Kocaoğlu Ege Postası buluştu: Masada siyaset!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu ile Ege Postası’nın buluşmasında Kocaoğlu, koalisyon görüşmeleri, erken seçim, parti içi yarış, partiye geri dönüşler ve eski Genel Başkan Deniz Baykal’la yan yana geldiğinde parti içi yapılan değerlendirmelere yönelik görüşlerini dile getirdi. Kocaoğlu, “Kongre sürecine müdahil olacak mısınız'” sorusuna “Mahallelere karışmam ilçe kongrelerine karşımam mümkün değil, il kongresine de karışmayacağım ama benim de bir sorumluluğum var. Taraf olmam mümkün değil ama farklı bir noktaya giderse bilemiyorum. Giderse o zaman değerlendiririz" dedi. Erken seçim ve parti içi yarış değerlendirmesi
- Ege Postası
- 19.08.2015 - 09:34
Kocaoğlu-Ege Postası buluşması: Masada kent gündemi ve Büyükşehir
ZATEN 6 AY KAYBETTİK!
Hükümet kurulması için gerçekleşen koalisyon görüşmeleri ve kuvvetlenen erken seçimle ilgili düşüncelerini paylaşan Kocaoğlu, şunları söyledi;
“13 senelik Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında seçmen beni artık bir koalisyonun yönetmesini istiyorum diye bir karar verdi. Dört parti barajı aştı ve kimse tek başına iktidar olmadı. Halkın bu talebi, bu eğilimi dört siyasi partinin de gerçekleştirmesi gerekiyordu. Ülke normal bir süreçten geçmiyor. Her şey süt liman ekonomi tıkırında, burada Suriyelileri yok, Suriye’de iç savaş yaşanmıyor, Güneydoğu’daki problemler, bunlar olmadı, her şey normal, bir daha deneyelim tavrı yanlıştır. Vatandaş “Belki, eh işte” diyebilir. Ama böyle bir süreçte hemen seçime gidip illa ben iktidarı ben tek başıma alacağım kararını uygulamasını yürütmeye çalışmak bence doğru değil. Geniş tabanlı bir hükümet de kurulabilirdi. CHP-AKP kurulabilirdi. HDP-AKP olabilirdi. Ülkenin problemleri var. Mutabık kaldıklarını yapsan Türkiye’deki problemlerin yüzde 80’i bitiyor. Her siyasi partinin söylediği yapılsa, seçim bildirgelerini alt alta yazsan, örtüşenleri yapalım desen, yüzde 70-80 problemler bitiyor. Örtüşmeyenleri yapmayın. Şimdi seçime gidilecek. Bir buçuk yılda üç tane seçim geçirmişiz. Millet de, siyasetçi de, herkes yorulmuş. Ekonomi seçime endekslenmiş. Çarşıdan, pazardan, ihracattan hiç iyi haberler gelmiyor. Seçime gidilecek. Seçimden sonra hükümet kurulacak. Bugünden itibaren altı ay kaybettik. Ocakta seçim atmosferine girdik, zaten altı ayı kaybettik. Bir sene… niy? Tek başıma iktidar olmak istiyorum… Bunu göre göre, CHP’nin pozitif seçim kampanyaları, seçim sürecinden sonra koalisyonda bu kadar taviz verilmez diye eleştirilmeye başlayacak kadar hükümet kurmakta özverili olması, ama ona rağmen işin zora sokulması herhalde erken seçim olursa vatandaş takdir edecektir. Şahsi fikrim, ne kadar tarafsız bakacağım desem de çok tarafsız olmam mümkün değil ama toplum tek başına AKP’yi iktidar yapmamak üzere karar verdiği için 7 Haziran’da bu tablo çıktı. Ondan sonraki seçime de bu kararla girecektir. Ama AKP cephesinden baktığımızda bizim nasıl olsa kaybedecek bir şeyimiz yok, on milletvekili fazla ya da eksik, bir daha deneyelim diye topluma bunun reva görülmemesi gerekir. Ben toplumun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın, halkımızın ciddi bir değerlendirme yapacağını düşünüyorum”
ERTELENMESİ GEREKİRDİ
CHP’de 15 Ağustos’ta delege seçimleriyle başlayan parti içi yarış için “Ertelenmesi gerekirdi” diyen Kocaoğlu, erken seçim kararı alınması halinde sürecin Genel Merkez tarafından dondurulacağını düşündüğünü söyledi.Henüz erken seçim kararı alınmadığı için parti içinde kongre sürecinin devam edeceğini söyleyen Kocaoğlu, “ Burada mümkün olduğu kadar kongrelerin birlik beraberlik içerisinde olması gerek. Şu anda bir seçime doğru gidiyoruz. Enerjiyi burada harcamamak gerekir. Genel merkez seçim takvimi belli olur olmaz, kongre sürecini donduracaktır. Ama devam etmesinde fayda var. Mahalle seçimleri biterse, delegeler belli olursa, il kongresi, kurultay da olur biter” dedi.
TARAF OLMAM AMA…
Geçmişteki il kongresine müdahil olduğunun hatırlatılıp “Sürece müdahil olacak mısınız'” sorusuna Kocaoğlu, şu yanıtı verdi;
“Mahallelere karışmam mümkün değil. İlçe kongrelerine karşımam mümkün değil, il kongresine de karışmayacağım ama benim de bir sorumluluğum var. Burada partiye emek vermiş sekiz on tane arkadaşımız yarışıyor, ona taraf olmam mümkün değil ama farklı bir noktaya giderse bilemiyorum… Giderse o zaman oturur hep beraber değerlendiririz. Ama Büyükşehir Belediye Başkanı’nın taraf olması doğru değildir. Ben aslında taraf olmayacağım derken onu söylemek istiyorum.”
ZARAR VERDİYSE NİYE DEVAM ETSİN
Yerel seçimlerde başka partiye gidenlerin CHP’ye tekrar dönüşlerinin başladığını hatırlatılması üzerine Kocaoğlu, “Her kurum gibi partiler de kendisine zarar veren unsurlardan arınmalıdır. Kendisine zarar veriyorsa, niye onunla yola devam edesi? Müşteri ödeme yapmıyorsa, sen bir daha o adama mal verir misi? Kurumlar da kendini korumak zorundadır. Arkadaşlara geldiğimizde, parti içi mücadelede taraf olmuş, bizi eleştirmiş insanlara hiçbir şey yapmadım, yapmam da… Ne şahsi olarak, ne belediye kurumu olarak. Bugüne kadar yapmadım. Hatta tam tersi, elimden bir şey geliyorsa yardımcı olmaya çalıştım. Bunun da örnekleri çoktur. Ama yerel seçimde, genel seçimde partinin aleyhinde çalıştıysa, partiye zarar verdiye, onu ayrı değerlendirmek gerekir. Benim şahsi görüşüm bu yönde. Ben bu görüşümü seçimden sonra Eskişehir’de açık ve net şekilde söyledim. Yapılan danışma kurulunda açık ve net söyledim. Ama genel merkez takdir eder, alır, almaz, ona bizim bir şeyimiz yok. Bizi aşan bir iştir. Takdir genel merkezin ve genel başkanındır” dedi.
KİM NE MANA ÇIKARTIYORSA ÇIKARSIN
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’la yan yana geldiğinde parti içi farklı değerlendirmelerin yapılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, “Biz ev sahibiyiz. Sayın Deniz Baykal 18 sene genel başkanlığımızı yaptı. Bizi 2004’te Bornova Belediye Başkan Adayı yaptı, 2009’da Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yaptı. Yapmayabilirdi, yine gider karşılardım. CHP’nin genel başkanı gelmiş, benim de haberim olmuş, havaalanında karşılar havaalanında uğurlarım. Başka yağacağım bir şey varsa onu da yaparım. İzzet-i ikramda bulunacaksam onu da yaparım. Bundan doğal bir şey yok ki… Orada kim ne mana çıkartıyorsa çıkartsın… Biz böyle gördük. Elimden geldiğince tüm bakanları karşılamaya çalışıyorum. Burada cumhurbaşkanını, başbakanı karşılamak için şehir dışı programımı erteliyorum. Çok anormal bir şey yoksa. Bunu yapmak zorundasın. Sen bu kentin seçilmiş bir numaralı kişisisin. Temsil görevin var, protokol görevin var, ev sahibisin. Ben doğru yaptığıma inanıyorum. Ama herkes kendine göre takdir edecektir.”
Yorum Yazın