Güzelbahçeli kadınların Özgecan eylemi sürüyor

Güzelbahçeli kadınlar, Mersin Tarsus’ta vahşice katledilen Özgecan Aslan için eylem yaptı. Kadınlar, Güzelbahçe Vapur İskelesi’nde öğle saatlerinde buluştu, yürüyüş yaptı, slogan attı.

Ege Postası
17.02.2015 - 15:01

İZMİR- Kadınlar üzerinde “Susma sustukça sıra sana gelecek ”Kadına şiddete hayır”, “Kadını değil, cinayeti engelle”, “Kadın olmak cinayet nedeni olamaz”, “Kadınlara özgürlük, katillere ceza”, “Bana ne giyeceğimi öğretme, oğluna tecavüz etmemeyi öğret”, “Kadını değil, kadına şiddeti yargıla”, “Haklı şiddet yoktur”, “Kadın hakkı, insan hakkıdır” yazılı döviz ve pankart taşıdı.
Güzelbahçe Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi ve CHP Kadın Kolları’nın katıldığı yürüyüş 1. Liman’da sona erdi.
Bu arada Türk Medeni Kanunu’nun kabulünün 89. Yıldönümü ve kadına yönelik şiddet ile ilgili olarak CHP Güzelbahçe Kadın Kolları Başkanı Belgin İpekoğlu, bir açıklama yaptı. İpekoğlu şunları söyledi:
“Özgecan, kavramların anlamsızlaştığı, aklın asla kabul edemeyeceği bir şekilde hunharca kopartılıp alındı aramızdan. Erkekliğini kadınlar üzerinden tanımlayan erkek egemen zihniyet özgeyi çaldı sevdiklerinden. 20 yaşındaki kızımızı öldürdüler. Ayşe paşalı, Güldünya ve N.Ç ve daha niceleri gibi adını ölümüyle öğrendiğimiz Özgecan, evine gitmek için bir dolmuşa binmişti. Gidemedi.”
Kadın cinayetlerinin son 12 yılda yüzde 1400 arttığını tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarının ise bir ‘cinskırım’ boyutuna ulaştığını savunan İpekoğlu, “ Özgecan’ın kanı sadece 3-5 kişinin değil, Kadına Değer Vermeyen Sistemin de Ellerindedir! Bu yüzden diyoruz ki Kadına şiddet ve kadın cinayetleri sistematik ve politiktir. Tecavüz kasten ruh öldürmektir. ‘Kadın mahallenin namusudur’, ‘Kreş eken huzurevi biçer’, ‘Kadınlara hak verilmemeli’ ‘Evlenilecek kadınlar itaatkârlık eğitiminden geçirilerek ehliyetlendirilmeli’ gibi söylemlerle kadınlara karşı düşmanlığı kışkırtan, her biri ayrımcılık ve psikolojik şiddet içeren söylemleri ile Bugüne kadar cinsel şiddet kriz merkezleri dahil olmak üzere, hiçbir kurumsal mekanizmayı işletmeyip, gerekli merkezleri açmayan, Tecavüzcüleri 'namus', 'ağır tahrik' adı altında aklayıp 'çığlık' atmayı öneren. AKP iktidarının 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' adı ile çıkardığı 'Fıtrat Gölgesinde ki yasanın, Kadınların haklarını korumaktan ne kadar uzak olduğu ve yetersiz kaldığını görülmektedir” dedi.
İpekoğlu şöyle devam etti:
“Biz; kadınlar, namusun kadınlar üzerinden tanımlanmasını kadınların aile kurumuna ve anneliğe hapsedilmesini saçımızın eteğimizin makyajımızın Kahkahamızın tartışılmasını istemiyoruz.
Erkeklerin ve iktidarın bedenlerimiz üzerinde söz sahibi olmasından yıldık. Usandık. Kadının bir meta haline getirilmesine, kadının giderek kendisini öyle algılamasına karşıyız. Yurttaş olarak kadını koruyamayan, kadına yönelik her türlü şiddeti hatta cinayetleri körükleyen, kadını yok etmek için oluşturulmuş eril kültürü kınıyor, Özgecan’a rahmet, bu acıyı yüreğinde hisseden herkese başsağlığı diliyoruz."