İzmir'de karakolda dayak kararında garip ifadeler
Karakolda feci şekilde dövülen Fevziye Cengiz ve polislere aynı cezayı veren mahkemenin, 'polislerin Cengiz'i yerde debelenirken şamarladığını' ve Cengiz'in olaydan önce 'içkili yerde çalışmak için' başvurduğunu belirtmesi dikkat çekti. İzmir'de karakolda dayak kararında garip ifadeler
- Ege Postası
- 30.06.2015 - 10:01
‘POLİSE HAKARET ETTİ’
Mahkeme polislerin cezasını ertelememişti, ancak polisler denetimli serbestlik hükümlerine göre 18 ayın altında ceza aldıkları için cezaevine girmeyecekler. Mahkeme Cengiz’e verdiği cezayı günlüğü 20 TL’den 8 bin 840 TL para cezasına çevirerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında ertelemişti.
Mahkeme, gerekçeli kararında yanında kimliği olmayan Cengiz’in, müzikhollerde denetim yapan polislerin karakola götürmek istemeleri üzerine polislere hakaret ettiği savundu. Cengiz’in, “165.8 promil alkollü” olduğu vurgulanan kararda ayrıca eliyle üç polisi “ittirdiği, itişme sırasında polis Tekin Doğan’ın sağ elinde 0.5 cm.’lik yüzeysel sıyrık meydana geldiği” ileri sürüldü. Karakolda polislerin, “Cengiz’in davranışlarına tahammül edemeyip” ifade odasına sokarak dövdükleri ve şiddetin 4 dakika sürdüğü anlatıldı.
Kararda “Fevziye’nin karşı koymaya çalıştığı, yerde debelendiği, Beyit’in, yerde debelenmeye devam eden Fevziye’yi şamarlamaya devam ettiği” ifadesi kullanıldı. Kararda, bazı AİHM ve Yargıtay kararlarına atıf yapılarak, “Şiddet eyleminin ani geliştiği, Cengiz’in kelepçelenerek kontrol altına alınmasından sonra polislerin şiddete kendiliklerinden son verdikleri” kaydedildi.
‘SİSTEMATİK DEĞİL’
Ayrıca, Cengiz’in olaydan 6 ay önce içkili yerlerde çalışmak amacıyla 6 aylık periyodik kan muayenesi için Zührevi Hastalıklar ve Fuhuşla Mücadele Komisyonuna başvurduğuna ilişkin “bilgiye” de yer verilmesi dikkati çekti. Feci dayağın işkence olarak görülmemesine ilişkin bazı AİHM ve Yargıtay kararlarına atıf yapılırken, “işkence teşkil eden yaralama, hakaret, tehdit, taciz fiillerinin ani değil, sistematik ve belli bir süreç içinde işlendiğini ve kötü muamelenin işkence sayılması için asgari ciddiyet düzeyine ulaşması gerektiği” savunuldu.
‘İşkence sayılmalı’
Karara karşı çıkan kadın Hâkim Aynur Mutlu Altın ise polislerin kimlik tespiti için sağlıklı bir şekilde karakola aldıkları kadına karşı, “ayakta dolaşmasına, yerinde oturmamasına kızarak kamu otoritesini ve gücünü hissettirmek, sindirmek ve hakaretin cezasını vermek” amacıyla işkence yaptıklarını belirtti. Altın, Türk Ceza Kanunu’nda ve AİHM kararlarında, “eylemlerin işkence sayılması için sistematik ve belirli bir süreç içinde işlenmesi” koşulu olmadığını vurguladı. (Radikal)
Yorum Yazın