![Konsoloslara bir tepki de MHP'den](/content/news/haberler/mhpps_news_big.jpg)
Konsoloslara bir tepki de MHP'den
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, konsolosların gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı ‘MİT TIR’ları’ davasına katılmasına ilişkin, “Yabancı diplomatların şov haline getirip süreç içinde bir müdahil olma, taraf olma yaklaşımlarını doğru bulmuyoruz. Medya özgürlüğü ile ilgili taraf oluşturulacaksa, bununla ilgili zemin farklıdır” dedi.
- Ege Postası
- 28.03.2016 - 17:45
DOKUNULMAZLIK AÇIKLAMASI
Vural, dokunulmazlıkla ilgili soru üzerine şunları söyledi:
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak öncelikli olarak aziz milletimizin talebi ve özellikle Sayın Başbakan’ın da milletimize karşı taahhüdü olan terörle ilgili fezlekelerin Karma Komisyon’da görüşülmek suretiyle parlamentoya getirilmesidir. Terörle mücadele konusunda bir siyasi irade gerekiyor. Teröre destek olanlara fezlekeler konusunda mütereddit tavrı, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin anayasa çerçevesinde muhtemel bir işbirliğini dinamitlememek için taktik adım olarak kullanıldığını müşahede ediyoruz. Anayasa yapmaktan bahsedenlerin zaten anayasada dokunulmazlık ilkesi olduğuna göre, bu durumda dokunulmazlık konusunda yaptıkları bu girişimin taktik anlamda olduğunu ortaya koymaktadır.”
KONSOLOSLARIN ’MİT TIRLARI DAVASI’NA KATILMASI
Konsolosların gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı ‘MİT TIR’ları’ davasına katılmasına ilişkin olarak Vural, yabancıların Türkiye’nin iç işlerine girmesini eleştirdiklerini ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisini mahkum eden bir karar ertesinde Amerika Birleşik Devletleri Başkonsolosunun verdiği destek konusunda tavrını neden oluşturmamıştır veya Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluşu sürecinde 26 defa Amerika Birleşik Devletleri Başkonsolosu ile hangi görüşmeleri yapmıştır, hangi eksende görüşmeler yapmıştı? Bunların da ortaya çıkması gerekmektedir. Yabancı diplomatların şov haline getirip süreç içinde bir müdahil olma, taraf olma yaklaşımlarını doğru bulmuyoruz. Medya özgürlüğü ile ilgili taraf oluşturulacaksa, bununla ilgili zemin farklıdır. Böyle bir konuya müdahil olunması gerçekten sorgulanması gerekir. Bu konunun söylem olarak kullanılması yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bu konudaki tavrımız neden Dışişleri Bakanlığı tarafından doğrudan doğruya iletilmiyo? Bu konu politik bir mesele değil. Muhatabı da doğrudan doğruya çağırırsınız, bu konudaki tavrınızı ortaya koyarsınız” dedi.
Yorum Yazın