Dolar 34,6441
%0.26
Euro 36,3492
%0.13
Altın 2.926,670
%0.3
Bist-100 9.636,00
%-0.25

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İTO'da 3 partiden 1 Kasım mesajları

İTO'da 3 partiden 1 Kasım mesajları

İzmir Ticaret Odası 1 Kasım seçimleri öncesi siyasi parti temsilcileriyle bir araya geldi. Üç oturumla gerçekleşen zirvede CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural ve AK Parti İzmir Milletvekili İbrahim Turhan partilerinin vaatlerini anlattı, CHP'li Böke, MHP'li Vural ve AK Partili Turhan'dan

  • Ege Postası
  • 21.10.2015 - 17:08
İZMİR - MHP Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural, İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ekonominin içinde bulunduğu ortamın, ekonomik kararları ve beklentileri de etkilediğini ifade ederek partisinin ekonomi politikalarını anlattı. Toplumsal merkez değerlerinin tehdit altına girmesini en büyük tehlike olarak gördüklerini ifade eden Vural, ülkede toplumun merkezini oluşturan değerlerin yozlaştığını, devletin ve milletin bu değerlerden uzaklaştığını, toplumsal istikrarsızlığın körüklendiğini öne sürdü. Ülkede huzur ve güven ortamının ortadan kalktığını ileri süren Vural, dış politikada önceliklerin değiştiğini, ülkenin ekseninin kaydığını ileri sürdü. Parti olarak demokrasiyi çok önemsediklerini vurgulayan Vural, Türkiye'nin Dünya Demokrasi Endeksi'nde 98. sırada yer aldığını ifade ederek, "Çünkü demokrasiyle beraber devlet ve merkez değerler arasında çatışma değil uyum gelişir. Demokrasinin olmadığı yerde ticarette gelişmez, hürriyetlerin olmadığı yerde olduğu gibi" dedi. Türkiye'nin hukukun üstünlüğü endeksinde 80. sırada yer aldığını, herkesin her an makul şüpheli hale gelebileceğini belirten Vural, "Türkiye'de canlı bombalar olmasına rağmen eylem yapmadan içeri alınmayanlar bugün burada bir sözünden ya da bir tivitinden dolayı makul şüpheli olarak her zaman içeri alınabilir, sorgulanabilir" diye konuştu. Türkiye'nin ekonomik sorunlarının çok olduğunu öne süren Vural, büyümenin son 6-7 yıldır yüzde 3'ler seviyesinde olduğunu, refahın sağlanamadığını, toplumun beklentilerine cevap verilemediğini ileri sürdü.



'CİDDİ SIRA KAYBETMİŞİZ' 

Oktay Vural'dan sonra meclis üyelerine konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye'nin Küresel Barış Endeksi'nde gerilediğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

"Ben gülümsemesiyle tanınan bir siyasetçiyim ancak gülemiyorum. Katliamı yaşayalı 10 gün oldu. 102 can kaybedildi. Acımız büyük mücadelemiz de büyük. Biz biriz. 7 Haziran'dan sonra her sabah bu terör katliamları olmasın diye Türkiye'yi ve bizleri savunan asker ve polislerimizi de şehit veriyoruz. Bize düşen ödevin ne kadar büyük olduğunu gördük. Birlikte yaşama kültürümüzü de kaybettik. Toplumsal barış ekonomimizi de etkiliyor. Yaşarken de yavaş yavaş ölüyoruz. Küresel Barış Endeksi'nde Türkiye 162. ülke arasında 135. sırada. Ciddi bir sıra kaybetmişiz. Sadece sınır ötesinden Türkiye'ye taşınmış olan huzursuzluk değil kendi içimizde yaşadığımız huzursuzluk da bu ölçümün bir parçası."



'GÖNÜL İSTERDİ Kİ TEKLİF ÜÇ AYLIK BİR SEÇİM HÜKÜMETİ TEKLİFİ OLMASAYDI'

AK Parti ile koalisyon görüşmelerini yapan ekibin içinde yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, AK Parti'nin üç aylık bir seçim hükümeti teklifi ile geldiğini kendilerinin dört yıllık güçlü bir koalisyonda ısrar ettiklerini anlattı. Böke, şöyle konuştu:

"Türkiye'de 2014 yılında 90 milyar dolar ekonomik kayıp vardı. İlk yapmamız gereken şey kavgayı bitirelim. Vatandaş lütfen bir araya gelin ortak akıl üretin dediği mesajını çok net aldık. Biz bu mesajı aldığımız için yeni bir iktidar anlayışına ihtiyaç olduğu için yüzde 60'lık bloğa çağrıda bulunduk. 'Koalisyon kurulacaksa gelin birlikte kuralım' dedik ama olumlu yanıt alınamadı. Önümle bir fırsat olduğunu da biliyorduk. AKP ile görüşmelerde dört yıllık bir sürece ihtiyacımız olduğunu paylaştık. Koalisyon kurulmadan ömür biçmek doğru olmaz. Gönül isterdi ki gelen teklif üç aylık bir seçim hükümeti teklifi olmasaydı. Temsiliyeti güçlü bir koalisyon ortaya çıksaydı ama olmadı."

'SURİYELİ MÜLTECİLERİN DÖNECEĞİ BİR ÜLKENİN İNŞAASINA KATKI KOYACAĞIZ'

CHP'li Sayek, işadamlarının sorusu üzerine Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmeyeceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Suriyeli mültecileri geri döndürmeyeceğiz. Herkes kendi vatanında yaşamak ve ölmek ister. Onların dönebileceği bir ülkenin inşası bizim için öncelikli. İsteyenler evine gidebilmeli. Kendi vatanlarına dönme özgürlüklerine yaşabilecekleri bir dünyanın oluşmasına katkıda bulunacağız. Kapsayıcı bir bütçe önerisiyle mecliste ilk adımı attık. BM tarafından tercüme edildi ve uluslar arası platformlarda kullanılıyor. İnsanca yaşam için bir bütçe oluşacak bunu da birlikte omuzlayacağız. Türkiye AB'ye girmede mülteci krizini yaşamamalı. Uluslararası muhataplara bunun onların da sorunu olduğunu hatırlatmalıyız."  

İZMİR’E YATIRIM YAĞACAK
İTO’da kürsüne son çıkan isim AK Parti İzmir milletvekili İbrahim Turhan oldu. Turhan 7 Haziran seçimleri öncesi de konuk olduğu İTO’da aynı konulara değineceğini ve tekrar olacağını söyleyerek üyelerin sorularını yanıtladı. Turhan İzmir’de gerçekleşecek yatırımlarla ilgili soruya “Hazır olun, şemsiyelerinizi açın İzmir’e yatırım yağacak” dedi.
 
KILI KIRK YARARAK HESAPLIYORUZ
Turhan asgari ücret konusundaki soruya ise, “Asgari ücret sadece asgari ücretle yaşayanları ilgilendiren bir konu değildir. Asgari ücret bütün bir sistemi etkileyecek bir unsurdur. Asgari ücrette yapacağınız düzenlemenin asgari ücretin üzerinde maaş alanlarla ilgili de bir hak yaratacaktır. Bu yüzden biz asgari ücreti planlarken kılı kırk yaran bir yöntemle çalışma yürüttük. Sanayi kesimine sağladığımız üretim teşvikleriyle, birim iş gücü maliyetini bugünkü seviyede tutacak azami ücreti belirlemeye çalıştık. AK Partinin taahhüt ettiği 1300 TL bütün ihtimaller hesaplanarak, kimseye yük oluşturmayacak şekilde hesaplanmıştır.  Bunun dışındaki görüşler Türkiye için riskler yaratabilir” yanıtını verdi.
 
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YORUMU
Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü sorunu ve tutuklu gazeteciler ile ilgili soruları yanıtlayan Turhan, “Biz en ileri normlarda basının özgür olmasını istiyoruz. Ama basında yer alan bazı haberlere yorumlara karikatürlere baktığınızda nezaket ölçüsünü bir hayli aşan ifadeler tahammül edebilmek, bunların yazılabilir olması açısından önemlidir. Eksikliklerimiz vardır ama var olana da saygı göstermemiz gerek. Yabancı bazı basın yayın organları Türkiye’deki durumu iyi bilmedikleri için buradaki yaşananları oldukça abartılı veriyorlar. Dünyanın en ileri ülkesindeki demokratik standartlar neyse, barışçı gösteri ve yürüyüş hakkındaki standartlar neyse onların Türkiye’de olmasını istiyorum. Ama insanların gizlenerek ellerine Molotof aldıkları bir toplantıyı özgürlük olarak kabul etmiyorum. Paralel yapı gibi siyaset dışı bazı kurguların Türkiye’de söz sahibi olmasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
 
1 KASIM SEÇİMLERİ BU DÖNEM İÇİN SON OLMALI
Siyasilerin sunumlarının ardından İTO Ekim ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın da gündeminde 1 Kasım seçimleri vardı.

Seçim sonunda hükümetin bir an önce kurulup faaliyete başlaması gerektiğini işaret eden Demirtaş, “1 Kasım seçimlerine çok az süre kaldı. Oda olarak, hangi parti ne kadar milletvekili çıkartacak bizi çok ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren ‘ İstikrar içinde iş ve yatırım ikliminin yaratılması’ O nedenle siyasetçilerden toplumu germemelerini, seçimlerden sonra ön yargılarından arınarak ülkemizin geleceği için hükümet oluşturmasını bekliyoruz. 1 Kasım seçimleri bu dönem için son olmalı. Sandıktan hangi sonuç çıkarsa çıksın parti lideri bunun gereğini yerine getirmeli. Çünkü siyasetçinin işi sorun çıkarmak değil sorun çözmektir. Seçimden sonra hızla hükümet kurularak terör başta olmak üzere ülkemiz problemlerinin üzerine gidilmelidir” şeklide konuştu.
 
BÜYÜME YAVAŞLAYACAK
Sözlerinde dünya ve ülke genelinde yaşanan sorunlara değinen Demirtaş, “Dünya, ‘yavaş büyüme’ trendine girdi.  Gelişmiş ülkelerde yavaş büyüme, düşen fiyatlar ve düşük enflasyon var. Gelişmekte olan ülkeler ise düşük talep, yüksek işsizlik ile yüz yüze. Büyüme beklentilere paralel olarak devam ediyor. Enflasyon yüzde 7,95 ile beklentimizin üstünde 2016 ile 2017’de büyümemiz yavaşlayacak. Hatta durgunluk endişesi var 1 Kasım’dan sonra ülkemizi yönetecek hükümete, hem de gelişmiş ülkelerin yöneticilerine ‘genişlemeci ekonomik politikalarla iç talebin canlandırılmasını’ öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Öte yandan İzmir turizmiyle ilgili konuşan Demirtaş, “İzmir kullanılabilir kişi geliri en yüksek 3. il. Temmuz ayı itibariyle ihracatımız 10.5 milyar dolar. Turizmde geriliyoruz ama bu sonuç normal. Çünkü 16 ülke yönetimleri, vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeyin uyarısı yaptı. Ama biz yine de turizm için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.