Dolar 34,5874
%0.13
Euro 36,1858
%0.5
Altın 2.969,330
%-1.2
Bist-100 9.647,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu'ndan 'Kavimler Göçü' vurgusu

Kocaoğlu'ndan 'Kavimler Göçü' vurgusu

“Avrupa Birliği ile İlişkilerde Neredeyiz" konulu toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu "Açlık, demokrasi problemleri geri kalmış ülkelerde devam ettikçe, kavimler göçü gibi göç yaşanacak" dedi. Mülteci krizine Kocaoğlu bakışı

  • Ege Postası
  • 05.04.2016 - 16:44
Türkiye ile AB ilişkilerinin mülteci krizi ile birlikte ivme kazandığına dikkat çeken uzmanlar, ilişkilerin geçmişten ders alıp itinalı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuyla işbirliği halinde çalışan, ESİAD İzmir Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından “Avrupa Birliği ile İlişkilerde Neredeyiz'” başlıklı toplantı düzenlendi. İzmir Hilton Otelinde yapılan toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, rektörler, kamu kurum yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler ve iş dünyası temsilcisi katıldı.



“KAVİMLER GÖÇÜ GİBİ GÖÇ OLACAK”

Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği  (ESİAD) tarafından düzenlenen "Avrupa Birliği ile ilişkilerde Neredeyiz'" başlıklı toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Avrupa Birliği'nin, 60 senedir "bir dargın, bir barışık" devam eden Türkiye ilişkisinde bizi "Ortadoğuya barikat" olarak tutmaya çalıştığını söyledi. Geri kalmış ülkelerdeki sefalet ve demokrasi sorunları sürdüğü müddetçe yeni göçlerin kaçınılmaz olacağının altını çizen Başkan Kocaoğlu özetle şunları söyledi:"Avrupa Birliği'ne girmek için biz ev ödevimizi yapmadık, onlar da bizi kabul etmeye niyetli değildi; böyle bir dargın, bir barışık bir süreç yaşandı. Onlar bizi Ortadoğu'ya barikat olsun diye tutmaya çalıştılar. Biz de Avrupa Birliği'ne girmek için iştahlı olsak da zaman zaman iştahımızı kaybettik ve bugüne kadar geldik.  Şu görüldü  ki, ufak tefek göç hareketlerini, mülteci hareketlerini biz sindirebiliyoruz. Ama bugün Suriye'de yaşadığımız türden göç hareketleri çok büyük sayıya ulaştığında, Avrupa Birliği de 'ne oluyor' gibi bakıyor ve bir yakınlaşma başlıyor. Benim burada gelmek istediğim nokta şu: Sadece Türkiye'yi burada tutarak Avrupa Birliği'nin kendisini koruması mümkün değil! Geri kalmış ülkelerdeki açlık ve su problemleri ile demokrasi sorunu devam ettiği müddetçe göçlerin artacağı, hatta kavimler göçüne benzer göçün olacağı gibi bir kanaatim var. Bunun için tüm dünya olarak sorunu yerinde çözemez, insanların doğduğu, büyüdüğü yerde hayatlarını ikame etmelerini sağlayamaz ve karınlarını doyuramazsak, bu felaket tüm dünyayı daha da artarak tehdit edecektir. Dolayısıyla sorunun küresel olarak değerlendirilmesi  gerekir. Özellikle tüm zengin ve gelişmiş ülkelerin, insanlığın sefalet problemini  mutlaka ve mutlaka dikkate alarak çözüm yolu bulması gerektiğine inanıyorum."



“İZMİR AVRUPA İLE İLİŞKİLERDE ÖNCÜ ROL OYNAYABİLİR”
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Mustafa Güçlü de mülteci krizinin Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkilere ivme kazandırdığını belirtti. 
Mülteci krizinin Türkiye ile AB’nin birbirine olan ihtiyacını net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Güçlü, “Bu tablo Türkiye için karşı görüş koyan ülkeler için bile uyandırma telefonu olmuştur. Bu kapsamda gerek Kasım ayında AB zirvesine Türkiye’nin davet edilmesi, gerek geçen ay gerçekleştirilen AB’de gerçekleştirilen zirve önemli adımlar olmuştur. Öte yandan bunlarla birlikte vize serbestisi gibi yeni konular gündeme gelmeye başladı. Her ne kadar ilişkimiz zaman zaman duraksamalar yaşasa da ilişkilerimiz her zaman önem taşıyacak” dedi.
İzmir’in Avrupa’ya bir çok alanda yakın bir şehir olduğunu dile getiren Mustafa Güçlü, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde İzmir’in öncü rol oynayabileceğini kaydetti.



“MÜLTECİ KRİZİ BİR FIRSAT SUNDU”
Gazeteci Soli Özel de, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi değil de Macaristan gibi ülkeleri üye olarak aldığına dikkat çekerek, “Macaristan ile ilgili yazılan yazıları göndereyim size, Türkiye ile çok fark bulamayacaksınız. Şimdi Polonya’da aynı yolda ilerliyor. AB liberal demokratik modelin somutlaşmış hali diyebileceğimiz kurum kendi bünyesinde liberal olmayan bir demokratik yönetimi benimsediğini Macaristan gibi bir ülkeyi tutabiliyor” ifadelerini kullandı.

Soli Özel, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerde mülteci krizinin bir fırsat sunduğunu dile getirerek, “İki tarafında geçmişten ders alarak bu ilişkiyi itinalı bir şekilde yürütmeli ve bugünkü dünyadaki gelişmeler de bu ilişkinin içine yedirilmelidir” dedi.

Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Can Baydarol da mülteci krizi sonrası başlayan yakınlaşmanın karşılıklı olarak samimiyetle ilerlemesi gerektiğini belirtti. (İHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.