Dolar 34,2599
%0.06
Euro 37,6306
%0
Altın 2.921,040
%-0.02
Bist-100 9.120,00
%0.12

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
“Sosyal projelerimizle geliyoruz”

“Sosyal projelerimizle geliyoruz”

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İzmir’in sosyal yardımlar konusunda yapılan yatırımlarla öncü bir şehir haline geldiğini belirterek, “Sokakta yürürken bile muhtaç olana ihtiyacı olana el atmak onun derdiyle dertlenmek hepimizi insanlık görevi” dedi. Yıldırım, “İzmirliler görev verirse, sosyal sorumluluk projelerimizi daha da yaygınlaştıracağız” diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 22.02.2014 - 14:07
İZMİR - AK Parti Sosyal İşler Başkanlığı tarafından düzenlenen Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’nda konuşan Binali Yıldırım, 2003 yılında belediyeler dahil bütün sosyal desteklerin toplamının 3 milyar TL olduğunu, 2012 sonu itibariyle bu rakamın 7 kattan fazla artarak 23 milyar TL’ye çıktığını ifade etti. Kimsesizlerin sudan mahrum çiçeklere benzediğini kaydeden Yıldırım “Eğer su vermezseniz solarlar yok olur giderler. Eğer elimizde bir imkan varsa bunu da kullanmıyorsak o zaman bırakın yöneticiliği insan olarak üzerimize düşen görevi yapmamış oluruz. Bunun için yetki sahibi olmamıza gerek yok. Sokakta yürürken bile muhtaç olana ihtiyacı olana el atmak onun derdiyle dertlenmek hepimizi insanlık görevi” dedi.

“Nerede azim varsa orada çözüm var”
Sosyal devlet olmanın toplumdaki bütün kesimlere, engelli, engelsiz ihtiyaç sahibi olan olmayan tüm kesimlere aynı şefkatle aynı ilgiyle onların sorunlarına eğilmek anlamına geldiğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamızda demokratik sosyal hukuk devleti diye tanımlanıyor. Sosyal devlet olmak demek toplumdaki bütün kesimlere, engelli engelsiz ihtiyaç sahibi olan olmayan zengin, fakir, köylü, kentli bütün kesimlere aynı şefkatle aynı ilgiyle onların sorunlarına konularına eğilmek anlamına geliyor. Dolayısıyla burada gururla gördük ki yetiştirme yurtlarında yuvalarda kalmış ama bugün toplumda bir yer temsil eden çok değerli katılımcılar var. Sanatçılarımız, sporcularımız, iş adamlarımız, kamuda yöneticilik yapanlar var. Bunlar tabii ki çok güzel gelişmeler. Bu bana şunu hatırlattı. Nerede azim varsa orada çözüm var. Zorluklar bazen size hayattan koparır ama bazen de çok özlediğiniz başarıyı getirir. Biz her istediğimizi her an elde edemediğimiz için hep ileriye yönelik azmimiz oldu. Başarma yönünde hep heyecan duyduk ve isteğimiz oldu. Bugün, erken yaşta çocuklar doygunluğa erişiyor ondan sonra da hayatla ilgili azmi kararlılığı mücadele hırsı kayboluyor. O yüzden yetiştirme yurdundan gelen arkadaşlarımızın hayatı daha iyi anladıklarını düşünüyorum. Ama eğer böyle bir imkan olmasaydı öyle bir rehberlik olmasaydı, öyle bir yuva olmasaydı o tarafını düşünmek bile istemiyorum. Orada daha farklı bir hayat çizgisi farklı bir sonuç olabilirdi.”

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in, “Yetimi kendine yakın tut. Başını elinle okşa onu sofrana oturt. Öyle yaparsan kalbin yumuşar ve ihtiyaç görülür” hadisini hatırlatan Binali Yıldırım, “Kimsesizlerin ne kadar önemli olduğu ve yardımcı olunması gerektiği açık bir şekilde burada ifade ediliyor. Bizim inancımız, insanların birbirleriyle dayanışması birbirini sevmesi birbirine yardım etmesi esasına dayalıdır” diye konuştu.

“Destekler 10 yılda 7 kat arttı”
Binali Yıldırım, son 10 yıl içerisinde kurumsal anlamda çok büyük mesafe kat edildiğini dile getirerek, “Bunu görmemiz gerekir. Devletin hükümetin sosyal boyutunu çok ön plana çıkardı. 11 yıllık iktidarlığımız döneminde engellilerimize tamamen yeni bir yasa yapıldı. Gazilerimiz ve şehitlerimizin hakları ile ilgili çok kapsamlı düzenlemeler yaptık. Yetiştirme yurtlarının rehabilitasyon merkezlerinin, evde bakım merkezlerinin hem fiziki imkanlarını çok arttırdık aynı zamanda da buralara harcanacak ayrılacak bütçelerde çok büyük artış sağladık. 2003 yılında belediyeler dahil bütün sosyal desteklerin toplamı 3 milyar TL. 2012 sonu itibariyle bu rakam 23 milyar TL’ye çıktı. Yani artış 7 kattan fazla oldu. Şimdi artık evde bakımdan, rehabilitasyon merkezlerinden ve özel merkezlerden yararlanabiliyoruz” diye konuştu. 

“Herkesin hikayesi değerli”
Erzincan’da yetiştirme yurduna birkaç kez ziyarette bulunduğunu, buradaki gençlerle sohbet ettiğini belirten Binali Yıldırım, “Çok etkilendim. Hakikaten benim ufkumu açtı” dedi. Geleceğe yönelik, hayata yönelik düşüncelere katkı sağlayacağını ifade eden Yıldırım, “her birinin farklı ve değerli hikayeleri var. Düşüncelerimize katkı sağlayan örnekleri burada gördüm. O hikayelerini o kadar heyecanla o kadar güzel bir şeklide paylaştılar ki doğrusu oralara gitmek gerekiyor gidip mutlaka onlardan bir şeyler öğrenmek gerekiyor” dedi.



“Engelliler hayata katıldı”
Genellikle sosyal konularda yaşanan sıkıntıların uzun yıllar toplumda göz ardı edildiğini ifade eden Binali Yıldırım, çocukluğunda yaşadığı örneği şu sözlerle aktardı:
“Ben küçük bir çocukken köyümde bayramlarda evleri ziyarete giderdik. Elimizde küçük bir torba, el öper şeker toplardık. Büyüklerimiz, evinde ne varsa, kimi kınalı şeker verir, kimisi dut kurusu verir. Bazen beğenmez, ‘Bize bunu mu layık görüyor’ diye atardık, çocukluk hali. Bir eve girdim. Evde el öptüm çıktım yandaki kapıya yöneldim ‘oraya gitme, orası yasak giremezsin’ dediler. Korktum. Niye böyle bir şey dedi diye merak ettim. Daha sonra kafama takıldı o bölmede ne olduğu ve örendim. O odada zihinsel engelli bir çocuk varmış. Onu insanlardan saklıyorlar, göstermiyorlarmış. Bunu kendi ayıpları gibi görüyorlardı.”
Bugün artık azmin engel tanımadığını, artık engelli vatandaşlarımızın gelecek hayalleri kurabildiğini belirten Binali Yıldırım, “Oralardan buralara geldik. Bugün itibariyle biz engelli vatandaşlarımıza kamuda 37 binin üzerinde istihdam sağladık. Ayrıca bakanlık yaptığım sürede, ‘Ulaşımda iletişimde hayatın her yerinde ben de varım’ projesiyle engelli kardeşlerimize birçok imkanlar sağladık” dedi. Özellikle telekomünikasyon sektörü başta olmak üzere yaklaşık 600 kişiye iş imkanı sağlandığını ifade eden Binali Yıldırım, Onlar evlenme hayalleri, ev kurma, gelecek hayalleri yapmaya başladılar. Artık bu hayattan kurtulmak istiyorum, yaşamak istemiyorum derken hayal kurmaya başladılar. Bunlar çok önemli şeyler” diye konuştu.

“İzmir öncü bir şehir”
İzmir’in bu konuda çok önemli bir yerde olduğunu belirten Yıldırım, İzmir’in koruyucu aile yanında bulunan çocuk sayısı bakımından 340 kişi ile Türkiye’de 2008 den bu yana açık ara önde olduğunu açıkladı. “Çocuk evlerinin kurumsallaştırılması yaygınlaştırılmasında İzmir çok öncü” diyen Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Koruma altındaki çocuklar çocuk evlerine gönderilerek eski kurum bakım veren yuvalar ve yetiştirme yurtları kapatılmıştır. Koruma altındaki çocuklarımız özel okullara gönderiliyor her türlü sosyal sportif faaliyetlere erişebiliyor, hatta son yıllarda üniversiteye giren çocukların sayısında ciddi bir artış gözleniyor. Bu gençlerimiz 18 yaşını tamamladıktan sonra da serbest bırakılmıyor. Takipleri devam ediyor ve özellikle Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı bu takip işlerini yürütüyor. 2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile bakım, maaş konusunda devrim niteliğinde haklar 



“Sorma mahcup olursun”
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, bize ‘İzmir’e ne yaptın'’ diye soranlara ilk sözüm ‘Sorma mahcup olursun. Eserlerimiz saymakla bitmez” dedi.
İzmir’in Türkiye’nin en gelişmiş kentler sıralamasında gerilerde kaldığını ifade eden Yıldırım, “Birileri hayal dünyasında yaşıyor. İzmir gelişmiyor, geri gidiyor. Bunu İzmirliler görüyor. Aslında İzmir Türkiye’nin en gelişmiş kentleri arasındaydı doğru ama ne yazıkki bu yönetimle birlikte geri gitti, kan kaybetti.  İhracatta da geriledi.

“Vizyonsuzluk İzmir’in geleceğini çalıyor”
Seçim çalışmalarına İzmir’in Ödemiş ilçesinde sürdürecek olan Yıldırım’ın yolu Bayındır ilçesi’nde kesildi. Kalabalık partili grubunun Canlı beldesinde durdurduğu ve “Dün doyamadık. Bugünde yolunuzu kestik” dediği Yıldırım, sevgi gösterileri arasında kaldı. Yıldırım, partililerin çoşkulu karşılaması sırasında kısa bir konuşma yaptı. İzmirli hemşehrilerinin, İzmir’de çalışan kardeşlerinin işleriyle güçleriyle tehdit ve baskılarla korkutulması konusuna dikkat çeken Yıldırım, “Bu son derece şaşırtıcı bir durum. Bir yaşıma daha girdim. İzmir’i korkutan tek şey; ufuksuz, vizyonsuz, beceriksiz ve iş bilmez yöneticilerdir. Vizyonsuzluk nedeniyle İzmir’in geleceği, çocuklarımızın geleceği çalınıyor” diye konuştu.

“İzmir’in heryerine iyi bak eserlerimiz her yerde” 
Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Yıldırım, şöyle devam etti; “Sen oturduğun belediye binasından kafanı sola doğru çevirirsen o yoldaki üst geçiti kimin yaptığını görürsün. Biraz daha ileri bak Konak Tünelini görürsün. Bayraklı Çevre yolunu tünelleri daha da olmadı Sabuncubeli tüneline bak, sana bizi hatırlatır. İZBAN’ın bizim eserimiz olduğunu unutma. Anadolu bulvarının bizim eserimiz olduğunu unutma. Ama senin işin kolay. Sağdan say 3 soldan say 3 iş yapmışsın”.

“Hakkı var doğruyu söylemiş”
Bayındırlı bir vatandaşın mevcut Büyükşehir Belediye Başkanının önceki gün Bayındır’da  “5 yıl önceki Bayındır ile 5 yıl sonraki Bayındır’a bakın” dediğini söylemesi üzerine Binali Yıldırım“Başkan doğruyu söylemiş. 40 yılda bir arada sırada da olsa doğruyu söylediği olmuş. Hakkını vermek lazım. Allah doğruyu söyletmiş. Gerçekten Bayındır’ın şimdiki hali ile 5 yıl sonraki haline bir bakın. Bayındır 5 yıl önceki Bayındır m? Çok değişti ve gelişti. Yapılanları da yapılmayanları da herkes görüyor” şeklinde konuştu.
 
 

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.