Dolar 34,3409
%0.31
Euro 37,3113
%-0.16
Altın 3.033,870
%0.44
Bist-100 8.885,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kubba’dan Demirtaş çıkışı!‘Tadında bırakmak diye bir laf vardır’

Kubba’dan Demirtaş çıkışı!‘Tadında bırakmak diye bir laf vardır’

Radyo Egepostası’nda Gazeteci Halit Tunç’un konuğu olan İzmir Ticaret Odası (İTO) Sağlık Grubu Komitesi Adayı İşadamı Veysi Kubba, 29 yıldır görevde olan İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın koltuğunu yeni yüzlere bırakması gerektiğini belirtti. Programda İzmir’in sağlık turizmi potansiyelinin harekete geçirilmesi durumunda kentin hizmet ihracatçısı bir kent haline gelebileceğini, tek engelin İzmir’e direkt uçuşların konması ve iyi bir pazarlama organizasyonu yapılması olduğunu dile getirdi.

  • Ege Postası
  • 07.04.2018 - 09:10

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Gazeteci Halit Tunç’un konuğu olan İzmir Ticaret Odası 31'inci Sağlık Grubu Komitesi Adayı ve Medical Park İzmir Hastanesi Genel Müdürü Veysi Kubba, İzmir’in sağlık turizmi konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, bu potansiyelin harekete geçirilmesi durumunda kent ekonomisine büyük katkı sağlanmasının yanısıra yeni istihdam olanaklarının ortaya çıkacağını söyledi.

Veysi Kubba, sağlık turizminde İzmir’in büyük bir hizmet ihracatçısı kent haline gelebileceğini belirterek, bunun için tek engelin İzmir’e direkt uçuş seferlerinin konulması olduğunu kaydetti.

DİREKT UÇUŞ NOKTASI OLMAMIZ VE İYİ BİR PAZARLAMA ORGANİZASYONU YAPMAMIZ LAZIM

Kubba, direkt uçuşların sağlanması ve iyi bir pazarlama organizasyonuyla İzmir’in sağlık turizminin başkenti haline gelebileceğini dile getirdi:

“Sağlık turizmi açısından İzmir’in iyi bir kaynağı var. Dünya literatürüne giren hekim grubumuz var. Onkolojide, medikal onkolojide, diğer alanlarda iyi hekimlerimiz var. Ancak maalesef yurtdışında, bir milyar insan var, bunun yüz milyonu her yıl başka ülkeye gitmek zorunda kalıyor. Bu yüz milyonun biz bırakın yüzde onunu alsak, bu pastanın, on milyon insan eder, bu on milyon insanın da yüzde onunu İzmir olarak alalım dersek, bir milyon insan eder. Bu bir milyon insanı aya bölerseniz ayda seksen doksan bin hasta eder. Bu hastalar buraya gelirse döviz girdisi olarak büyük bir hizmet ihracatçısı kent haline geliyoruz. Bunun için direkt uçuş noktası olmamız ve dışarıda iyi bir pazarlama organizasyonu yapmamız lazım.”

ESKİ YÖNETİMİN ARTIK BU YAPIYI BIRAKIP KENARA ÇEKİLMESİ LAZIM

İzmir Ticaret Odası’nın genel kurulu öncesinde adaylığını açıklayan Mahmut Özgener’i desteklediğini açıklayan Veysi Kubba, mevcut İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’ın koltuğunu artık bırakarak, yeni yüzlere fırsat verilmesi gerektiğini söyledi:

“Eski yönetimin artık bu yapıyı bırakıp kenara çekilmesi lazım. 29 yıldır iyi kötü hizmet verdiler. Bu sinerjiyi oluşturabilecek Mahmut Özgener adayımız var. Genç dinamik bir işadamı. Dış vizyonu da çok iyi. Çok güzel işler yapabileceğimize inandığım için destek veriyorum. Eğer biz 9 Nisan’da bu seçimlerde iyi netice alıp seçimleri kazanırsak, onun takım arkadaşları olarak, ona destek anlamında, bilgimizi tecrübemizi ortaya koyup, odanın başarısı için gayreti göstereceğiz. İşimizi dünyayı İzmir’i biliyoruz. Biz işimizi bilerek yapıyoruz.”

TADINDA BIRAKMAK DİYE BİR LAF VARDIR, BEN OLSAM ONURLU BİR ŞEKİLDE ÇEKİLİRDİM

“Tadında bırakmak diye bir laf vardır. Bir stk’da bir insanın en fazla üç dönemden fazla oturmaması lazım. Bakıyorsunuz üç dört beş dönem yapıyorlar odalarda. İnsan mı yok'” diye soran Kubba, 

“İnsan kalitesinin en yüksek olduğu kent İzmir. Kimi oturtursanız oturtun bir farklılık yaratır. K kendisinin yerinde olsaydım en fazla üç dönem yapar ve devrederdim görevi. Onurlu bir şekilde çekilirdim. Yine aday olduğunu duyduk, harıl harıl da çalıştığını duyduk. 320 işyerini gezdim. Ekrem Demirtaş ve ekibinin bu odanın başından ayrılmasına inandığım için yola çıktım, başkan adayım da Mahmut Özgener’dir. Net bir duruş sergiliyorum. Açık konuşunca insanlarda saygınlık oluşturuyoruz. Çünkü biz hedefimizi baştan koyduk ve öyle yola çıktık. Yolda fikir değiştiren insanlar değiliz. Saygın bir işadamıysak özümüzün sözümüzün bir olması lazım. Kamuoyunda ciddi bir tepki var. 29 yıl bir koltukta oturulmaz diye bütün insanların bu yönde düşüncesi var. Artık yeni bir yüz gelsin, onu da bir deneyin. Onu beğenmezseniz bir başkasını deneyin diyoruz. İnsanlar odanın aidat toplama dışında bir hizmet görmemişler. 20 yıldır faaliyet gösteren firmalar var. Gidip oy bile kullanmıyorlar. Niy? Bir ümitleri yok. Böyle gelmiş böyle gider diye bakıyorlar” diye konuştu.

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Halit Tunç: Veysi bey keyifli bir heyecan yaşıyor. İTO seçimleri var. İzmir Ticaret Odası seçimlerinde meclis üyesi adaylığı var.

Veysi Kubba: Medical Park grubuyla 1996 yılında sektöre girdim. Sağlık hukuku alanında masterli bir kardeşinizim. Rahmetli babamın sağlık sorunları nedeniyle mali müşavirlik yaparken bize yardım edersen yatırımı hayata geçireceğiz demeleriyle memlekete hayırlı bir yatırım yapmak için onlara destek oldu. 1996 yılında sektöre girdik. Başarılı olunca medical park geldi. Size ortak olalım dedi. Biz de memnuniyetle dedik. Batman, Gaziantep ve İzmir’de ortaklı hastaneler yaptık. Biz hastaneleri yönetiyoruz. Babamın basit bir tahlil için 12 saat Ankara’ya gitmesi, kuyruklarda beklemesi etkili oldu. Yaptığım işi çok seviyorum, mutluluk duyuyorum. İşimizi severek yapıyoruz, çok yoruluyoruz ama işin neticesinde manevi yönü çok güçlü ve güzel bir tarafı var sağlık sektörünün.

Halit Tunç: Veysi Kubar İTO meclis üyesi aynı zamanda.

Veysi Kubba: Sağlık grubunda adayım. Daha önce ben aynı zamanda DEİK’in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) üyesiyim. Dünya ülkeleri ile ülkemiz arasında ekonomik bağ kuran en büyük grup. Türkiye Kalite Derneği’nin yönetim kurulu üyesiyim. Burada elde ettiğimiz uluslararası tecrübeyi yerel dinamiklere de aktarmamız gerekiyor. İki ay öncesine kadar, 2011 yılında 111 milyon dolar yatırımı bu kente getirdik. 1250 genç insanı istihdam ediyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 70’i bayan, yaş ortalaması ise 20-25. Biz burayı kurarken dedik ki, bir misyonumuz var. Genç insanları istihdam etme noktasında Türkiye’de üniversite mezunları meslek edinmeden, pratik bilgilerle d onanmadan mezun olup iş arıyorlar. Daha önce ne iş yaptın deniyor. Tecrübesiz elemanla çalışmak istemiyorlar işverenler. Biz kurarken burayı, genç olacak, işsiz olacak diye misyon üstlendik. İŞKUR ile işbirliği yapan kurumlarından biriyiz. İzmir’deki bir veya ikinci kurum durumundayız. İlk üçte olduğumuzu kesin biliyorum. Devletin bir iş birliğiyle o gençler mezun olur olmaz bizde meslek sahibi oluyor. Sonra işlerinin sahibi oluyorlar. Bu güzel bir duygu. Aynı zamanda bir eğitim kurumu işlevi görüyoruz.

Sağlık turizmi açısından İzmir’in iyi bir kaynağı var. Dünya literatürüne giren hekim grubumuz var. Onkolojide, medikal onkolojide, diğer alanlarda iyi hekimlerimiz var. Ancak maalesef yurtdışında, bir milyar insan var, bunun yüz milyonu her yıl başka ülkeye gitmek zorunda kalıyor. Bu yüz milyonun biz bırakın yüzde onunu alsak, bu pastanın, on milyon insan eder, bu on milyon insanın da yüzde onunu İzmir olarak alalım dersek, bir milyon insan eder. Bu bir milyon insanı aya bölerseniz ayda seksen doksan bin hasta eder. Bu hastalar buraya gelirse döviz girdisi olarak büyük bir hizmet ihracatçısı kent haline geliyoruz. Bunun için direkt uçuş noktası olmamız ve dışarıda iyi bir pazarlama organizasyonu yapmamız lazım. İzmir’in marka değeri İstanbul kadar değil dünyada. Bizim İzmir olarak artılarımız da var ama.

Halit Tunç: EXPO sürecinde Vali Cahit Kıraç’ın danışmanlığını yapıyordum. Bu ülkelerin bir kısmında İzmir’i tanıtım aktiviteleri yapıyorduk. İzmir’in bilinirliliği gerçekten İstanbul’dan az. Balçova Termal Tesisleri’ne yabancılar artık gelmiyor.

Veysi Kubba: Güvenlik endişeleriyle ilgili bir husus var. Oysaki o insanların İzmir’i tanıması için büyük bir şanstı. Her nedense takip edemediler. Muhtemeldir bir kısmı güvenlik bir kısmı da diğer sebeplerden olabilir. Ama dünyanın sonu değil. Yeniden çaba gösterilirse o insanlar tekrar gelir. Ayda 80 90 bin insan gelirse, her birinin ortalama getirisi on bin dolar olursa, net hizmet ihracatından bir milyar dolar elde edilir. Bu İzmir için müthiş bir rakam olur. İnanılmaz güzel bir doğamız var, iyi bir altyapımız var. Bizim dışımızda da değerli arkadaşlarımız, hastaneler var. Onlar da altyapılarını geleceğe hazırlıyorlar. Hem hekim hem personel altyapımız var.

Halit Tunç: İTO’ya seçildiğiniz takdirde İzmir’in sağlık turizminde yer alması için ne yapacaksınız'

Veysi Kubba:  İstanbul’dan sonra üçüncüyüz. İkinci olabiliriz ama. Biz hastane olarak yurtdışından hasta getiriyoruz. Tedavi oluyorlar. Bizim tek başımıza yaptığımızı organize yaparsak bu durum daha iyi noktaya gelir. Sağlık yatırımcıları da katılır. Yurtdışı pozisyondan dolayı altyapılar sağlanmadığı için dışarıdan hasta fazla getiremiyoruz. En önemli şey direkt uçuş yapılması lazım. Bu yapılabilir. Bütün mesele bunun odaklanmak. Eski yönetimin artık bu yapıyı bırakıp kenara çekilmesi lazım. 29 yıldır iyi kötü hizmet verdiler. Bu sinerjiyi oluşturabilecek Mahmut Özgener adayımız var. Genç dinamik bir işadamı. Dış vizyonu da çok iyi. Çok güzel işler yapabileceğimize inandığım için destek veriyorum. Eğer biz 9 Nisan’da bu seçimlerde iyi netice alıp seçimleri kazanırsak, onun takım arkadaşları olarak, ona destek anlamında, bilgimizi tecrübemizi ortaya koyup, odanın başarısı için gayreti göstereceğiz. İşimizi dünyayı İzmir’i biliyoruz. Biz işimizi bilerek yapıyoruz.

Halit Tunç: Ekrem Demirtaş beş dönemdir başkanlık yapan bu muhterem zatın teşekkür edip gençlere, yeni fikirlere yol açması lazım.

Veysi Kubba: Tadında bırakmak diye bir laf vardır. Bir stk’da bir insanın en fazla üç dönemden fazla oturmaması lazım. Bakıyorsunuz üç dört beş dönem yapıyorlar odalarda. İnsan mı yo? İnsan kalitesinin en yüksek olduğu kent İzmir. Kimi oturtursanız oturtun bir farklılık yaratır. K kendisinin yerinde olsaydım en fazla üç dönem yapar ve devrederdim görevi. Onurlu bir şekilde çekilirdim. Yine aday olduğunu duyduk, harıl harıl da çalıştığını duyduk. 320 işyerini gezdim. Ekrem Demirtaş ve ekibinin bu odanın başından ayrılmasına inandığım için yola çıktım, başkan adayım da Mahmut Özgener’dir. Net bir duruş sergiliyorum. Açık konuşunca insanlarda saygınlık oluşturuyoruz. Çünkü biz hedefimizi baştan koyduk ve öyle yola çıktık. Yolda fikir değiştiren insanlar değiliz. Saygın bir işadamıysak özümüzün sözümüzün bir olması lazım. Kamuoyunda ciddi bir tepki var. 29 yıl bir koltukta oturulmaz diye bütün insanların bu yönde düşüncesi var. Artık yeni bir yüz gelsin, onu da bir deneyin. Onu beğenmezseniz bir başkasını deneyin diyoruz. İnsanlar odanın aidat toplama dışında bir hizmet görmemişler. 20 yıldır faaliyet gösteren firmalar var. Gidip oy bile kullanmıyorlar. Niy? Bir ümitleri yok. Böyle gelmiş böyle gider diye bakıyorlar.

Halit Tunç: Menderes’te, Torbalı’da üniversite kurulabilir. 9 üniversite sayısını neden arttırmayalı? İnşallah İTO’ya seçild

Veysi Kubba: Biz işadamıyız. İşadamlarının ülke için keşke bu ülkede yüz elli bin tane daha girişimci olsa. Yatırımcı olsa. Ve bu insanlar istihdam yaratsa. Bu ülkenin en büyük sorunlarından biri de girişimci yetiştirme sorunu. İTO’ya mecburen döneceğim. İTO’nun sahipliğinde İEÜ diye bir üniversitesi var. O üniversitenin aslında uluslararası düzeyde girişimci ve ihracatçı, sanayici, üretici yetiştirecek vizyonla yönetilmesi gerekir iken kalkıp anlamadığı, bu konuda ihtisas sahibi olmadığı alanda yatırım yapıyor. Başında da ekonomi yazıyor. Ekonomiyle ilgili uygun iyi bir üniversite olmanız gerekiyor. Uygun hocalar, altyapı, iklim var. Ama maalesef küçük olsun benim olsun, kontrolümde olsun mantığından dolayı uluslararası işbirliklerinin düzeyi son derece düşük. Öğrencilerin tercih ettiği uluslararası bir üniversite hüviyeti kazandıramadık. Devlet üniversitelerinden fazla bir şey beklemeyelim. Kamunun hantal bir yapısı var. Performans esası çalışmıyor bir kere. Ama vakıf üniversitelerinin böyle bir sıkıntısı yok. Oda yönetiminin bu yüzden de değişmesi gerekiyor. Orada vizyonel bir başkan oturursa, uluslararası kapıları açarsa, ulusal düzeyin yanında uluslararası düzeyde de öğrencilerin tercih ettiği bir üniversite olacak. Diyelim ki Gana’dan 10 tane öğrenci geldi. Geldiler iyi bir eğitim aldılar, girişimci oldular. Siz teoride yetiştirmediniz sadece üniversite sanayi birlikleriyle işbirlikleri yaparak o insanların pratik tecrübelerini de sağlarsınız, belki staj yaptıkları fabrikalarda ne olursun gel burada çalış iş tekliflerini alacaklar. Ya da ülkelerine gittiklerinde, iş hayatına atılacaklar. İlk göz ağrıları İzmir ile ilk iletişimleri olacak. İzmir’in gelecekte iyi noktalara geleceğine inanıyorum. Hükümet İzmir için herşeyi yapıyor. Her yerle bağlantısını 3.5 saate çekmeye çalışıyor. İstanbul artık uluslararası bir kent oldu. İzmir yaşam kentine dönüşecek. Hizmet sektörünün dönüştüğü bir yaşam merkezine dönüşecek. İstanbul’da işadamısınız atlayıp 3,5 saat sonra İzmir’e geleceksiniz. İşadamı olsam yaşam merkezimi İzmir’e taşırım. Elektronik imza atarım, konferanslarımı canlı yaparım, haftada bir iki gün de atlar İstanbul’a giderim. Teknolojiden faydalanmak gerekiyor. İTO elektronik noktada iyi değil. İstanbul Ticaret Odası işlerinin çoğunu e devlet üzerinden yapıyor. Vatandaşın odaya gitmesine bile gerek kalmıyor. Burada işlerin yüzde 5’i dijital, yüzde 95’i manuel hallediliyor.

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.