Suriye ve Benin’den gelip “İzmir gönüllüsü” oldular
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal projelerinde görev alan “Gönüllü Takımı”, sadece farklı kentlerden değil, farklı ülkelerden gelen üyeleriyle de örnek bir kardeşlik tablosu sergiliyor. İşte İzmir'e “gönül veren” Suriyeli Mohammed ile Beninli Nazif’in öyküsü.. Örnek bir kardeşlik tablosu
- Ege Postası
- 29.05.2016 - 10:03
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kuşaklar arasındaki sevgi bağını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu yaşatmak amacıyla hayata geçirdiği "Genç Yaşlı El Ele" ve "Abla, Ağabey, Kardeş" projeleri, sadece İzmirli gençleri değil, kent ve ülke dışından gelen öğrencileri de gönüllülük şemsiyesi altında bir araya getiriyor. Ülkesinde yaşanan iç savaş nedeniyle yüksek lisans eğitimi almak üzere İzmir'e gelen Suriyeli Mohammed ile bir diğer yüksek lisans öğrencisi Beninli Nazif, kısa sürede kente uyum sağlamakla kalmadı, Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal projelerinde de görev almaya başladı.
“Yalnızlığımızı birlikte azalttık”
Suriye’deki iç savaş dolayısıyla 2 yıl önce İzmir’e göç eden Mohammed Ammoure, 9 Eylül Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrenimine başladı. Türkçesini ilerletebilmek ve kültürel uyum sürecini hızlandırmak için ne yapabileceği düşünen Mohammed'e arkadaşları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal projelerinde gönüllü olarak yer almasını önerdi. "Abla, Ağabey, Kardeş" ve "Gençler Yaşlılar El Ele" projelerine katılan Mohammed, bu sayede tam da aradığı ortamı bulmuş oldu. Sosyalleşme açısından bu projelerin kendisine bir alan sağladığını söyleyen Mohammed Ammoure, “Burada hem kardeşim oldu hem teyzem. Bana bir aile ortamı yaşattılar. Birbirimize hep destek verdik. İzmir’e alışmam daha kolay ve çabuk oldu. Bu sayede arkamda kocaman bir ailenin güvenini hissettim. Arkadaş çevrem genişledi. Arkamda bıraktığım kardeşlerimin yerini buradaki kardeşlerim aldı. Küçükken bana örnek olacak kimse yoktu. Ailemdeki herkes ilkokul mezunuydu. Kendi kendime bir yol açarak bu zamanlara geldim” diye konuştu. Kardeşlerinin de aynı sıkıntıları yaşamaması için onların ödevlerine yardım edip bakış açılarını genişletmeye çalıştığını belirten Suriyeli genç, “Bununla birlikte, benim gibi yalnızlığı yaşayan yaşlılarımızın torunu oldum. Onlar da benim dedem, ninem.. Yalnızlığımızı birlikte azalttık" sözleriyle projenin bir başka yüzünü daha gösterdi.
“Birbirimizden çok şey öğreniyoruz”
Türkiye’ye ayrı bir ilgisi olup yüksek lisans yapmak için Benin’den İzmir’e gelen Nazif Orouz’un "Abla, Ağabey, Kardeş" projesiyle tanışması ise yurtta birlikte kaldığı arkadaşlarının tavsiyesiyle başladı. Şimdi her hafta kardeşlerine gideceği günü iple çektiğini söyleyen Orouz, “Kardeşlerim beni çok seviyorlar. Ülkem hakkında bir çok soru soruyorlar. Onlara İngilizce ve Fransızca öğretmeye çalışıyorum. Hem ben onlardan yeni şeyler öğreniyorum, hem de onlar benden” dedi.
Yorum Yazın