Dolar 34,6488
%0.27
Euro 36,3277
%0.07
Altın 2.919,850
%0.06
Bist-100 9.636,00
%-0.25

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Polisin şiddeti hedef gözetmiyor

Polisin şiddeti hedef gözetmiyor

Taksim’de başlayan ve daha sonra tüm Türkiye’ye yayılan “Gezi Parkı” eylemlerinin mağdurlarından biri de İzmirli Avukat Ali Volkan Emir oldu. Polisin sert tutumu karşısında şiddet görenlere yardım etmek için eylem yerine giden Avukat Emir'in kendisi de diğer avukat arkadaşlardıyla birlikte sivil polislerden şiddet gördüklerini söyledi

  • Ege Postası
  • 03.06.2013 - 16:59
ERMAN ŞENTÜRK/ HABER SERVİSİ- İnsanlara yardım etmek amacı ile avukatlar olarak alanlara koşmalarına rağmen, polisin uyguladığı orantısız güce maruz kaldıklarını anlatan Avukat Ali Volkan Emir, İzmir’de yaşanan 480 gözaltı vakasının yanında, sayısız insanın da haksız yere dayak yediğini belirtti. Emir ayrıca avukat olarak sivil polislerden şiddet gördüklerini ve İçişleri Bakanlığı’na tazminat istemi ile dava açmaya hazırlandıklarını da belirtti.



“ŞİDDET GÖREN İNSANLARI KURTARDIK"
İzmir’de yaşanan olaylar sonrasında yardım etmek amacı ile geçtiğimiz akşam Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne giderek gözaltına alınan ve sokakta işkence gördüğü iddia edilen gençlere yardımcı olaya gittiklerini kaydeden Avukat Ali Volkan Emir, Alsancak’a yaşananları şöyle özetledi; “Polis biber gazı ve gaz bombaları atıyor ama halk tabii saklanmış kaçıyordu. Sevinç Pastanesi’nin köşesine kadar yürüdük. Burada aralarında sivil polislerin de olduğu bir grup, Sevinç Pastanesi’nin olduğu köşede 10-15 tane göstericiyi yere diz üstü çöktürmüş ve onlarla devamlı olarak tartışıyordu. Belli ki bir olay çıkacaktı ve biz de yanlarında gittik. Gözaltına alınacaklarını anladık ve kendilerine sakin olmalarını ve ihtiyaçları olduğu takdirde yardım etmeye hazır olduğumuzu belirttim. O esnada birçok arkadaşımızla iletişim halindeyiz ve Kantar Karakolu’nda da birçok arkadaşımız vardı. Tabii bu durum anlaşılınca polis de izlediği tutumu değiştirdi. Ama aynı anda birkaç sivil polis de copla çocukları dövemeye çalışıyordu. Üstelik çocuklar sessiz sakin, kavga ve itiraz etmeden oturuyordu. Biz gözaltına alındıkları takdirde ya onlarla gidecektik, ya da onlar serbest bırakılana kadar orada kalacaktık. Nitekim bir süre sonra ortalık sakinleşince gruptan bir kısım insanı saldılar. Sürekli bir tahrik vardı.



POLİS ÇOCUKLARA TOKAT ATTI
Polis çocuklardan birkaçına gelip tokat attı. “Siz burada bu saatte ne geziyorsunuz” dedi. Amirlerden bir tanesi de gelip,”Şunu bir çekin bakalım bir ifadesini alalım” dedi. Biz de çocuğu nereye götürdüklerini sorduk. Bu sefer de bize siz kimsiniz diye sordular, ve avukatı olduğumuzu ilettik. “Karakola mı götüreceksiniz'” diye sorunca, “Ne karakolu'” şeklinde yanıt aldık. Bu şekilde birkaç polisle tartıştık ve çocukları götürmekten vazgeçtik. Bana sadece bir kişinin avukatı olabileceğimi söylediler. Ancak, öyle bir durum mümkün değil. Derken yine çocuklardan birisini ara sokağa götürüp özel ifade almak istediklerini söylediler ama, belli ki o çocuğu dövecekler. Olayı görüntüleyen bir meslektaşıma saldırıp telefonunu parçalamak ve onu "coplamak istediler ancak polisleri engelledik. Bir şekilde orayı sakinleştirdik. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ilerlerken iki grup arasında kaldık. Bir yanda polis, bir yanda göstericiler vardı. Göstericiler bir şeyler atmaya kalktılar ve o sırada gaz bombası geldi. Aynı anda yaralı var diye bağrışmalar oldu. Diğer meslektaşım da barikatın yanına gitti, polislerin barikatının olduğu kısma. Göstericilerle de konuştuk ve bir şey atmayacaklarını söylediler, ardından da yaralıyı alarak polis barikatının oraya taşıdık.”



“15-20 YAŞINDA SİVİL POLİS Mİ OLUR'”
Meslek itibarı ile gençlere yardım ettiklerini ve olayların sışında kalmalarının mümkün olamdığını belirten Emir, “Hukukçu olarak bizim kendimize yüklediğimiz misyon o bölgeyi sakinleştirip şiddet olaylarının önüne geçmekti. Grubun taş atmasını ve polisin müdahalede bulunmasını engelledik. Derken polis birden gürültü ile gruba saldırmaya başladı ve biz arada iki avukat kaldık. Ortalık karıştı ve polis göstericileri gece boyunca kovalamış. Göstericiler liman girişindeki katlı otoparka sığınmışlar. Ve diğer yanda AK Parti Gençlik Kolları’ndan olduğu iddia edilen bir grup karşılarına çıkıyor. Sivil polis oldukları söyleniyor ama, ellerinde sopalarla beliren bu grubun büyük kısmı 15-20 yaş grubunda ve sivil polis olma ihtimalleri çok zayıf. Ancak o esnada olayın telaşı ve kaçmakla meşgul olduğumuz için görüntü de alamadık ve bir şey iddia edemiyoruz. Bir taraftan polis bir taraftan da o grup girince orada büyük bir arbede yaşandı. Diğer ilçeleri de gezdik ve bir sıkıntı ya da arbede olmadığını gördük” diye konuştu.



“SİVİL POLİSLER COPLA BİZİ DÖVMEYE KALKTI”
Ertesi akşam Montrö’de gördüklerini de özetleyen Emir, polislerin genç kızları saçlarından sürükleyerek çektiğini gördüklerini belirterek, gençlerin fuar girişine çekilerek oradaki tenha bölgede dayak yediklerine şahit olduğunu belirtti. Avukat Ali Volkan Emir, Olayların devamını şöyle anlattı; “Dün akşam orada 15-20 kişilik bir avukat grubuyduk. Polis bizlerin etrafını sardı ve Atatürk Lisesi’nin arkasındaki alana doğru uzaklaştırdı. Olay çıkacağı zaten belliydi. Biz de Kantar Karakolu’na ulaşmak üzere Kordon’a çıktık. Aynı zamanda biber gazları atılıyor ve ortalık toz duman. Rahatsız olamamak elde değil. Tıpkı diğer taraftaki gibi ellerinde sopalarla genç bir grup polis eşliğinde yürüyor. Onlarda sokakların başında kaçanları çeviriyor. Biz eylemcilerden gördüklerimizi mümkün olduğunca uyardık. Meydandaki grup ise taşkınlığa yer vermeden sakin sakin eylem yapıyor. Biz karakola ilerlerken önce uyarı fişeği atıldı, ardından da gaz bombaları devreye girdi. Sonra hem polis, hem de polise destek veren gruplar bin 500- 2 bin kişilik göstericilere saldırmaya başladı. Gündoğdu, Pasaport ve Orduevi’nin yan kısmından toplam üç adet panzer gelmeye başladı. Panzerlerin su ve gaz sıkması ile birlikte kalabalık çökmeye başladı ve yakaladıklarını da diğer polisler yere yatırıp dövüyordu. Biz onlara müdahale edelim derken, TOMA’lar su sıkmaya başladı. Biz ne yapacağımız şaşırdık ve Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü arkasındaki kısma sığındık.



ELİ COPLULAR BİZİ ORADAN KOVDU
Baro’ya haber verdik. Aynı anda eli coplu biri gelerek bizi oradan dışarı kovdu. Biz karakola gideceğimizi belirttik ancak, küfürler sarf ederek üzerimize geldiler ve bize vurdular. Avukat olduğumuzu özellikle belirtmemize rağmen yine bizi copladılar. Kıyafetlerimizden bizi tanıdıklarını ve taş atarken gördüklerini iddia ettiler. Onlara, “O zaman bizi gözaltına alın” dedim. Demeye kalmadan başka bir polis gelerek, “Gözaltını sana mı soracağız'” dediler ve bir cop da o vurdu. Üstüne bir de, “Bu eylemler bitsin ben seni dışarıda da bulacağım” diyerek beni tehdit ettiler. Bu kişinin sivil polis olup olmadığını kestiremiyorsunuz. Ellerinde sopalarla gezen ve yaka numarası olmayan, hatta sivil polis olduğunu iddia eden kişiler var. Bunları tespit etmek de çok güç. Emniyetin oraya getirdiği bu şahısları saklayacağı da kesin. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunacağız ve emniyet hakkında İçişleri Bakanlığı’na manevi tazminat davası açmayı düşünüyoruz. Rapor alıp, bu durum hakkında şikayetçi olacağım. Her ne kadar orada onlara göre, bir arbede ve çatışma olsa da gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet olsa da, kimliğimizi gösterdik ve avukat olduğumuzu beyan ettik. İkincisi, gözaltına alma gibi bir önlem varken, biz iki kişi bir köşede sıkışmışken, bu şekilde bir coplama ve şiddet içerikli eylem polislerin vazife tanımında da yok. Bunun karşılığını çekmek zorundalar. Bu kişiler oraya ne sıfatla geldi ve neden güvenliği sağlayamıyorlar, neden bunun yeri, neden orantısız güç kullanarak vatandaşa şiddet uyguluyorla? İzmir’deki son rakamlara göre 480 kişi gözaltındaydı. Bu rakam emniyet için de utanç verici bir durum. Biz 18 avukattık. Evde de oturabilirdik. Ama biz oradaki insanlara yardım etmeyi kendimize görev bildik. İzmir’deki tüm bu olaylar sırasında, bir stajyer arkadaşımız darp edildi, bir meslektaşımızın telefonu gasp edilmek istendi. Üstelik bayan olmasına rağmen o olayı görüntüledi diye ona bile coplarla saldırmaya çalıştılar ve o polisleri zor durdurduk” diyerek yaşananları özetledi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.