Kestelli'den teşvik paketi eleştirisi
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Ülkemiz, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Güney Amerika'dan 72 bin 500 baş besilik hayvan ithalatı yaptı ancak et fiyatlarında belirgin bir gerileme söz konusu değil.
- Ege Postası
- 01.09.2016 - 11:27
Ağaç varlığımız son 10 yılda 90 milyondan 170 milyona çıktığı halde zeytinyağında son yılların en kötü ihracat sezonunu yaşıyoruz. Bu iki gelişme, ülkemizde tarım ve hayvancılığın sorunlarını ve çözüm yollarını sadece fiyat üzerinden değerlendirme döneminin bitmesi gerektiğinin en çarpıcı örneğidir" dedi.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "İzmir' neyin merkezi sorusunu bir kez daha gündeme getirerek, şunları söyledi:
“İzmir Ekonomi Zirvesi'ndeki konuşmamda 'İzmir neyin merkezi' diye sormuştum. Bu soru o dönem özellikle yazılı basında sıkça gündeme geldi. Evet hala İzmir'de her şeyden biraz var ama tam olarak neyin merkeziyiz söyleyemiyoruz. Günümüzde teknolojinin ulaştığı her yer adeta bir ticaret merkezi artık. İzmir'in fark etmesi gereken de bence bu. Eski iş yapış şekilleri ile yolumuza devam ederek bu şehri büyütemeyiz. Aksi takdirde pastadan aldığımız pay her geçen gün küçülür ve bizler de eski güzel günleri anar dururuz."
Tarım ve hayvancılıkla ilgili iki konuya değinerek sözlerini tamamlayan Kestelli, canlı hayvan ithaline rağmen et fiyatlarının düşmediğine, zeytin ağacı sayısının artmasına rağmen zeytinyağı ihracatının kötü olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“Ülkemiz, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Güney Amerika'dan 72 bin 500 baş besilik hayvan ithalatı yaptı ancak et fiyatlarında belirgin bir gerileme söz konusu değil. Ağaç varlığımız son 10 yılda 90 milyondan 170 milyona çıktığı halde zeytinyağında son yılların en kötü ihracat sezonunu yaşıyoruz. Bu iki gelişme, ülkemizde tarım ve hayvancılığın sorunlarını ve çözüm yollarını sadece fiyat üzerinden değerlendirme döneminin bitmesi gerektiğinin en çarpıcı örneğidir. Bu sektöre neden ve sonuçlarıyla bir bütün halinde bakılması ve ona uygun proaktif politikalar uygulanması elzemdir. Bugün kamuda çok ciddi bir personel alımı yaşanıyor. Bu vesileyle, yıllardır atama bekleyen gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri, veteriner hekimler, gıda ve ziraat teknikerleri ve teknik elemanların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için, güvenilir gıda tüketimi için gıda mühendislerinin etkin olarak görev alması gerekiyor. Bu konuyu Bakanlığımızın dikkatine sunuyorum."
TEŞVİK PAKETİ ELEŞTİRİSİ
Kestelli teşvik paketlerinin yarattığı haksız rekabete de değinerek, "Biliyorsunuz ki İzmir, ince ayarı yapılmamış teşvik paketlerinin yarattığı haksız rekabetten çok çekti. Bundan iki yıl kadar önce yapılan İzmir Limanı'nın bundan 100 yıl önceki etkinliğine, fuarın 50 yıl önceki hareketliliğine, gıda çarşısının 20- 30 yıl önceki iş hacmine benzer heyecanlara ihtiyacı var İzmir'in. 'Taklitler gerçeğin kopyasıdır; gerçeğin gölgesinde meydana gelir ve gölgede kalırlar, gün ışığına çıkamazlar'. Kısacası biz de taklitlerden uzak durmalıyız. Hakkımız olanı talep etmeliyiz ama İstanbul, Ankara ya da başka herhangi bir yer ile yarışarak enerjimizi harcamamalıyız. Dünya ticareti yeniden yapılanırken, ülkemiz yeni bir ekonomik sıçrama arayışındayken biz de kendimize gerçekçi hedefler belirlemeliyiz. Ticaret bu şehrin tarih boyunca en önemli zenginlik kaynaklarının başında geldi. Ancak, herkesin ortak fikri dünya çok hızlı değişiyor ve ticaret de bu değişimden kendine düşen payı alıyor. Hayatımızın her alanında ticaretteki bu değişimin etkilerini görüyoruz. Aklımıza gelmeyen bir bitki türü, tahmin etmediğimiz bir böcek ya da önemsemediğimiz bir hizmet bir bakıyorsunuz ticarileşerek önemli bir ürün haline geliyor. Zenginlik ve para kazanmanın sırrı da burada yatıyor aslında. Düşünülmemiş, yapılmamış, fark edilmemiş ürünleri ya da süreçleri ortaya çıkarmak" dedi.
Yorum Yazın