İzmir'de Gülen Cemaati'ne yakın vakıf ve hastaneye polis operasyonu
İZMİR'de merkezi bulunan Türkiye Tabibler Vakfı ile vakfın sahibi olduğu Şifa Üniversitesi Hastanesi ve iş ilişkileri bulunan Bursa'da şirkette polis araması başlatıldı. Cemaate para aktarmak ve evrakta sahtecilikle suçlanan şüpheliler, arasında Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necmi Gökay'ın da bulunduğu belirtildi. İzmir'de Gülen Cemaati'ne yakın vakıf ve hastaneye
- Ege Postası
- 24.06.2015 - 11:02
SUÇLAMA; CEMAATE PARA AKTARMAK
Vakfın idari birimleriyle mali durumlarının yönetildiği birimlere giren polis ve müfettişler, burada daha önceki araştırmalarında elde ettikleri bilgiler ışığında belirledikleri evrağa el koydu. Para akışlarını gösteren belgeler ve bilgisayar kayıtları polisler tarafından alındı. Bu belgeler üzerinde polis ve vergi müfettişlerinin ortak araştırma yapacakları açıklandı. Soruşturmanın vakıftan, cemaate usulsüz yollardan para aktarıldığı ve evrakta sahtecilik yapıldığı iddiasına üzerine yürütüldüğü ifade edildi. Sahtecilik ve para aktarmakla suçlanan kişiler arasında, Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Necmi Gökay ile diğer yöneticilerin de bulunduğu kaydedildi.
Polisin halen hastanede muayene olmak üzere bekleyen hastaların bulunmasından dolayı şüpheli vakıf yöneticisi doktorların ifadelerini daha sonra alacakları açıklandı. Şüpheli vakıf yöneticileri hakkında gözaltı işlemi yapılmayacağı sadece ifadelerinin alınacağı ancak evraklardaki incelemeler tamamlanıp suçlamalarla ilgili bilgiler bulunmasıyla da bu kez gözaltı işleminin yapılabileceği polis yetkililerince ifade edildi.
VAKIFTAN AÇIKLAMA
İzmir'de, Fetullah Gülen Cemaati'ne para aktardıkları ve evrakta sahtecilik yaptıkları suçlamasıyla polisin arama yaptığı Türkiye Tabibler Vakfı'nın önünde Yönetim Kurulu Yedek Üyesi İbrahim Hacıbeyoğlu ile Vakıf Genel Sekreteri Alaattin Şahin açıklamalarda bulundu. Vakıf olarak Şifa Üniversitesi'nin kurucusu olduklarını belirten Alaattin Şahin, şunları söyledi:
"Biz 2011 yılında Bornova'daki hastaneyi, 2012 yılında ise Basmane'deki hastaneyi Şifa Üniversitesi'ne devrettik. Yani bizim hastanelerle ilgimiz kalmadı. Bu zaten resmi evraklarda ve ticaret sicil belgelerinde de var. Buraya gelmeden önce bunlara baksalardı anlaşılırdı. Kentin çeşitli yerlerinde açılan sağlık merkezleri var. Ancak, onlarda zaten devir işlemlerinden sonra oldu. Biz sadece burs veren bir vakıf durumundayız. Hiçbir bağlantımız yok. Ayrıca bizim elimizde iki tane de hastane açma yetki belgesi vardı. Bunlardan birisini Bursa'daki arama yapılan şirkete devrettik. Diğerini ise, İzmir'de son seçimlerde AKP'den aday olan bir aileye verdik. Şimdi o ailenin hastanesinde de arama yapılıyor mu bilmiyorum."
Vakıf müfettişlerinin araştırmaların yeni tamamladığını ve müfettiş raporlarını 2015 yılı başında teslim aldıklarını ancak orada bu türlü suçlamaların hiçbirisinin de olmadığını anlatan Şahin, "Vakıf üniversitelerinin kurulması içir bir devlet üniversitesinin garantörlüğüne ihtiyaç vardır. Bizim üniversitemizin, garantörü de 9 Eylül Üniversitesi'dir. Burada şimdi tam üniversite çağındaki gençler için tercih zamanı. Ben bunu bizim üniversitemize karşı bir algı amaçlı yapıldığını düşünüyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Türkiye'deki ilk 500'e giren öğrenciden 15'ini yine benim üniversitem alacak. Ayrıca tüm branşlarda da yüzde yüz doluluk yaşayacağız" dedi.
AK PARTİ ADAYININ HASTANE DEVRİNDE USULSÜZLÜK SAPTANMAMIŞ
Türkiye Tabibler Vakfı Genel Sekreteri Alaattin Şahin'in hastane açma yetki belgesi devrettikleri iki firmadan birisinin sahiplerinin Ak Parti'den milletvekili adayı olduğunu söylemesi üzerine o konuda da açıklama geldi.
Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, her iki devir anlaşmalarının da incelendiği ancak usulsüzlüğün Bursa'daki şirketli ilgili olduğu, Ak Parti adayına devrin rayiç bedel üzerinden yapıldığının saptandığı belirtildi. (DHA)
Yorum Yazın