Kılıçdaroğlu muhtarlar için yol haritasını açıkladı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması”nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarların mevcut iktidar tarafından yeterli değeri görmediğini söyledi. CHP iktidarında muhtarların tüm sorunlarının çözüleceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Temel Muhtarlık Kanunu’nun çıkarılacağını ve muhtarlıkların yönetimin temel parçası haline getirileceğini belirtti. Öte yandan Kılıçdaroğlu, “Ben sizin oyunuza talip değilim. Ben sizin sorunlarınızı çözmeye talibim” dedi.
- Ege Postası
- 24.10.2021 - 16:14
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Bir dizi programa katılmak için dün akşam saatlerinde İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçaroğlu, İzmir programının son ayağında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması”na katıldı.
Türkiye’nin 78 ilinden yaklaşık 2 bin muhtarın katıldığı toplantıda, yerel siyaset yapma sürecinde karşılaşılan sorunlar belirlenip çözüm önerileri masaya yatırıldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra, ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP PM Üyeleri Rıfat Nalbantoğlu ve Devrim Barış Çelik, CHP İzmir Milletvekilleri Ednan Arslan, Mahir Polat, Atila Sertel, Murat Bakan, Özcan Purçu, Kani Beko, Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve Türkiye'nin dört bir yanında gelen muhtarlar katıldı.
“DEMOKRASİ ÇARKININ İYİ ÇALIŞMASI LAZIM”
Muhtarları, yerel yönetim çarkının önemli bir çarkı olarak gördüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, “Gittiğim illerde mutlaka muhtar arkadaşlarla toplantı yaparım. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları hepimiz biliyoruz. Biz, yeni bir şeyler yapmak zorundayız. Kavga etmede, ayrışmadan, bölünmeden… Ama bir sat gibi çalışarak ülkemizi inşa etmek zorundayız. Bazen kolunuzda saat taşırsınız Arka kapağını açtığınızda çalışan bir mekanizma görürsünüz. Birden fazla çark vardır. Her bir çark kendi görevini yapar ve bize 24 saati bildirir. Eğer o çark iyi çalışmazsa zamanı doğru örenemeyiz. Türkiye’de geldiğimiz nokta budur. Demokrasi çarkının iyi çalışması lazım. Bu arkın en büyük halkasını muhtarlar oluşturuyor. Çünkü siz seçimle geliyorsunuz Son kurultayımızda 2. Yüzyıla çağrı beyannamesi yayınladık. Bir 100 yılı devirdik. 2023’ten sonra 2. Yüzyıla başlayacağız. 2. yüzyıla başlarken bu ülkede huzurun olmasını istiyoruz. Demokrasinin, gelişmenin, kalkınmanın olmasını istiyoruz. Her mahallede her köyde bütün ülkede huzur istiyoruz. Elbette ki farklı düşünebiliriz ama hepimizin bayrak ve vatan aşkı kaçınılmazdır. Biz bu bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
“TEMEL MUHTARLIK KANUNUNA İHTİYACIMIZ VAR”
Merkezi iktidarın muhtarlık kurumuna gereken önemi vermediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde muhtarlarla ilgili yapılacak yönetimsel çalışmalar hakkında bilgi verdi ve şunları söyledi; “Akademisyen arkadaşalar size muhtarlığı anlattılar. Muhtarlığın geleceğini anlattılar. Bilgi çağında muhtarlığı anlattılar. Ben size muhtarlarla ilgili farklı bir şey anlatacağım. Neler düşünüyoruz muhtarlara ilgili. Neler yapacağız? Bu topraklarda milletvekili seçimlerinden önce muhtarlık seçimi yapıldı. Muhtarlık kurumunun tarihçesi anlatıldı. Ama bu kurum ne kadar önemli ve siyaset bu kuruma yeterli desteği veriyor mu? Siyasi partiler yani devleti yönetenler muhtarlık kurumuna düşündüğünüz değeri ve önemi vermiyor. Diğer vermek ve önem vermek ne demek? Değeri ve önemi nasıl ereceğiz? Muhtarlar vazgeçilmezdir dersek altı boştur. Sen muhtarı değerli ve saygın kılmak için ne yapacaksın? Bunu anlatacağım. 82 kanun tüzük ve yönetmelikte muhtar adı geçer. Bir temel muhtarlık kanunu yok. Temel muhtarlık kanuna ihtiyacımız var. Muhtarların elinin altında görev, yetki ve sorumluluklarını anlatan bir kanun olacak. Bunu yaptık. 105 maddeden oluşan bir muhtarlık temel kanunun taslağını hazırladık. Muhtarlıklara gönderdik. Bunlara bakın eksiğimiz yanlışımız olabilir bize dönün dedik. İki… Seçim olur, belediye başkanları ve muhtar seçimleri olur. Sizin birleşik oy pusulanız yok. Neden yok? Girersiniz kabine beğenemediğiniz muhtarın seçim kağıdını alır cebinize koyarsınız. Sonraki kişi onu bulamaz. Bu siyaset kurumunun muhtarlara önem vermediğin gösterir. Birleşik pusula olur vatandaş seçimini yapar. Muhtarlar için birleşik oy pusulası olmalı. Bunun yanında… belediyelerin binası var. Muhtarların büyük bir kısmının ya binası yoktur ya da derme çatma bir yerde oturur. Sizin neden muhtarlık eviniz yok, neden yapılmaz? Bizim bazı belediyelerimiz, tek tip muhtarlık evi yaptı ve muhtarlara teslim etti. Bütçeden söz edildi. Sizin bir bütçeniz yok. Çünkü siyaset kurumu size önem vermiyor. Sizin bir bütçenizin olması lazım. Bütçe aynı zamanda denetim demektir. Muhtar, doğrudan doğruya kendi mahallesinde bulunan bir kişinin sorunlarını çöze pozisyona gelmeli. Ben bunu ilk dillendirdiğim ‘Muhtara parayı nereden vereceksin’ dediler Oturduğunuz mahallelerde emlak vergisi alınıyor ve belediye başkanlarına veriliyor. Onun yüzde 1-2 ‘si muhtarlara tahsis edilse ayıp mı olur, yanlış mı olur? Başka bir şey daha… Biz sadece muhtarlık kurumunu değil belediyeyi de güçlendirmek istiyoruz. Gelişmiş ülkelerde motorlu taşıtlar, taşıt alım vergisi vb. vergileri yerel yönetimler yapar. Onun ardından yerel yönetimler sorunları çöze. Ama şimdi siz kaynak vermiyorsunuz ama soruların çözümünü istiyorsunuz. Biz bu ülkeyi yöneteceğiz. Ülkeyi adaletle, bilgiyle yöneteceğiz. Yanlış yönetim kaynak israfıdır, ,insanlarda travmaya yol açar. Bunu çözeceğiz.
“SOSYAL YARDIMLARI MUHTARLAR DAĞITACAK”
Köy tüzel kişilikleri mahalleye dönüştürüldü. Ama hala köy. Malına mülküne el koydular. Tamamını iade edeceğiz. Ayrıca sosyal yardımları maçına ulaşması için muhtarlar aracılığıyla dağıtmalıyız. Çünkü onların politik bir kimliği yok. Mahallede, köyde sevilir, propagandasını yapar ve seçilir. Biz sosyal yardımları nasıl yapıyoruz? Politikacıya veriyoruz. Yoksulları sıraya diziyor kanalları çağırıyor ve ‘Ben bunu dağıtacağım’ diyor. Bu insanların onuruna saygısızlıktır. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Sosyal yardımları muhtarlar dağıtınca bu sorunlar çözülecek.
“MUHTARLIĞIN KAMU KURUMU OLARAK GÖRÜLMESİ LAZIM”
Muhtarsınız. Belediye meclisinden sizin mahalleyle ilgili bir karar çıkmış. Mahalleli soruyor ne olduğunu ama muhtar da meclis üyesi olmadığı için bilmiyor. Size söz. Her muhtar, belediye meclisinde kendi mahallesiyle ilgili bir karar alınacaksa o meclise katılacak. Söz ve karar hakkına sahip olacak. Demokrasi katılımcılıktır. Muhtarlık bir kamu görevi olarak sayılmıyor. Çünkü kanun öyle öngörüyor. Mesele belediye başkanı muhtarla ortak proje yapamaz. Yaparsa İçişleri Bakanlığı dava açar. İlgili kanunun değişmesi ve muhtarlığın bir kamu kurumu olarak görülmesi lazım. Türkiye Muhtarlar Birliği yok. Ben söyleyeyim. Ben sizin oyunuza talip değilim. Ben sizin sorunlarınızı çözmeye talibim. Türkiye’nin adaletle, ahlakla, bilgiyle yönetilmesi lazım. Hiçbir devlet bir kişinin iki dudağının arasına telsim edilemez. Devletin organları, liyakat vardır. Devleti liyakatli kişilerin eline verirseniz devleti sağlıklı yönetirsiniz. Bu görev muhtarlara verildiğinde bu, devletin işine gelir. Bu çerçevede kendi hakkınıza sahip çıkmanızı istiyorum. 2. yüzyıla giriyoruz. 2. yüzyılda Türkiye’nin barış içinde büyümesi lazım. Çatışarak, karalayarak değil. Akılla, erdemle, adaletle devletin yönetilmesi lazım. Devlet soyulacak bir organ değildir. Siyaset yapanların cebini dolduracağı bir yer değildir. Siyaset halk için fakir fukara için çalışır. O yüzden sosyal devlet diyoruz. Devleti sosyal olmaktan çıkarırsanız büyük yaralar alırsınız. Size maaş değil ödenek veriliyor. Siz bu hakkı talep etmelisiniz. Bir yere sabahın köründe baskın düzenlenecek gelip muhtarı alıyorlar. Neden sizi alıp götürüyorlar? Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi olmamalıdır. Muhtar, onuruyla seçilmiştir, görevinin başındadır.”
“SÖZÜM SÖZ”
Son olarak CHP iktidarında vatandaşlar arasında ayrım yapılmayacağını ve ülke yönetiminin tüm bileşenlerinin gereken değeri göreceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, muhtarlardan da bazı isteklerinin olduğunu ifade etti ve “Sizden isteklerim var. Gençler geldiği zaman onlara şunu söyleyin. Torpilden canları yanmış. KPSS’den yüksek puan almışlar ama torpili olmadığı için mülakatta eleniyorlar Söyleyin. Kılıçdaroğlu geldiğinde mülakatı kaldıracak deyin. Kim ne hak ediyorsa onu alacak. Mahalleli bankalardan tarım kredisi aldı. İktidar olduğumuz ilk bir haftada o kredilerin faizlerini sileceğiz. Buna benzer pek çok uygulamayı yapacağız. Dedim ya adaletle, ahlakla, bilgiyle yöneteceğiz Hiçbir vatandaşı diğerinden ayırmayacağız. Biz böyle çalışmalıyız. Siyaset vatandaşları arasında ayrım yapmaz. Devlet ve siyasi partiler ayrıdır. Siyasi partiler halktan aldıkları yetkiyle devleti yönetirler. Siyasi partiler devlet olmazlar. Vatandaşı ayırmazlar. Vatandaşlarımıza şunu da söyleyeyim: Etnik kimlik üzerinden ayrım yapmayız, inanç üzerinden asla siyaset yapmayız. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyiz, saygı duyarız Siz siyaseti nasıl yapıyorsunuz diyeceksiniz. Biz siyaseti sosyal kimlikler üzerinden yapıyoruz. Memurlar, muhtarlar, manavlar, terziler bir sosyal kimliktir. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıp hangi kesimin sorunu varsa onlara çözüm üretmek zorundayız. Şunu unutmayın Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur. Bütün sorunlar akılcı politikalarla çözülebilir. Ekonomik buhran içindeyiz. Türk lirası kar gibi eriyor. Bu kış zor geçecek biliyorum. Ama az kaldı. Bu günleri atlatacağız. Hep birlikte çağdaş Türkiye’yi birlikte kuracağız. Sözüm söz” dedi.
“GELECEĞİN MUHTARLIK ANLAYIŞINI ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜRÜYORUZ”
Programda konuşan Başkan Soyer, muhtarların demokrasi uygulamaları noktasındaki görevini Şahmeran efsanesi örneğiyle açıkladı ve “Asırlardır söylenegelen bu efsane, özetle şunu anlatır: İnsanın hırsı, yılanın zehrinden daha tehlikelidir. Çünkü kendini de zehirler. Kadim toplumlar, insan hırsının panzehiri olarak vicdan kavramını tarif etmiştir. Vicdan, insanın bir başkasında yaşaması ya da kendi sınırlarını bir başkasının gözünden görebilmesi ve başkalarını incitmeden yaşama eyleminin tarifidir. Kökleri İzmir’e yaslanan demokrasi, bence bir vicdan örgütlenmesidir. Demokrasi, bireyin içindeki vicdanın, birlikte yaşamanın ilkelerine şekil vererek örgütlü bir topluma dönüşmesidir. Demokrasi beş yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret değildir. Demokrasi, her an her yerde birlikte yaşamanın huzurunu sağlayan düzendir. Ben, muhtarlarımızı halkımızın vicdanı olarak görüyorum. Bu nedenle muhtarlık müessesesi, bir vicdan örgütlenmesi olan demokrasinin kilit taşıdır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılı için muhtarlık kurumuna dair iade-i itibar politikasını çok somut olarak tarif etmektedir. Bu politikanın gereğini yerine getirmek için merkezi yönetimin yanında yerel yönetimlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi, geleceğin Türkiye’sindeki muhtarlık anlayışını şimdiden ete kemiğe büründürmek için var gücüyle çalışıyor. Bugünkü buluşmamız, muhtarlık politikasını İzmir’de uygulama kararlılığımızın bir sonucudur” dedi.
“MUHTARLARIMIZ YOL REHBERİMİZ”
Muhtarların talep ve görüşlerinin büyükşehirin faaliyetlerinde yol gösterici olduğunu belirten Başkan Soyer, “Nisan 2019’dan bu yana İzmir’in otuz ilçesini ziyaret ederek kentimizin tüm muhtarları ile yüz yüze görüştüm ve her birinin dertlerini dinledim. Muhtarlarımızla buluşmaların ışığında, merkez mahallelerimizde çalışan bir Acil Çözüm Ekibi kurduk. Bu ekibimiz, ekonomik açıdan dezavantajlı mahallelerimizin sorunlarını süratle çözüme kavuşturuyor. Köylerimiz içinse çiftçilerimizin üretim desenini belgeleyen bir Kırsal Saha Ekibi oluşturduk. İBB’nin alım garantisi programını, bu çalışmanın sonuçlarına göre belirliyor ve böylelikle en yoksul üreticilerimizi hızla destek kapsamına alıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı muhtarlarımızla eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Seyyar Makam uygulamasını da muhtarlarımızla kurduğumuz bağı güçlendirmek için başlattık. Seyyar Makam sayesinde mahallelerimizi ilgili bürokratlarımızla ziyaret ediyor, sorunları yerinde görüyor; çözümleri doğrudan ve zaman kaybetmeden üretiyoruz” diye konuştu.
“BÖYLE OLURSA TÜRKİYE TARIMI ÇÖKER”
Bütünşehir Yasası’nın sonuçlarına da değinen Başkan Soyer, “2013 yılında Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz kararlarından biriyle 16 bin köy kapatıldı ve mahalleye dönüştürüldü. Köylerin mallarına bir gecede el kondu. Bu, aynı zamanda Türkiye tarımına vurulan en büyük darbe oldu. Bu durumun Türkiye’ye vereceği zararı o daha günden görmüş ve ‘Geleceğin Köyleri’ adlı bir hareketin kıvılcımını yakmıştık. O yıl, Seferihisar Teos Antik Kenti Tarihi Parlamentosu’nda yüzlerce köy muhtarıyla bir araya gelerek köylerin kapatılmasına karşı mücadelemizi başlattık. Şunu söyledik: Köyler mahalle haline gelmemeli. Böyle olursa, Türkiye tarımı çöker. Yazık ki haklı çıktık. Yasanın çıktığı günden bu yana, Türkiye tarımı hiç kimsenin inkâr edemeyeceği bir düzeyde zarar gördü. İzmir’de, bu büyük adaletsizliğe son vererek yoksulluk ve kuraklıkla mücadele etmek için tüm Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yeni bir tarım politikası oluşturduk. İzmir Tarımı ile başka bir tarımın nasıl olabileceğini tarif ediyor ve bunu muhtarlarımızla birlikte adım adım uyguluyoruz” ifadelerini kullandı.
“MUHTARLARIMIZA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Demokrasinin tüm ülkeye yayılmasında muhtarların öneminin altını çizen Başkan Soyer, şunları söyledi; “100. yılında, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma hedefimizi ancak mahalle ve köylerden başlayarak gerçekleştirebiliriz. Bunun için halkımızın vicdanı olan siz muhtarlarımıza çok büyük görev düşüyor. Bugün gerçekleştirdiğimiz Türkiye Muhtarlar Buluşması’na Türkiye’nin 78 ilinden 366 ve İzmir’in tüm ilçelerinden bin 150, toplam bin 516 muhtarımız teşrif etti. İzmir’de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, bu muhteşem toplulukla bir araya gelmenin gurur ve mutluluğunu yaşıyorum. Buluşmamızda gerçekleştirilen yuvarlak masa çalışmaları, ülkemiz muhtarlarının gözünden geleceğin Türkiye’sinin fotoğrafını çekmemizi sağladı. Edirne’den Ardahan’a, İzmir’e gelerek değerli birikimini bizlerle paylaşan tüm muhtarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Ayağınıza taş değmesin.”
TEŞEKKÜR ETTİLER
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Ayşe Taylan ise ‘Ailem’ diye seslendiği muhtarlarla bu buluşmayı sağladığı için hem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti.
Muhtarlar Buluşması’na Aydın’dan katılan Fatih Mahallesi Muhtarı Yıldız Karadaş Taşçıoğlu, Özgür ve Adil bir Türkiye için Yürüyüş kitabını Kemal Kılıçdaroğlu’na imzalattı.?Programın ikinci kısmında İzmir Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Ali Kılıç moderatörlüğünde Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erbay Arıkboğa, "Yerel Yönetimler ve Muhtarlık İlişkileri", Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayşegül Özbakır "Akıllı Kent Sistemleri ve Muhtarlık Kurumu", Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Erhan Kurtarır "Kentleşme Bağlamında Yerel Yönetim ve Muhtarlık İlişkisi", Avukat Utku Kılınç "Muhtarlığın Hukuksal Konumu, Kadın Muhtarlar ve Siyaset" başlıklarında sunum yaptı.
Yorum Yazın