Kırkpınar’dan ‘milletvekili’ iddialarına yanıt: Karar vermeden önce…
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, ülke ve kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulunurken önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Partinin İzmir’deki oylarının arttığını belirten Kırkpınar, “3+3” milletvekili sayısına ulaştıklarını söyledi ve “Biz her bir ilçede iddialıyız. 15 ilçeyi alırız. En az 15 ilçe diyorum. Yüzde 25 oy bandı bizim en alt limitimiz. 35 plakaya yaklaşırız biz” dedi. Kırkpınar ayrıca milletvekili adayı olacağı iddialarına da yanıt verdi.
- Ege Postası
- 10.08.2022 - 12:30
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, ülke ve kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Brezilya’dan İzmir’e gelmek üzere yola çıkan, Aliağa’da sökümü planlanan ve iktidar ile muhalefeti karşı karşıya getiren eski savaş gemisi NAe Sao Paulo’ya ilişkin tartışmalardan partinin İzmir’deki çalışmalarına ilişkin birçok konuya değinen Başkan Kırkpınar, önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Zehir gemisiyle ilgili yapılan açıklamada ‘morfin’ örneğiyle yanıt veren Kırkpınar, önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin iddialı konuştu ve “En az 15 ilçeyi alacağız. 35 plakaya da yaklaşırız” dedi.
Kırkpınar ayrıca seçimlerde milletvekili adayı olup olmayacağı sorusuna da yanıt verdi.
“BİLE BİLE LADES DEMEK”
İzmir ve Türkiye kamuoyunda son günlerde en çok tartışılan konu olan ve Brezilya’ya ait eski savaş gemisi NAe Sao Paulo konusunun ciddiye alınması gerektiğini belirten Başkan Kırkpınar, olayın Birleşmiş Milletlere kadar taşınabilecek bir durum olduğunu ifade etti ve “Gelecek olan gemiye itiraz edenlerin temel sebebi nedir? Asbest, çevre ve insan sağlığı. O bölgedeki kanserli hasta sayısını dikkate alırsanız bu işin, ‘Hadi biz bu işe karşı çıkalım, çevreciymiş gibi görünelim’ meselesi olmadığını görürsünüz. Bunu Tabipler Odası, EGEÇEP gibi platformlar madde madde bunun çevre ve halk sağlığına etkisini açıkladı. Bizim yeraltı kaynak sularımız da kirlenmeye başladı. Cennet vatan diyoruz. Cennetliği de o akarsularından, ovalarından geliyor. Havası, güneşi, suyu… Bundan 30 yıl önce iklim krizi gelecek dendi şimdi ayak seslerini yaşıyoruz. Eğer biz şimdi bunu tedbirini almazsak… Biz şimdiden hükümet kanadından gelen bir şeye sanki hazır kıta gibi ‘Hurra istemezükçü ‘ demiyoruz ki biz. Bu ülkede buna benzer neler yaşandı! Burada esas olan şey… Burası İzmir ise İzmir’de bu iş medeni bir şekilde Türkiye’nin gündemine oturmasını sağlamaktır. Bunun çeşitli platformları vardır. Bu işi Avrupa’ya da taşıyabiliriz. Avrupa çok etkili çevre örgütleri var. Bu işi BM’ye, Dünya Sağlık Örgütü’ne de taşımalıyız. Bu bile bile lades demek. Bu gemiyi getirip söktürdüğünüz zaman başta insanın sonra da çevrenin ne kadar zarar göreceği ortada” dedi.
“BU İFADE ENJEKTÖR KÜÇÜKMÜŞ, İÇİNDEKİ MORFİN AZMIŞ GİBİ BİR ŞEY”
Gemideki asbest miktarı konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “900 değil 9 ton asbest” sözlerini de bir örnekle yorumlayan Kırkpınar, “Bu konuda inanmak inanmamak dışında bir örnek verilebilir. Uyuşturucunun her çeşidi var. ‘Ya bu o kadar büyük bir enjekte eğil. Bunda morfin var ama çok az bir morfin…’ Ne arkı var bu ifadede. Morfin vücuda girdiğinde zarar vermiyor mu? Bütün metabolizmayı bozuyor. Beyin kanamasına kadar götürüyor. Bu ifade enjektör küçükmüş, içindeki morfin azmış gibi bir şey” diye konuştu.
“TÜRKİYE’Yİ AYAĞA KALDIRIRDIK”
Başkan Kırkpınar, gemiye ilişkin MHP’li Aliağa Belediyesi şu ana kadar suskunluğunu korurken belediye İYİ Parti’de olsaydı çok daha farklı bir tepki ortaya konulacağını söylerken mevcut iktidarın insana bakışını da eleştirdi ve “Yani ayağa kaldırıldık diye düşünüyorum. Türkiye’yi ayağa kaldırırdık. Aliağa ilçe belediyesi İYİ Parti’de olsaydı Aliağa halkını gemi sökümünün önüne götürü, demokratik bir hak olan insan ve çevre sağlığını koruma adına protesto gösterisini yapardık. Bir değer ya da akçe üzerinden yapılmasa da insan sağlığını hiçe sayan bir iktidar var. İlla akçeli bir şey olması şart değil. Çünkü insanın oyuna değer veriyorlar, insanın kendine değil” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ZİHNİYETİ BENZİYOR”
Asbestli geminin sökümünü yapacak ülkelerle Türkiye’nin kıyasına ilişkin tartışmalara da değinen Kırkpınar, tek benzerliğin iktidarlar olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi; “Bu ülkenin karşılıklı çıkar ilişkisine dayansa dahi... A4 kağıdı uzatsam iki tane iyi ilişki olan ülke var. Biri Katar, diğeri Azerbaycan. Dünyanın çöplüğü olmaya hedefe koymuş, oradan bir şey bekleyen iki ülkeyle Türkiye’nin nesi benziyor? Bir şeyi benziyor. Zihniyeti. Ülkeyi yönetenlerin zihniyeti. Maden ararken ormanları, HES kurarken ormanları mahvediyorlar.”
“EN AZ 15 İLÇEYİ ALACAĞIZ”
Son dönemlerde partiler arasında “anket savaşları” başladı. AK Parti kanadından yapılan açıklamalarda CHP’nin oy kaybettiği söylenirken CHP kanadından yapılan açıklamalarda da tam tersinin olduğu söylenmişti. Partinin son anket çalışmalarına ilişkin bilgi veren Başkan Kırkpınar, ilk seçimler işçin iddialı konuştu ve “Yakın zamanda kendi anket çalışmamızı açıkladık. Biz o sonuçları yayımladık. Biz CHP burada oy kaybediyor ya da oy artırıyor demiyoruz. Bizim sahada çalıştırdığımız şirketin sonuçlarını bütün partiler açıklayabilir. Hiçbir ilçemizde geriye düşme yok. Biz her bir ilçede iddialıyız. 15 ilçeyi alırız. Bu ilçeleri ilçe başkanlarımız da merak ediyor. Sonuç belli. En az 15 ilçe diyorum. Yüzde 25 oy bandı bizim en alt limitimiz. 35 plakaya yaklaşırız biz. Alırız da. İddiamız bu. Millet İttifakı yerel seçim ittifakı yaptı. Parlamenter Sisteme dönüş için yapıyoruz. Biz İzmir’de rekabet etmedik mi ittifak içinde? 3 ilçede yarıştık. 2 ilçede biz desteklendik diğerlerinde biz onları destekledik” dedi.
“CHP’DE BÖYLE OLURSA ŞÖYLE OLUR DEMEYE GEREK YOK”
Geçtiğimiz seçimlere Millet İttifakının bileşeni olarak giren İYİ Parti’nin bir sonraki yerel seçimlere de ittifak içinde girip girmeyeceğine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kırkpınar, önemli olanın 2023 seçimleri olduğunun altını çizdi ve “Biz Parlamenter Sisteme geçmek için cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bu cumhurbaşkanını seçmek hepsinden daha önemli. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olduğunda her şey daha güzel olacak. İkinci önemli şey de kendi partimizin parlamentodaki temsili. Yani illerde ve ilçelerde alacağımız oylar. Bunları tamamlamadan hangi ilçede ne iddiamız olduğu gibi bir şey söylenebilir mi? Yani CHP’de böyle olursa şöyle olur demeye gerek yok” diye konuştu.
“İYİ PARTİNİN MİLLETVEKİLİ 3+3”
Değiştirilen seçim yasasına göre İYİ Partinin İzmir’deki milletvekili sayısında da artış olduğunu belirten Başkan Kırkpınar, “Şu an İzmir’deki milletvekili sayımız 3 -3 gözüküyor. Kaybeden partilere bakın. 30 Mayıs’ta biz açıkladık, AK Parti yüzde 28’den yüzde 18’ düşmüş. Şimdi ki yüzde 17,8… MHP’de aynı. Diğer siyasi partilere oy vermişler de var. Onlardan da bize geliyor. Bizim oyumuz İzmir genelinde yüzde 10’dan yüzde 23’lere geldi” dedi.
ÖNGÖRÜNÜZDEKİ İZMİR MİLLETVEKİLİ DAĞILIMI NASIL?
İzmir’deki milletvekillerinin dağılımına da değinen Kırkpınar, “Onu bu işte kafa patlatanlara sormak lazım. Biz yüzde 26 ile 3-3 milletvekili çıkarırız diyoruz değil mi? Koyalım üzerine 6 puan daha, ne yaptı? Yüzde 30 etti. Kaç isim çıkarılır böyle? Yani iş değişir. Ben röportajlara çıktığımda İzmir’de en kötü ikinci partiyiz diyordum. Genel Başkanımız çıktı ve bir televizyon programında ‘Biz birinci partiyiz’ dedi ve bende kapattım o konuyu. Biz birinci partiyiz demeye başladım. Teşkilat, millet bunu istiyor. O zaman önümüzde engel yok. Zaten lider sürüklüyor. Kuruluş aşamasından bu güne kara kare geçsek şaşırırsınız. Avukat üye sayımızda 200’ü aştık. Kendi partimiz içinde iller sıralamasında 2’nci sıradayız. Seçim sürecinde avukat arkadaşların vereceği mücadeleye inanıyorum. Onlarda inançlı ve kararlı” ifadelerini kullandı.
“İLK İLÇE BAŞKANLARINA VE İL YÖNETİMİNE BAŞVURURUM”
Son dönemde İzmir’de özellikle partilerin il başkanları için ortaya atılan “2024’te milletvekili adaylığı” iddialarına da yanıt veren Kırkpınar, önceliğinin İYİ Parti’yi İzmir’de birinci sıraya yükseltmek olduğunu belirtti ve şunları söyledi; “Ben 2018’de 4’ncü sıra 2’nci bölge milletvekili adayıydım. Ben çok çalıştım. Sonrasında il başkanı olarak atandım, teşkilatları kurduk. 24 ilçemizin 12’si istifa etmişti. Şimdi 30 ilçede varız. Üye sayısında ise 27 bini aştık. Böyle bir kararı almadan önce yani istifa edip milletvekili aday adayı olmaya karar vermeden önce, ilk başvurum ilçe başkanları ve il yönetimimdir. İlk önce onlara sorarım, onlar tamam derse aday adayı olurum. Partimizi İzmir’de 1. parti yapmam lazım. Yani ben olmasam da partimin 1. parti çıkması lazım. Allah yazmışsa olur. Teşkilata güveniyorum. Genel Başkanımızın taktirinde olan bir şey. Teşkilat ol derse olacağım.”
“BİZ DURDUK YERE DİK DURUŞLULUK YAPMIYORUZ”
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde İYİ Parti’nin duruşuna tepki gelip gelmediği konusunda da yorumlarda bulunan Başkan Kırkpınar, “Bu güne kadar böyle bir eleştiri gelmedi. Çok deneyimli bir grup başkanvekilimiz var. Biz Büyükşehir belediyesine gönderilecek meclis üyeleri için tercihi ilçe başkanlarımıza bıraktım. Ben kimi görmek istiyorsanız cinsiyete, yaşa, mesleğe ve eğitime dikkat edeceksiniz dedim. Bana hukukçu, mühendis, çevreci ve aynı zamanda mali ve iktisadi bilgisi olanları söyleyin dedim. Çünkü bu hazırlığı yapmamız lazım ki orada sıkıntı olmasın. Herkes kendi konusuna hakim. 40’a yakın meclis üyemizin hepsi bu şekilde ilçelerden gelmiştir. Biz durduk yere dik duruşluluk yapmıyoruz. Bu şehrin gerçekliği ve oy ermiş insanlara sorumluluğumuz var. Grup Başkanvekilimiz Sayın Kemal Sevinç Bugün mecliste iktidar olan Millet İttifakıyla, muhalefet olan Cumhur İttifakının tam ortasında duruyor. Bence herkese ağabeylik yapıyor” dedi.
“SİYASETTE 1 SAAT BİLE ÇOK ÖNEMLİ”
Önümüzdeki yerel seçimlerde Büyükşehir’e aday çıkarıp çıkarmayacaklarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kırkpınar, “İl başkanı ya da hangi pozisyonda olursanız olun, o karar Genel Merkez ve Genel Başkan tarafından verilir. O süreçte kim öle kim kala belli değil. Siyasette bir saat bile çok önemlidir. Bizim bunu, onu tercih etmemiz, birlikte girelim veya yarışalım durumları ilk olarak oy oranlarına bağlıdır, diğeri de şehrin dinamiklerine bağlıdır. Şehrin kabul edeceği bir aday olması lazım” diye konuştu.
“HALKIN SORUNLARINA ARACILIK YAPIYORUZ”
Saha çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Başkan Kırkpınar, en çok İZSU çalışmaları ve trafiğe ilişkin şikayet aldıklarını ve ilettikleri sorunların çözüme kavuştuğunu belirtti ve “Daha önce bir canlı yayında gittiğimiz yerlerden İZSU’dan şikayetler alıyoruz demiştik. Ben bunu hem Kemal Bey’e ilettim, hem de ilgili mercilere ilettim. Özellikle muhtarlarla yaptığımız toplantılarda halkın kendisiyle görüştüğümüzde İZSU konusunda sıkıntıların olduğu söylenmişti. Trafik konusunda sıkıntılar yaşanıyor, bende yaşıyorum. 62 yıldır İzmir’de yaşayan birisiyim. Trafik konusunda yeniden bir düzenleme yapılması lazım. Şehir Plancılarının, ulaşım mühendislerinin bu konuda bir planlama yapması lazım. Bir şeyler yapmak lazım. Tıkanan bir trafik var, ne bekleniyor; çözüm. Çözüm dışında kimse bir şey diyemez ki. Gittiğimiz yerlerde Foça’dan tutun Beydağ’ına kadar herhangi bir yurttaştan gelen talepleri doğrudan başkan olmasa da yerel yönetimlerdeki il başkan yardımcımız belediyenin ilgili birimine arayıp sıkıntıyı iletiyor. Ben mesela; bir konuda ESHOT’tan ricacı oldum ve hemen çözdüler. ESHOT’ta, İZSU’da, İZBETON’da bu çözümleri üretti. Halkın sorunlarını iletiyoruz, aracılık yapıyoruz. Sonuçta bizde oy verdik, seçmenimiz oy verdi. Seçmenimizin dışında da CHP’li ya da hiçbir partiden olmayan insanlarında talepleri olursa biz bunları iletiyoruz. Söylemeliyim ki ilettiğimiz sorunlar çözümleniyor” ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Çelebi, sizin kapınız açık mı?
“PARTİMİZİN DE BİR DİK DURUŞU VAR”
Son günlerde yaptığı paylaşımlar ve açıklamalarla siyasi arenada isminden sıkça bahsettiren Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin İYİ Parti’ye gelmesi durumunda partilerinin nasıl bir tavrı olacağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kırkpınar, “Varsayım üzerinden cevap vermek çok zor bir iştir. Ben Mehmet Ali Bey’in kendisini tanırım, sohbetimiz de olmuştur. Benim kadim dostum Yazar Yavuz Selim Demirağ ‘Teğmen Çelebi’ diye kitap yazdı. O kitabı ele aldığımda hayatıyla ilgili, yaşadığı 41 aylık cezaevi ile ilgili çok hazin ve dramatik şeyler var. Okumanızı tavsiye ederim. Seçilmiş bir milletvekilinin partisinden ayrılıp başka bir partiye gitmesi doğaldır, olabilir. Varsayım üzerinden bir cevap vermem mümkün değil. İyi bir insandır, ben öyle bilirim, öyle de tanıdım. Bizim partimizin de bir dik duruşu var. Önemli bir davranış sahibiyiz. Millet İttifakına halel getirecek bir davranışa girmeyiz. İttifakın bir partisinden bizim partimize gelmeyi kabul etmek zor iş” dedi.
“NE YAPACAKSANIZ MERTÇE SÖYLEYİN”
Karşıyaka’daki Atakent Anadolu Lisesi’ne ilişkin tartışmalarda da geçmişten gelen “rant” örneklerinin Atakent konsundu da insanları şüphe soktuğunu ifade etti ve şunları söyledi; “Yıkıp aynısını mı yapacaklar, yoksa köşedeki arsayı granitçiyle birleştirecekler mi? ‘Kupon arazilerde haberim olsun’ sözünü bir yerden hatırlıyorsunuzdur. ‘Bir kupon arazisi satılacaksa benim haberim olsun” sözüdür. Ben de Karşıyaka’da yaşayan biriyim. O okuldan benim yeğenlerimden çok mezun olan var. Çok başarılı bir kadroya sahip, gözde bir okul. Ruhsatmış, evrak yokmuş… Ben uzunca bir zamandır 20 yıllık iktidarın yaklaşık 11-12 yılını bir yerde bir şey olacağı zaman arkasında başka bir şeyin çıkacağı duygusuna kapılarak yaşıyorum. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama sürekli böyle düşünüyorum. Alanın bulunduğu yer paha biçilemez. Biz bunu sökeceğiz, yeniden yapacağız sözleri kamuoyunu tatmin etmez. Gerek Milli Eğitim Bakanlığının, gerekse devletin temsilcisi Sayın Valinin bu konuyla ilgili net, anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir açıklaması olması lazım. Orası bir eğitim öğretim yuvası. Yanan ormanlarla ilgili insanlar fikirlerini ortaya koyuyorlar, son vay deniyor. Ne vayı? Yanan yerlerde koca koca devasa otelleri görmüyor muyuz biz? Devlete ait kamu kurumu olan yerlerde el değişiklerini görmedik mi? Tekel binalar vardı, şimdi yerinde Folkart var. Neden aynı insanlar neden? Bir partizan tutum ya da kayırmacı kollamacı bir tutum mu var? Ne istiyorsunuz? Orası güzide bir okul. Çürük, yıkıp yeniden yapacağız diyorlar. Boş verin onu, siz ne yapacaksanız mertçe söyleyin.”
Yorum Yazın