Klinik eczacılık bilinçsiz ilaç tüketimini azalttı
Eczacı Pırıl Yıldırım, klinik eczacıların hastane servislerinde görev almasıyla bilinçsiz ilaç tüketiminin azaldığına ve tedavi ile izleme programlarında başarının arttığına dikkat çekti. Bilimsel eczacılığın 174. yıldönümü...
- Ege Postası
- 13.05.2013 - 13:17
Eczacı Pırıl Yıldırım, klinik eczacıların hastane servislerinde görev almasıyla bilinçsiz ilaç tüketiminin azaldığına ve tedavi ile izleme programlarında başarının arttığına dikkat çekti.
Bilimsel eczacılığın 174. yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Acıbadem Adana Hastanesi’nden Sorumlu Eczacı Pırıl Yıldırım, eczacılık mesleğinin, yeryüzünün bilinen en eski mesleklerinden biri olduğuna dikkat çekti. İnsanlığın varoluşu ile ortaya çıkan hastalıklarla beraber deneyimler sonucu tıp bilimi ve hekimlik tarihinin oluşmasıyla, ilaç uygulamalarının da başladığını hatırlatan Yıldırım, ilaç endüstrisindeki hızlı gelişime paralel olarak geleneksel eczacılık kavramının yerini ‘Klinik Eczacılık’ uygulamalarına bıraktığını bildirdi.
Yıldırım, özellikle üniversiteler ve özel sağlık kuruluşları tarafından benimsenen hasta odaklı eczacılık anlamına gelen klinik eczacılıkla ilgili şunları söyledi; “Elektronik hasta kaydı’ alt yapısını oluşturabilen sağlık kuruluşlarında, hasta ile ilgili tüm bilgi ve verilerin hekim, eczacı, hemşire üçgeninde taşınabilir olmasıyla ‘Klinik Eczacılık’ uygulamaları da etkin şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Hastane eczacılığını, serbest eczacılıktan ayıran en önemli özellikler; ilaç verdiğiniz hastanın, vermeden önceki ve sonraki klinik değişikliklerini ve tedavinin her aşamasını eczacı olarak birebir izleyebilmeniz ve değerlendirebilmeniz, tedaviye hekimle birlikte iştirak edebilmeniz ve tedavideki rolünüzün ilacın verilmesiyle son bulmuyor olmasıdır. Hastanelerde klinik eczacı olarak görev yapan bizlerin; ilaç uygulama güvenliğinin sağlanması ile ilgili de görev ve sorumlulukları vardır. İlaçların stabilitesini, geçimsizliklerini, karışım hazırlama tekniklerini iyi bilmeleri nedeniyle klinik eczacılar, özellikle yanlış hazırlandığında hastada kalıcı risk oluşturabilecek kemoterapi ilaçlarını ve total parenteral beslenme solüsyonlarını laminer kabinlerde ve aseptik şartlarda tamamen kendi kontrollerinde hazırlamaktadır.” dedi.
HASTANELERDE HEKİM, DİYETİSYEN VE HEMŞİRELERLE İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDEYİZ
Ayrıca klinik eczacı olarak görevlerinden birinin de; diyetisyen ve hekimlerle iş birliği yaparak, ilaç-ilaç, ilaç-besin etkileşimlerinin önlenmesi olduğunu ifade eden Eczacı Yıldırım, gerektiğinde ilaç ya da ilacın saat değişikliği konusunda hekime önerilerde bulunduklarını kaydetti. Pırıl Yıldırım, hastanelerde her hastanın, her bir ilacı için etkileşim kontrolleri eczacılar tarafından yapılarak, hekim, diyetisyen ve hemşire tarafından da görülecek şekilde elektronik ortamda hasta bilgilerine kaydedildiğini vurguladı.
KLİNİK ECZACILIKLA İLAÇ SUİSTİMALLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLİYOR
Klinik eczacılar tarafından yönetilen tek dozlu ilaç dağıtım sistemleriyle, ilaç suistimallerinin önüne geçildiğine dikkat çeken Eczacı Pırıl Yıldırım şunları söyledi: “ilaç ekonomisine katkı sağlanmakta ve ilaç uygulamalarının takibinin daha gerçekçi yapılması sağlanmaktadır. Yatan her hastanın klinik parametreleri, tarafımızdan günlük olarak hesaplanmakta, doz veya doz aralığı değişimi gereken hastalar ile ilgili hekimlerle iş birliği yapılarak, istenmeyen etkilerin ortaya çıkması kontrol altına alınmaktadır. Yine hastaların alerji öyküleri, ilaç geçmişleri, daha önce geçirilen hastalıkların sorgulanması ve daha önce uygulanmış tedavi rejimlerinin incelenmesi de klinik eczacılar olarak bizlerin görevidir.”
Yorum Yazın