Kadınlar güçlü Türkiye istedi
Güzelbahçe’deki Cumhuriyet Kadınları, Anneler Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Yarımada Güçbirliği Derneği’nin oluşturduğu Sivil Toplum Güçbirliği Platformu tarafından düzenlenen “Güçlü kadın, güçlü Türkiye” konulu panelde konuşan İstanbul Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba, “Kurtuluş Savaşı'ndan daha zor günlerdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti elden gidiyor” dedi.
- Ege Postası
- 16.03.2018 - 10:28
Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele Türk Parlementerler Birliği İzmir Şube Başkanı Metin Öney, eski milletvekili Güler Aslan, CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Kazım Çam, İyi Parti Güzelbahçe İlçe Başkanı Nurdan Ermin, Balçova İyi Parti İlçe Başkanı Serap Özöktem ve çok sayıda davetli katıldı.
Panel öncesi konuklara hitap eden Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, “Çağdaş Türk kadınının modeli, Atatürk’ün bize çizdiği kadın modelidir. Güzelbahçeli kadınlar Atatürk’ün bize çizdiği modern Türk kadınlarıyla doludur ve Büyük Önder’in yolundan gider” dedi.
Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şube Başkanı Mesude Öney, “Biz kadınlar tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet bir kadın devrimidir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinde biz kadınların da kanı vardır. Üç beş çapulcunun hayatımızı yönetmesine izin vermeyelim” dedi.
“KADIN KOTASI ZORUNLU OLMALI”
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde gazeteci-TV Haber Programcısı ve İYİ Parti GİK Üyesi Ruhat Mengi , “İstiklal Marşımızın bestesinden ne isteniyor, Türk ve Türkiye kelimeleri neden kaldırılmak isteniyor” diye konuştu.
CHP Eski Parti Meclisi Üyesi ve Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans öğretim üyesi olan Elfin Tataroğlu, “Eğitim olmadan güçlü kadın olmuyor. Türkiye’nin güçlü kadınları, Halide Edip’tir, Bahriye Üçok’tur, Türkan Saylan’dır. Türkiye’de siyasi partilerin tüzüklerine değil, Anayasa’ya konulacak bir madde ile kadın kotası zorunlu hale getirilmelidir” dedi.
“ARTIK ANALAR AĞLAMASIN”
İstanbul Şehit Anaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba da 1993 yılında oğlunu şehit verdiğini belirterek, “Acısı hala içimde. Oğluma söz verdim, dernek kurup senin ve senin gibilerin sesi olacağım dedim. Yurdun dört bir köşesini geziyorum, dilimin döndüğünce haksızlıkları anlatıyorum” dedi. Akbaba şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti elden gidiyor. Atatürk’ün kurduğu her şeyi satıp savıyorlar. Şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. İstiklal Marşımıza geldi. Türkiye Kurtuluş savaşından daha zor günlerde. Hepimiz birer Nene Hatun, Şerife Kadın, Ayşe Bacı ve Halide Edip olmalıyız. Hani şehitler olmayacaktı. Artık analar ağlamasın”
Oturumu yöneten Tülin Eraslan ise “Kadınlarımız üç çocuk yaparak siyasete nasıl girecekler. Kadınlarımızın siyasette, toplumsal yaşamda olmaları istenmediği için en az üç çocuk doğurmaları yönünde telkin yapılıyor” şeklinde konuştu.
Panel sonrası konuşmacılara “Fark yaratan kadınlar” plaketi ile çiçek sunuldu.
KADINLARIN TALEPLERİ
1- Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının müfredata dahil edilerek okul öncesi dönemden itibaren çeşitli eğitim materyalleri ile öğretilmesi. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde ise ders içeriklerine dahil edilmesi.
2- Kesintisiz 4+4+4 eğitim sisteminde kız çocuklarının okula devamlılığının denetlenmesi ve bu zorunluluğunun devlet tarafından ailelere bildirilmesi.
3- Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Geçici Komisyonu'nun daimi komisyona dönüştürülüp sürekli çalışır hale getirilmesi. Her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçe oluşturulması.
4- Medeni Kanun'un 124. Maddesine göre 'Erkek ve kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez' hükmü Çocukları Koruma Kanunu'na göre '18 yaş altındaki her birey çocuktur' hükmü ile çelişmektedir. 18 yaşını doldurmadıkça, hakim izni dahil olmak üzere herhangi bir çocuğun evlenmesinin önünü açın ve 18 yaş altı çocuklara imam nikahı kıyılmasını engelleyici tüm mevzuat değişikliklerinin yapılmasını istemekteyiz. Mevzuatta kadına yönelik ayrımcılık içeren hükümlerin kaldırılması, cinsel istismar suçlarında mağdurun beyanının esas alınması, 18 yaşını doldurmayan çocuklara imam nikahı kıyan görevli ve buna izin veren aileye ceza hükmü uygulanması.
5- Yazılı, görsel ve dijital medyada kadın kimliğini değersizleştiren, erken yaşta evliliğe ve çok eşliliğe özendiren toplumu ve kadın statüsünü zedeleyici programların kaldırılması. Kurumsal şirketlerin sosyal sorumluluk iletişimine kadın- erkek eşitliğinin dahil edilmesi; sanat, kültür ve katma değer sağlayan etkinliklerde olabildiğince kadının toplumdaki yerine vurgu yapılması. Alanında yer edinmiş başarılı kadınların bu çalışmalarda ve yazılı, görsel, dijital medyada yer alması.
6- Okullarda cinsel istismarı önleyici eğitimlerin çocuklara ve ebeveynlere verilmesi ve yaygınlaştırılması. Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar suçlarında sanığa indirim yapılmasının kaldırılması ve mevzuatın bu yönde değişikliğe uğraması.
7- Kadın istihdamında fırsat eşitliğinin sağlanması, kadın ve erkeğe eşit ve zorunlu doğum izni verilmesi, işçi, memur ayrımı olmaksızın tüm çalışanlara eşit izin verilmesine yönelik gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması.
8- Torunlarına bakan kadınlara para ödenmesi yerine bu bütçenin okul Öncesi Eğitimi yardımı olarak çocuğun bakıldığı veya eğitim gördüğü okul öncesi kurumuna ödenmesi. Kamu, özel işyerleri, belediyeler ve devlet kurumlarında çalışan ailelerin çocukları için bakımevleri ve kreşler açılmalı. Bu bakımevlerinin açılması kararı yalnızca 'çocuk bakımı kadının değil erkeğin de yükümlülüğünde olduğu gözetilerek o kurumda çalışan kadın sayısına göre değil, toplam çalışan sayısına göre hesaplanmalıdır' gerekliliğindenyola çıkılarak gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması.
9- Siyasette, kamu ve özel sektörde; Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW), eşit temsili ve Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) gereği; karar mekanizmalarında kadınların eşit temsile sahip olması ve gerekli mevzuat değişikliğinin yapılmasın talep ederiz.
Yorum Yazın