İki ismi suçladı: Beni sattılar
"Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında açılan dava açılan Süleyman Yeşilyurt'un ilk duruşmada tahliyesine karar verildi.
- Ege Postası
- 01.06.2017 - 15:50
"Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında açılan dava açılan Süleyman Yeşilyurt'un ilk duruşmada tahliyesine karar verildi. Yeşilyurt program çıkışı birlikte program yaptığı Mustafa Armağan ile Yavuz Bahadıroğlu'na çok sert tepki gösterdi, "Beni sattılar" dedi. Avukat kızı ise "O program gerçekten yayınlanmaması gereken bir programdı" diye konuştu.
"Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarını işlediği gerekçesiyle başlatılan soruşturmada tutuklanan Süleyman Yeşilyurt'un ilk duruşmada tahliyesine karar verildi.
Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Yeşilyurt ile kızı olan avukatı Berrin Yeşilyurt katıldı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Süleyman Yeşilyurt, kendisinin tarih araştırmaları yaptığını, Mustafa Armağan ile 2011 yılında Osmanlı tarihi konusunda bilgiye sahip olduğu için tanıştırıldığını, siyasi görüşlerinin farklı olduğunu savundu.
Yeşilyurt, şöyle konuştu:
“Mustafa Armağan 'Derin Tarih' isimli derginin ve programın genel yayın yönetmenidir. Kendisi tarafından yapılan televizyon programına 8 kere katıldım. Yavuz Bahadıroğlu'nun da olduğu programa 4 defa katıldım. 2014 yılında Fetullah Gülen üzerine 'Pensilvanya Cambazı' isimli kitap yazdım. 2015 yılında Mustafa Armağan bu kitapla ilgili konuşmak üzere beni Yavuz Bahadıroğlu'nun da bulunduğu 'Derin Tarih' isimli programa konuk olarak çağırdı. Fetullah Gülen ile ilgili sert eleştireler yapmam üzerine programı yarıda kestiler. Benim bunları anlatmamdaki gaye iddianameden anladığıma göre bu kişiler beni birkaç defa gördüklerini söylemiş, kendileriyle ilgili vaziyeti kurtarmak istemişler. Doğruları anlatmıyorlar.”
YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM ÖZÜR DİLERİM
"Zayıf halka" olarak kendisine dava açıldığını iddia eden Yeşilyurt, şunları aktardı: "İddianamede yer alan ve program çözüm tutanağında yer alan konuşmaları Atatürk'e hakaret kastı ile yapmadım. Üslup ve yorum farklılığı kapsamında ele alınması gerekir. Yanlış anlaşıldıysam da Türk milletinden özür dilerim.
BENİ NASIL SATTIKLARINI ANLADIM
Programda benimle birlikte yer alan kişilerin beyanlarından beni nasıl sattıklarını anladım. Programa katıldığıma pişman oldum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Türk milletinden defalarca özür diliyorum. Bu programı yapan kişilerin huzurunuza gelmeyip benim getirilmemi adalet adına kabullenemiyorum. Beraatime karar verilmesini istiyorum.”
Mahkeme, sanık Süleyman Yeşilyurt'un savunmasının alınmış olması, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak, tahliyesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
KIZI: O PROGRAM YAYINLANMAMALIYDI
Duruşma çıkışında açıklama yapan Berrin Yeşilyurt, şöyle konuştu:
"İlgili kişiler kendilerini kurtarmak adına müvekkilimi satarak bir kurban seçti. O da benim babam oldu ama kaçmadı, teslim oldu. 20 gündür cezaevinde mağdur edildi. Kendisi Atatürkçü milliyetçi bir insandır. Bu ülkenin kurucusuna hakaret edenler varsa cezalandırılmaları gerekir ancak müvekkilim kurban edilip tek başına bırakıldı. Babam 'Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim' dedi mahkemede. O program gerçekten yayınlanmaması gereken bir programdı. Biz de o programa katılmamasını çok istedik. Programın kasıtlı yapıldığını düşünüyorum.”
İddianamede, sanık Yeşilyurt'un "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret” ile “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Yorum Yazın