Dolar 34,1832
%0.14
Euro 38,1881
%-0.15
Altın 2.928,190
%-0.18
Bist-100 9.745,00
%-0.86

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Karabağlar'da bir kriz daha!

Karabağlar'da bir kriz daha!

Karabağlar'da 2012 yılında riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan Cennetçeşme-Limontepe bölgesinin 101 hektarını kapsayan bölümüne dair hazırlanan son imar planı kafaları karıştırdı. Halkın itiraz ettiği planlarda bu sefer de gökdelen çıkmazı yaşanıyor. Kentsel dönüşümle gökdelen mi yapılacak'

  • Ege Postası
  • 18.11.2016 - 11:11

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Karabağlar'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ancak 3 sefer itirazla karşılık gören dev kentsel dönüşüm projesinde yaşanan çıkmaz 4'üncü yılı da geride bıraktı. Yöre halkının mahkemeye taşıyacağını duyurduğu dönüşümle ilgili olarak hazırlanan imar planlarındaki sıkıntılar yine krize yol açtı.   

KARABAĞLAR'DAKİ KRİZ BEŞİNCİ YILA MERDİVEN DAYADI

Karabağlar ilçesinin Cennetçeşme ve Limontepe semtinde toplamda 16 mahalleyi ilgilendiren ve yüz bine yakın hak sahibinin yer aldığı 540 hektarlık kentsel dönüşüm alanında bir başka kriz daha gündeme geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 2017 yılında start alacağını duyurduğu ancak halktan vetoyla karşılık gören kentsel dönüşüm projesinde şimdi de gökdelen bilmecesi yaşanıyor. 2012 yılında riskli alan ilan edilen 540 hektarlık bölgenin 101 hektarlık ilk etabı için hazırlanan planlarda emsal, yapılaşma koşulları ve yükseklik sınırına dair izinler vatandaşların kafasında birçok soru işareti bıraktı. Kentsel dönüşüm kapsamında yüz bine yakın vatandaş için yeni konutların inşa edileceği ve dere yatağı olarak da bilinen alanda bir başka şok daha yaşanıyor. Hazırlanan zemin etütleri ve jeolojik raporlarda büyük bölümü sakıncalı alan görülen ve büyük oranda deprem riski taşıyan alanda bakanlığın hazırladığı planlara göre gökdelen ve yüksek katlı yapıların da önü açılmış oldu.

İMAR PLANLARINDA YENİ ŞOK!

Toplamda iki emsal değerinde inşaat izni verilen bölge için hazırlanan ve Karabağlar'da yaşayan yüzlerce vatandaşın şehircilik ve planlama esaslarına aykırı olduğu, kamu yararı gözetilmediği gibi gerekçelerle itiraz ettiği planlarda yapı yüksekliğinin serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Bakanlığın hazırladığı plan notlarında, alandaki ticari, konut ve sosyal donatı alanı gibi kullanımlar için bina yükseklik sınırının kentsel tasarım projesinde belirleneceği belirtildi. Yani, bakanlığın açıklayacağı son projede kat yükseklikleri serbest bırakıldığı takdirde dere yatağı olarak bilinen bölgede yeni dev inşaatların da önü açılacak ve alanda var olan gecekondulara komşu yeni gökdelenler yükselecek. Dönüşüme esas teşkil eden nihai projenin henüz halka açıklanmamış olması vatandaşların kafasında "rant" sorularını da beraberinde getirdi.

"İSTEYEN GELİP GÖKDELEN İNŞA EDECEK!"

Konuyla ilgili değerlendirme yapan ve büyük bir tehlikenin beraberinde geldiğini açıklayan Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, "İtiraz ettiğimiz bu planlarda yükseklikle ilgili bir ibare bulunmuyor. Bakanlık burada açık kapı bırakmış. Yani isteyen gelip gökdelen inşa edebilecek. Neden yükseklik sınırı belirtilmemiş diye soruyoruz, cevap yok... Hani burada halk için sosyal konutlar inşa edilecekt? Bu nasıl şehircilik, bu nasıl planlam? İnsanların aklıyla alay mı ediyorsunu? Halkı yok sayan dönüşümü kabul etmiyoruz" dedi.

 

DERE YATAĞINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM OLMAZ

Kentsel dönüşümle ilgili bir diğer önemli çelişkinin de seçilen olduğuna dikkat çeken Ecevit, kentsel dönüşümün mevcut projeyle büyük bir kamu zararına yol açacağını tarif etti ve şöyle konuştu: "Dönüşüm diyerek insanları dere yatağına taşıyacaklar. Oturduğumuz kayalık zeminden dere yatağındaki depreme dayanıksız bölgeye taşınmamızı istiyorlar. Gerekçe ise hep aynı... Sağlıklı konutlar ve can ile mal güvenliği. Bu nasıl bir çelişkidi? Dere yatağında kentsel dönüşüm olmaz. Kaldı ki, burada gözden kaçan bir nokta var. Belirlenen bu 101 hektarlık alanın büyük bölümü iki bin yıllık dere yatağı. Doğaya karşı konulmaz. Samsun'da benzer bir facia gördük, onlarca insan sele kapılıp can verdi. Hala ders alınmadı m? Bu inat niy? Dere yatağı değiştirilecek, teknolojiyle dayanıklı evler inşa etmeye kalkacaklar. Peki ne olaca? Haliyle 50 milyara mal edilecek bir yapının maliyeti de 200 bin liralara çıkacak. Bunun faturasını biz mi ödeyeceği? Maliyetler ona katlanacak. Bunun adı kamu kaynaklarının israfıdır."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.