıldı. Gürsel Erol, CHP İzmir'in paneline katıldı
- Ege Postası
- 21.04.2016 - 20:48
A.HAKİM KÜÇÜK/EGE POSTASI - Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen panele İzmir CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, CHP eski il başkanı Ali Engin, Narlıdere Belediye başkanı Abdül Batur, Çiğli Belediye Başkanı, Konak Belediye başkanı Sema Pekdaş, CHP PM üyesi Mustafa Moroğlu, CHP PM üyesi Özkan Yılmaz, İl Kadın Kolları başkanı il yöneticileri, ilçe başkanları, ilçe kadın kolları başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Panele katılımın yoğunluğu dikkat çekti.
Paneli başlatan Yüksel; ‘’AKP iktidarı gelmeden önce 2002’de 7 şehit vermiştik şu anda günde 7 şehit veriyoruz. Bölgede bir sürü insan terörden zarar görmekte, ülkemizi meşgul ediyor. Bu yüzden bu panelde bugün terörü konuşacağız. ’’dedi.
TERÖR SORUNU HALA TAZE
Ben sizlerin demokrasinin, özgürlüğün, barışın kenti diyerek nitelediği Tunceli hakkında partililere günlük yaşam ve kültürü hakkında bilgi veren Erol; ‘’Ülkemizde bugünlerde yaşanan terör olaylarını değerlendirmek amacıyla ülke genelinde tüm örgütlerimizde bu panelleri gerçekleştiriyoruz. PKK’nın ilk eylemi Siirt’in Eruh ilçesinde gerçekleşti o günden bu güne 10.000 kamu görevlisi şehidimiz var 40.000 sivil vatandaşımızın kaybı, 4 milyon vatandaş zorunlu göçe maruz kalarak batı kentlerine yerleştirilmiş, göç ettikleri yerlerde kültürel, sosyal ve maddi zorluklar geçirmiştir. 32 yılda terörle mücadelede 1.5 trilyon dolar harcanmış bu açıklama sayın Numan Kurtulmuş’a ait. 32 yıl süre içerisinde toplam 6 cumhurbaşkanı 10 başbakan toplamda 11 genelkurmay başkanı 23 içişleri bakanı ve toplamda 20 hükümet değişti. Yani Türk siyasi tarihinde faaliyet gösteren hemen hemen bütün siyasi partiler terörle mücadele ile ilgili politika gerçekleştirdiler ama terör sorununda geldiğimiz nokta hala 1984’te başladığı gibi duruyor.’’ dedi.
AKP’NiN ÇIKARCI TERÖR POLİTİKASI
7 Haziran’dan sonra AKP’nin açılım politikası tersine dönerek terör operasyonların gerçekleştiğini belirten Erol; ’’ bölge insanın bu politika değişikliği ile ilgili bir yorumu var bölge insanı diyor ki devletin içerisindeki derin yapılar ve terör örgütleri anlaştılar bir danışıklı dövüş olarak bu kurguyu oluşturdular.7 Hazirana kadar AKP tek başına iktidar olmadıktan sonra Diyarbakır Sur’da kazılan hendeklerde ve PKK’nın sığınaklarını bölgede ki halk ve muhtarlar kentin bürokratlarına ihbarda bulunuyor ancak kimse cevap vermiyor. Ancak Rus uçağı düşürülene kadar iktidar bölgede mevcut terör örgütlerinin durumuna hakimdi ancak Rus uçağı düşürüldükten sonra bu durum değişti. Bölgede uyuşturucu kaçakçılığının yoğun olmasından kaynaklı birçok yabancı istihbarat elemanları ve onları kullanacağı taşeron örgütler mevcuttur. Hükümetin bir Suriye politikası var terör bahanesiyle terör bölgesi boşaltılacak mevcut Türkiye de bulunan 3 milyon Suriyeli oraya yerleştirecek ve vatandaş olacak bu çok ciddi bir seçmen ayrıca kentin inançsal yapısını bozmayacak.’’ dedi.
Bölge insanın iki ateş arasında ve çok çaresiz olduğunu ifade eden Erol; ’’Terör örgütünün baskısı ile karşı karşıya kaldığı için teröre istemsiz olarak yardımda bulunmaktadır bu durum devletin bölge halkına güven eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Bölgede bulunan emniyet güçlerinin %80’i polis okulu mezunu değil bu yüzden terörle ilgili eğitim almadıkları için bu yüzden bölge halkına bir psikolojik destek ve güven vermemektedir. Bölgenin milletvekili olarak konuşuyorum devlet bir köyü terör sebebiyle boşaltıyorsa sosyal devlet olduğunu unutmadan o köydeki halkın yaşam hakkının devamı için köylüleri sosyal iskana tabii tutmalıdır. Bugün terör eylemlerinden kaynaklı olarak yaşanan her Çözüm akan kandan, AKP’nin yanlış politikaları vardır.’’ dedi.
TERÖR ULUSAL SORUNDUR !
AKP İktidarının politikalarını eleştirmeye devam eden Erol; ‘’Çözüm sürecinde Habur sınır kapısında davullu ve zurnalı karşılamalar yaparak yargıçlara orada çadır kurup o teröristlere tutuksuz yargılanmaları hakkında karar verdirende AKP’dir. Diyarbakır da nevruzda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın iyi niyetli olduğunu dile getiren kadrolar şuandaki mevcut kabinede bakanlık yapmaktadır ve bu sorunların tamamının sebebi AKP hükümetinin yanlış politikalarıdır. Ancak bu sorun artık bir iktidarın, partilerin veya bir milletin sorunu değildir artık bu sorun ulusal bir sorundur. Ulusal sorunları çözüm TBMM’dir. Biz iktidar değiliz diye bu soruna mesafeli durmak çok büyük bir hatadır tam tersine çözüm önerilerini, çözüm politikalarını biz gündeme getirmeliyiz .Kurucu değerlerimiz ve devletimizin üniter yapısı dışında biz parlamentoda her şeyi konuşmalıyız.’’dedi
TABANA KULAK VERİLMELİ
Parti politikasına yeni bir söylem katacaklarını dile getiren Erol; ‘’Türkiye’nin önümüzdeki günlerde eğer kurumsal bir politika haline dönüştürebilirsek yeni bir söylem yaratacağız ‘’Radikal Özgürlük’’. Radikal Özgürlük eşit yurttaşlık hakkı, ve bu ülkede yaşayan herkesin yurttaşlık hakkı ile ilgili bir tanımlama tabii ki bunun altını dolduracağız partimizin bu konuda parti meclisinden geçmesi için rapor halinde sunacağız ve genel merkezimizde bunları tartışmaya açacağız. Kurumsal bir politika haline dönüştüreceğiz. Partimizde yaşanan en büyük sorunlarımızdan birisi ortak dil ve ortak görüşüdür. Biz parti meclisinde konuları tartışırız ardından parti o konuda bir açıklama yapar ve bu açıklama bizim ortak dil ve görüşümüzdür. Ancak tv kanallarında görüyoruz bir vekilimiz bir kanalda farklı bir görüşte diğer kanalda diğer vekil arkadaşımız bambaşka bir görüşte bu çok sorunlu bir durumdur. Devşirme adaylara karşı çıkacağız, dışardan siyasal beklenti olarak gelen kimseleri CHP’nin içerisine almayacağız. Bu çok sorunlu bir durumdur. Biz CHP sayesinde seçildik. Cumhuriyet sayesinde bir yere geldik. Önce hizmet yapacağız. Hiç birimiz partinin üstünde değiliz. Partinin kurumsal kimliği hepimizin üzerindedir. Devşirme adaylara karşı çıkacağız, dışardan siyasal beklenti olarak gelen kimseleri CHP’nin içerisine almayacağız. Merkez yoklamasına karşı çıkacağız. Emek veren insanların seçimlerde ilk sıralara koyulması gerekir. En büyük sorunlarımızdan biri de yönetim tarzımızın olmayışıdır. Lidere endeksli siyaset yapmaktır. Sosyal demokrat partiler lidere endeksli değil, tabana dayalı siyaset yapmalıdır. Eski düzene dönersek farklılık yaratacağımızı düşünüyorum. Dönem eylem dönemi, söz dönemi değil. Biz sokakta olacağız” dedi.
Yorum Yazın