Dolar 34,6033
%-0.1
Euro 36,6144
%0.05
Altın 2.934,480
%-0.08
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız

Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Din Görevlileri Buluşması’nda yaptığı açıklamada Batman'daki şehit haberleri ile ilgili konuştu. Erdoğan konuşmasında 'Bugün Batman'da 7 askerimizin şehadetini anmadan geçemeyeceğim. Şehitlerimizin gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bu gelişmeler düşmanımıza karşı kinimizi daha da arttırmaktadır. Terörle mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdüreceğiz' ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 04.10.2018 - 15:58

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Külliye'de düzenlenen programda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

Bugün Batman'da 7 askerimizin şehadetini anmadan geçemeyeceğim.  Şehitlerimizin gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bu gelişmeler düşmanımıza karşı kinimizi daha da arttırmaktadır. Terörle mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdüreceğiz.

15 Temmuz gecesi okudukları salalarla darbeye karşı halkımızı çağıran tüm din görevlilerime şükranlarımı sunuyorum. Köln'de camimizi açtık. Almanlar bu camimizi yoğun şekilde ziyaret ediyorlar. Gerçekten bu ziyaretten memnun oldum. Temenni ederim ki, birçoklarının da hidayetine vesile olur. Eser müessiri ile zengindir. O ilin Valisi, Belediye Başkanı'na da gelmiş, geçmiş hepsine teşekkür ediyorum.

‘140 BİN KİŞİLİK BİR ORDU…’

140 bin kişilik böyle bir ordunun olduğu yerde neden beklediğimiz neticeleri alamıyoru? Daha fazla çalışmalıyız. Kendimize sormamız lazım. Halkın en sevdiği kişiler imam ve muhtarlardı. Bağlar neden kopt? Bu bağları yeniden tesis edemez miyiz'  140 bin kişilik bu ordu ülkemizin çehresini değiştirmelidir. Siz gönüllerin fatihi olmalısınız. 

‘BÜTÜN CAMİLERİMİZİN KAPILARI AÇIK OLMALI…’

Rahmetli babam her akşam beni camiye götürdü. Bu konularda bizim ailelerle münasebetlerinin de sıcak ilgilerle tahsis edilmesi lazım. Hanım hocaların annelerle ilişkilerini geliştirmesi lazım. Sadece hocayım önümdeki öğrenciye ders vereyim yeterli değil. Aynı şekilde imam ve müezzinler için caminin kapısını açıp kapatmak için orada değil. Bütün camilerimizin kapılarının açık olması gerekir.  Hocalarımızın imam müezzin beraber iş bölümüyle kapıların açık olmasını sağlaması lazım. Çünkü bu milletin eninde sonunda toplanacağı yer camilerdir. Ancak bunu sevdirmemiz başarmamız  azım. Biz de üzerimize düşeni yapacağız.

‘BÖYLE BİR HADİS; BEN NE OKUDUM, NE GÖRDÜM, NE BİLİYORUM’

Köln'deki konuşmamda kadınlarımıza camilerin kapısının açık olması gerektiğimi söyledim. Bir hanımefendi bu konudan çok mutlu olduğunu söyledi. Beni ve arkadaşımı Kayseri'de camiye sokmadılar, biz de kapının dışında namazımızı kıldık dedi. Camilere kadınlar giremez diye bir hadis ayet mi va? Ben ne okudum, ne gördüm, ne biliyorum. Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bunu başta Diyanet İşleri Başkanı'nın yürütmesi lazım. Bunları aşacağız. Garip şeylerle karşı karşıya kaldık. Bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız kadınsa bunları aştık demektir.

‘KADINLARIN AYAKLARINI CAMİYE ALIŞTIRACAĞIZ’

Ecdadımıza bile baktığımızda camilerin tepelerinde kafesler vardır. Niye koyulmuştur bunla? Hanımlarımız camilere gelsin diye. Çocuklarımızın, kadınların ayaklarını camiye alıştıracağız. Hanımlarımızın ve çocuklarımızın ayaklarını camilerimize alıştıracağız. Çirkin gelenekleri İslam diye gösterenler var. Biz konuşmazsak, diğerleri konuşuyor, meydan onlara kalıyor. Yanlışım var ise beni de uyarın.

Her yıl farklı bir temayla kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın bu yılki temasının Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler olarak belirlenmesini de ben bu noktada son derece etkili buluyorum. Hafta boyunca düzenlenecek etkinliklerle hayatlarını din-i mübin-i İslam’ın anlaşılması, anlatılması ve yaşanması için harcayan örnek şahsiyetleri çok daha yakından tanıma fırsatı bulacağımıza inanıyorum.

‘GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN İSTİSMAR EDİLDİĞİ DÖNEMLERİ DE YAŞADIK’

Bu ülke baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığı zor dönemleri de unutmamıştır. İmam Hatip okullarının kapısına kilit vurulduğu zamanlara şahit olduk. Başörtüsü taktığı için evlatlarımızın geri çevrildiğini gördük. Milletin inancının bizzat bu ülkenin kimi idarecileri tarafından irtica sayıldığı günleri yaşadık. Güçlü bir iktidar partisi olmamıza rağmen kapatılma ile karşı karşıya kaldık. Gerekçesi neyd? İrtica.  Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in de istismar edildiği dönemleri yaşadık. Yapanlar ki? Ana muhalefetin menşeinde olanlar.

‘BİZİ AYAKTA TUTAN 4 TAŞIYICI SÜTUNDUR’

Nasıl kökleri ile irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, din, ahlak, bilim ve adalet bizi ayakta tutan 4 taşıyıcı sütundur. Medeniyet değerleriyle bağı kopan bir milletin ayakta durması imkansızdır. Böyle bir toplumun varlığını sürdürmesi imkansızdır.  Biz Avrupa'dan, Afrika’ya kadar cenk meydanlarını Allah Allah nidaları ile inletmiş bir milletiz. En zor zamanlar bile ezanımıza, mukaddes kitabımıza sahip çıktık. 

‘GENÇLERİMİZİN AYAKLARI GÜN GEÇTİKÇE CAMİLERDEN ÇEKİLİYOR’

Yeni iletişim araçlarının gündelik hayatımızın merkezine oturduğu bir garip dönemin içindeyiz. Modernleşme dini hassasiyetlerimizin örselenmesine sebep oluyor. Gençlerimizin ayakları gün geçtikçe camilerden çekiliyor. Şayet gençler yaşadıkları savrulmaların çözümlerini camilerde değil başka yerlerde arıyorlarsa ortada yanlış giden bir şeyler vardır.  Camiler ilim merkezleridir. Anadolu'da en küçük köylerde dahi cami bulunur. Camiler Yüce Rabbimizin yer yüzündeki tecellisidir. FETÖ ve DEAŞ manevi boşlukların ilgili kurumlar tarafından doldurulmaması nedeniyle ülkemize sirayet etmiştir.

‘KOPTUK... BİRBİRİMİZDEN KOPTUK’

Koptuk... Birbirimizden koptuk. Cem olamıyoruz, bir araya gelemiyoruz, mabetler de toplumu diri tutar, ayakta tutar, canlı tutar. Cami merkezli hayatı teşvik etmek lazım. Sözümüz sadece yumuşak değil aynı zamanda anlaşılır da olmalı. Gençlerimizin anlayacağı şekilde güncellenmesi gerekiyor. Din görevlilerimiz ayrıştırıcı dilden uzak olmalıdır.  Kamu görevlilerimiz sosyal medya girdabına kendilerini kaptırmamalı. Siz FETÖ'nün imamı değilsiniz. Sizlerin aranızdaki çürük meyveleri de temizlemeniz önemlidir. Aslolan birilerinin değil yüce ‘Yaratıcı'nın şahitliğidir.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.