Koodinasyon Komitesi'nden radikalleşme mücadele için finansman desteği kararı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin eşbaşkanlığında 26-27 Eylül 2013 tarihleri arasında New York'ta gerçekleştirilen Terörizmle Mücadele Küresel Forumu’nun (TMKF) en yüksek karar organı olan...
- Ege Postası
- 28.09.2013 - 18:24
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Gönüllülük esasında göre şekillenecek olan Fon’a Türkiye şimdiden prensipte desteğini bildirdi. ‘TMKF Türkiye dahil 29 ülke ve AB’nin katılımıyla, şiddete varan aşırıcılık ve terörün her çeşidiyle mücadelede uluslararası bir işbirliği platformu olarak 22 Eylül 2011 tarihinde kurulmuştur. Ülkemiz, kurulduğu günden itibaren ABD ile birlikte TMKF’nin eşbaşkanlığını yürütmekte olup, bu görevi 2015 yılına kadar sürdürecek. TMKF bünyesinde iki tematik (terörle mücadelede ceza adaleti ve hukukun üstünlüğü ile şiddete varan aşırıcılıkla mücadele) ve üç bölgesel (Sahel, Afrika Boynuzu ve Güneydoğu Asya’da terörle mücadele yeterliliklerinin güçlendirilmesi) çalışma grubu oluşturulmuştu. Ülkemiz sözkonusu çalışma gruplarından ‘Afrika Boynuzu Çalışma Grubu’nun eşbaşkanlığını AB ile birlikte yürütüyor." denildi.
Açıklamada, TMKF’nin en yüksek karar organı olan Koordinasyon Komitesi’nin, her yıl Bakanlar ve Terörle Mücadele Koordinatörleri düzeyinde toplandığı hatırlatılarak, sonuncusunun BM 68. Genel Kurulu marjında Davutoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin eşbaşkanlığında 26-27 Eylül 2013 tarihleri arasında New York'ta gerçekleştirildiği bildirildi.
Koordinasyon Komitesi toplantısında, son bir yıl içerisinde TMKF bünyesindeki beş adet Çalışma Grubu tarafından gerçekleştirilen faaliyetler ele alındığı, Aralık 2012’de Abu Dabi’de teşkil edilen ‘Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Merkezi'nin (Hedayah) çalışmaları hakkında bilgi sunulduğu, ‘Adalet ve Hukukun Üstünlüğü Uluslararası Enstitüsü’nün kuruluş çalışmaları hakkında bilgi verildiği ve TMKF’nin önümüzdeki döneme dair öncelikleri ele alındığı belirtildi.
ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN İŞBİRLİĞİ
Bakanlar oturumu sırasında ise ‘Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadeleye Çok Sektörlü Yaklaşım Konusunda İyi Uygulamalara Dair Ankara Mutabakatı’, ‘Terör Mağdurlarına Saldırının Hemen Sonrasında ve Ceza Kovuşturması Sırasında Yardım Sağlanması Konusunda İyi Uygulamalara Dair Madrid Mutabakatı’ ve ‘Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Araçları Olarak Toplumun Sürece Dahil Edilmesi ve Toplum Eksenli Korumacılığa Dair İyi Uygulamalar Belgesi’ kabul edildiği bilgisi verildi.
RADİKALLEŞMEYE ALTERNATİF PLATFORMLAR OLUŞTURULACAK
Açıklamada ayrıca uluslararası ölçekte şiddetle mücadele için kurulan bir Fon hakkında da bilgi verildi. Açıklamada şöyle denildi: “ABD tarafından TMKF çatısı altında ancak TMKF’den bağımsız, katılımın gönüllülük esasına dayalı olacağı bir platform şeklinde faaliyet gösterecek, şiddete varan aşırıcılıkla mücadele amaçlı bir Küresel Fon teşkil edilmesi önerisinde bulunulmuştur. Fon’un bir Sekretarya ile şiddete varan aşırıcılıkla mücadele projelerine kaynak ayırmaya istekli ve coğrafi olarak geniş bir yelpazeden gelen, TMKF üyesi olmayan devletlere de açık, sivil toplum kuruluşlarının ve bireysel donörlerin de temsil edileceği bir Yönetim Kurulu’ndan oluşması önerilmektedir. Bu Fon’la Kuzey Afrika, Sahil, Afrika Boynuzu, Pakistan ve Afganistan gibi ülkelere yönelik mevcut ve ileriye dönük projelere finansman desteği sağlanması hedeflenmektedir.
Bu projelerin, şiddete varan aşırıcılığa yönelme ve radikalleşme riski bulunan gençlere mesleki eğitim verilmesi ve hayatta kalma becerisi kazandırılması; kanaat önderleri/cemiyet liderlerine şiddete varan aşırıcılığa alternatif platformlar ve faaliyetler sağlanması; risk altındaki gençlere yönelik danışmanlık ve değişim programları hazırlanması ve çoğulculuk, çeşitlilik ve hoşgörü mesajları veren eğitim kampanyalarının düzenlenmesi gibi alanları kapsaması öngörülmektedir. Fonun yapısı ve işleyişi önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek müzakerelerde netleştirilecektir.
TMKF üyesi birçok ülke ile birlikte Türkiye de Fon’a prensip olarak destek sağlayacağını açıklamıştır. İsviçre de sözkonusu Fon’a evsahipliği yapma arzusunu beyan etmiştir.”
Yorum Yazın