NSU Komisyonu faaliyetini sonlandırdı, sorular cevapsız kaldı
Alman Federal Meclisi'nde kurulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı Hücresi (NSU) Araştırma Komisyonu çalışmalarını kamuoyunun beklediği birçok soruya cevap bulamadan sonlandırdı. 15 aylık çalışmanın ardından üyeler, istihbarat ve emniyet birimlerinin...
- Ege Postası
- 17.05.2013 - 15:10
Federal Meclis tarafından oluşturulan NSU Araştırma Komisyonu 71. oturumuyla çalışmalarını sonlandırdı. 15 ayda 90 kişiyi dinleyen, 400'e yakın delile ulaşan ve 8 bin dosya oluşturan komisyon aradığı sorulara cevap bulamadı. Komisyonun Sol Partili üyesi Petra Pau son oturumda yaptığı açıklamada, “Maalesef 15 ay boyunca NSU Komisyonu'nda şahit olarak dinlemek istediğimiz birçok kişinin ya sağlık engeli ya da seyahat engeli çıktı. Bir anlamda birçok defa tiyatro izledik. Başbakan Angela Merkel'in söz verdiği gibi NSU maalesef bütün yönleriyle aydınlatılmadı. 15 aydan geriye kaybolan ve geç gönderilen belgeler, komisyona ifade vermeyen insanlar hatırda kaldı.” dedi.
3 Eylül 2013 tarihinde Federal Meclis'e sunulacak raporda istihbarat ve emniyet birimlerinin yeniden yapılandırılmasının yanı sıra NSU gibi terör olaylarının tekrar yaşanmaması için neler yapılması gerektiğini açıklayacaklarını söyleyen Pau, NSU skandalının yarısının bile aydınlatılmadığını kaydetti. Hür Demokrat Partili (FDP) üye Hartfried Wolff ise 15 aylık çalışma süresince Anayasa Koruma Teşkilatı'nda beş istifa yaşandığını, polisin ve istihbarat birimlerinin aşırı sağ teröre karşı hiç bir hazırlıklarının olmadığının ortaya çıktığını dile getirdi. Wolff, “NSU terör hücresiyle ilgili açıkta kalan soruların cevabı seçilerden sonraki yaşama döneminde de aranmalı." dedi. FDP'li siyasi, Başbakan Merkel'in NSU'nun aydınlatılması yönünde sarf ettiği sözlerin yerine getirilmediğini sözlerine ekledi.
Yeşiller'in milletvekili Wolfgang Wieland, Almanya'nın NSU olayında Türkiye'ye karşı sorumluluğu olduğu hatırlatmasında bulundu. Bu sorumluluğun gereklerinin yerine getirilmesini isteyen komisyon üyesi, NSU Araştırma Komisyonu'nda dinlenen şahitlerin sadece ikisinin ise yarar bilgi verdiğini kaydetti. Wieland, “Anayasayı Koruma Teşkilatı sürece yardımcı olmadı. Birçok emniyet birimi başkanları ve o zaman yetkili olanlar hatasını kabul etmedi. 1998'de NSU üçlüsünün bomba yapmaya çalıştığının ortaya çıkmasından sonra dosyaları ve resimleri Anayasa Koruma Teşkilatı aşırı sağ teröre karşı mücadele birimi olan 22F'e aktarılmasına rağmen neden hiç önlem alınmad? Polis neden öldürüld? Türklerin ölümler sonrası bavullarını toplayıp Türkiye'ye geri dönecekleri mi düşünüld? Birçok soru cevapsız ve NSU üyesi Zschäpe'nin konuşmasına kaldı." ifadelerini kullandı. En önemli sorunun 1998'de NSU üçlüsünün ortaya çıkmasından sonra neden işlem yapılmadığı olduğunu söyleyen CDU'lu üye Clemens Binninger, “Neden istihbarat kurumu raporlarında devamlı aşırı sağ terörle ilgili yeterli delil yok diyerek hatasını tekrarladı durdu, cevabını bulamadık. Eyalet içişleri bakanları da işbirliğine açık değildi." şeklinde konuştu.
Sosyal Demokrat Partili üye Eva Högl ise komisyon çalışmalarıyla emniyet birimleri, istihbarat birimleri ve adaletin hatalarını gördüklerini söyledi. Högl, “Komisyon, kurban yakınlarına yapılan haksızlıkları kısmen telafi etmek ve kaybedilen güveni kazanmak için gayret gösterdi. Aşırı sağ terörün hafife alındığını gördük. Ölenlerle ilgili aşırı sağ hariç her türlü ihtimalin göz önüne alındığını gördük." dedi.
Komisyonun Başkanı Sebastian Edathy de çalışmalarının sonucunu eylül ayında kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Edathy, "Devlet vatandaşı koruma sözünü yerine getirmeli." dedi. Devletin ülkeye gelen insanların güvenliğini koruyamadığını belirten Yeşiller milletvekili Hans-Christian Strobele de ihmallerin ortaya çıkarılamamasından yakındı.
Yorum Yazın