KKTC'nin 33. yılı kutlandı

İzmir Konsolosu İpal Emin ve Konsolos Yardımcısı Gülşa Öneri Bayar'ın ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu, Korgeneral Atilla Gülan, Emekli Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, fahri konsoloslar, askeri erkan ile iş ve siyaset dünyasından davetliler katıldı. 

Barkovizyon gösterisinin ardından konuklarına hitap eden İpal Emin, Kıbrıs Türk halkının hür iradesiyle kendi geleceğini belirleme hakkından hiçbir şekilde ödün vermeyeceğini, zorlu ama haklı mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu bundan tam 33 yıl önce tüm dünyaya kanıtladığını ve 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini ilan ederek tarihi mücadelesini taçlandırdığını söyledi. 

Kıbrıs Türkü'nün bağımsızlık mücadelesinin Dr. Fazıl Küçük ve Denktaş'ın öncülüğü ile başladığını ve 11 yıllık direnişin ardından, anavatan Türkiye'nin garantörlük hakkını kullanarak 1974'teki haklı müdahalesiyle, adada huzura, barışa ve özgürlüğe kavuşulduğunu anlatan Emin, "Olmazsa olmazlarımız: Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğüyle yıllarca süren zorlu ve haklı mücadelelerin ardından tesis edilen güvenliğinden asla vazgeçmeyeceğimizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Kıbrıs'taki varlığı, tüm adadaki barışın ve huzurun teminatıdır" dedi.

İYİMSER, ANCAK İHTİYATLI
Adada yan yana yaşamaya mecbur olan iki halkın aralarındaki sorunları, eşit düzeyde yürütülecek müzakerelerle çözebileceğine inandıklarını belirten Konsolos Emin, "İki taraf arasındaki müzakereler, halen devam etmektedir. Cumhurbaşkanımız ve müzakere heyeti, iyimser ancak ihtiyatlı bir şekilde çözüm için çaba sarfetmektedir. Hedefimiz, iki eşit halktan ve onların kurdukları yönetimlerinden oluşturulacak, iki kesimli, iki kurucu devletten oluşan, siyasi eşitlik ilkesine dayalı, haklarımızın korunduğu yeni bir federasyondur. Barışçıyız ama haklarımızı çiğnetmedik çiğnetmeyeceğiz. Anavatan Türkiye'nin garantörümüz olarak var olmadığı hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğiz. Cumhuriyetimizin 33. yıldönümünü kutladığımız bu mutlu ve gururlu günümüzde, adada Kıbrıs Türk varlığının devam ettirilmesinde bizlere sağladığı koşulsuz destek ve yardımlarıyla her zaman yanımızda olan anavatan Türkiye'mize, adada güven ve huzur içinde yaşamamızı sürdürmemizi sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri'mize, bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

TÜRKİYE'YE MÜTEŞEKKİRİZ
Türkiye'nin manevi desteğinin yanı sıra maddi desteğiyle de hayata geçirilen projelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin eğitimden sağlığa, turizmden ulaşıma, ticaretten temsiliyete kadar her alanda varlığını gösterdiğini, 13 üniversitesiyle, zirai ve süt ürünleri ihracatıyla azimle çalışmaya, üretmeye ve sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme ve refah seviyesini yükseltme çabası içerisinde olduğunu ifade eden Emin, konuşmasını şöyle tamamladı: 

"Asrın su projesi olarak adlandırdığımız, anavatan Türkiye'nin gerçekleştirdiği projeyle, denizaltından geçirilen boru hattı Kuzey Kıbrıs'ı suya kavuşturmuştur. Çağımızın en kıymetli doğal kaynaklarından biri olan suyun ülkemize ulaşması, Kıbrıslı Türkler'in yaşamını rahatlatmış, tarım, turizm ve daha birçok alanda sağlayacağı ekonomik katkılarla bizlere can vermiştir. Bunun için anavatan Türkiye'ye müteşekkiriz. Koparılamaz bağlarımızın mevcudiyeti, bizlerin en büyük güvencesidir. Biz, tek millet iki devletiz. Kıbrıs Türk halkı, büyük Türk Ulusu'nun kopmaz parçası olduğunun bilinciyle hareket etmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğünün, egemenliğinin, vatanına sahip çıkışının adıdır."

İzmir Konsolosu İpal Emin'in konuşmasının ardından İzmir protokolüyle birlikte pasta kesildi.