Sinema Burada yine dolu dolu

Sinema dünyasının vazgeçilmezi olan Sinema Burada Festivali, sinema ve sanat dolu içeriklerle gerçekleştirilmeye devam ediyor. Takipçilerine dolu dolu bir program sunmaya devam ediyor. Dünyaca ünlü yazar Yaşar Kemal’in hayatındaki dönüm noktalarının destansı bir anlatımla sergilendiği “Yaşar Kemal Efsanesi” ise 14 Eylül gecesine damga vurdu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından bu yıl 18’nci kez düzenlenen festivalde yer alan 9 filmin 6’sı İzmir Sanat Merkezi Büyük Salon’da gösterime sunuldu. Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği filmlerin öncesinde oluşan kuyruklar, sanat merkezinin bahçesine kadar uzadı.

Atakan: “Sinemanın unutulmaması fuara güç katmış”

Festival’in ilk etkinliği yönetmenliğini Isabel Coixet’in yaptığı “The Bookshop”- Sahaf isimli filmin gösterimi oldu. Aynı anda Küçük Salon’da Zeynep Özbatur Atakan’ın “Film Yapımlarında Yeni Nesil Metotlar” isimli atölyesi gerçekleşti. Sinema eğitimi almış kişilerin katıldığı atölyede Atakan, yapımcı olmanın gereklilikleri ve yeterlilikleri üzerine bir atölye gerçekleştirdi. Altın palmiye ödüllü “Kış Uykusu” filminin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan, Türkiye sinema endüstrisinde yer alan pek çok ismin İzmir’den çıktığını dile getiren Atakan, “İzmirli gençlerde çok umut var. Ayrıca, İzmir’de sinemaya ciddi bir ilgi var. Bence bir şehrin en önemli noktası o şehrin yaşayanlarıyla buluşmak ve onlara güzel şeyler aktarmaktır. Dolayısıyla İzmir Enternasyonal Fuarı zaten dünya çapında bilinen bir etkinlik. Sinema da dünyanın en genç sanat dalı. En iyi iletişimin olduğu dal ve fuarda çeşitli etkinlikler yapılırken sinemanın unutulmaması bence fuara büyük bir güç katmış. O yüzden ortaya harika bir fuar,  mükemmel bir iş çıkmış” dedi.

“Daha”ya büyük ilgi

Hakan Günday’ın aynı adlı romanından uyarlanan, Onur Saylak’ın hem yönetmen koltuğunda oturup hem de başrollerini Tuba Büyüküstün, Ahmet Mümtaz Taylan ve Hayat Van Eck’in paylaştığı “Daha” filmi ise ikinci seansta verildi. Tüm yerlerin satıldığı salona, filmin başrol oyuncularından Hayat Van Eck konuk olarak katıldı. 24. Adana Altın Koza Film Festivali'nde Umut Veren Genç Erkek Oyuncu ödülünü alan Hayat Van Eck, Gaza rolüyle büyük beğeni topladı. 6 yaşına kadar Hollanda’da yaşayıp ardından İzmir’e gelen genç oyuncu, İzmirli olarak böyle büyük bir projede yer aldığı için çok mutlu olduğunu ve filmin fuarda gösterilmesinden de heyecan duyduğunu ifade etti.

“Yaşar Kemal Efsanesi” geceye damgasını vurdu

Film gösterimlerinin ikinci günü finali ise ünlü yazar Yaşar Kemal’in hayatındaki dönüm noktalarının destansı bir anlatımla sergilendiği “Yaşar Kemal Efsanesi ile yapıldı. Bir Aydın Orak yapımı olan ve Yaşar Kemal’in daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış arşiv görüntülerinden oluşan film, usta edebiyatçının hayata ve yüzyıla damgasını vuran olaylara karşı tavrını, kendi ağzından ve hayatına yakından tanıklık etmiş dostlarının anlatımıyla beyaz perdeye taşındı. Halil Ergün anlatımına Arif Keskiner, Ara Güler ve Zülfü Livaneli’nin eşlik ettiği film geceye damgasını vurdu.

“İnsanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır”

Filmin yapımcı ve yönetmeni Aydın Orak, gösterimin sonunda izleyicilerle buluşup sorularını yanıtladı. Film serüvenine Yaşar Kemal’e olan özleminden dolayı başladığını ifade eden Orak, “Fiziki olarak aramızdan ayrılabilir fakat sureti, söylemleri, edebiyatı bizle yaşıyor. Filmin tam ortasına oturuyorsunuz ve Yaşar Kemal size her yerden hikayelerini anlatıyor. Bazen türkü söylüyor, bazen ülke siyasetine yönelik konuşuyor, bazen edebiyat konuşuyor ama o muhabbetin içinde hissediyorsunuz kendinizi. İzledikten sonra daha umut ve sevgiyle dolu bir hayata uyandığımızı hissettiriyor. Yaşar Ağabey her zaman ‘İnsanoğlu, umutsuzluktan umut yaratandır’ derdi. Böyle bir kuşak olmayı umut ediyorum” dedi.

“Ölmedi hala bizimle yaşıyor”

İzleyenlerin, “Yaşar Kemal’i bize bir bardak su gibi içirdin” diyerek tebrik ettiği Orak, “Böylesi köklü fuarda yer almak tabii ki Yaşar Kemal’e de çok yakışan bir durum. Anadolu’nun bütün kadim değerlerini bağrında taşıyan bir figürü, edebiyat dehasını İzmir gibi aynı şekilde köklü bir kültürle buluşturmak heyecan vericiydi. Yaşar Kemal’i hala yaşatıyor olmak, bugün burada ‘ölmedi içimizde yaşıyor’ yerine ‘ölmedi hala bizimle yaşıyor’ diyerek anabilmek tarifsiz bir duygu oldu” dedi.