Susam'dan çiftçiye destek

İzmir’in 113 çeşit tarımsal ürünle Türkiye’nin tarımda lokomotif ili durumunda olduğunu ifade eden Rakip Becer, “İzmir tarım konusunda hem yerli pazarda hem de ihracatta iddialı durumda. Türkiye’deki bütün organik tarım ürünlerinin yüzde 40’ı İzmir’de üretiliyor. Sanayimizin önemli bölümü tarım ürünlerimizle ilgili. Üretici bütün bu sektörlerin lokomotifi durumundadır. Ancak çiftçi, yüksek girdi maliyetleri nedeniyle mutlu değil. Son 10 yılda başta mazot olmak üzere pek çok alanda girdi fiyatları hızla artarken ürün fiyatları yerinde saydı. 10 yıl önce kiraz 5 liraya satılırken mazot 90 kuruştu. Bugün mazot 4 liraya geldi, kiraz hala 5 lira. Mazota göre hesaplarsak kirazın 20 lira olması gerekir. Zeytinyağı 5 yıl öncesinden daha ucuza satılıyor. Bu koşullarda çiftçi mutlu olmadığı için gençler tarımdan uzaklaşıyor. Kendi bölgemde çiftçilik yaş ortalaması 40’a ulaştı” diye konuştu.

İzmir’de toplam ihracatın ihracatının dörtte biri tarım ürünleri tarafından yapıldığını ifade eden Susam, “Bu yıl Eylül ayına kadar toplam tarım ürünleri ihracatımız 1,5 milyon doları buldu. Gençlerin tarımdan uzaklaşması, tarım kesiminin yaşadığı sorunların en somut göstergesi. Öte taraftan büyük sermayeyle tarım işletmeleri kuranlar da karlı bulmadıkları için sektörden uzaklaşıyorlar. Fakat küçük çiftçinin işletme giderleri, büyüklere göre daha düşük. Bu nedenle onlara yapılacak küçük destekler, en azından ayakta kalmalarını ve üretimi sürdürmelerini sağlayacaktır” dedi.

Köylü kooperatifle desteklenmeli

Hükümetin küçük işletmeleri görmezden gelen bir anlayışı olduğunu söyleyen Susam, “Esnafa bakışla küçük tarım işletmelerine bakış aynı; ‘Sizin devriniz kapandı. Büyükler gelsin’ deniliyor. Oysa o küçük ölçekte tarım yapan çiftçiler kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlamaktadır. Köylüler tarımı bırakıp kente göçtüklerinde yeşil kart, işsizlik maaşı gibi maddi taleplerin yanı sıra pek çok sosyal sorunla devletin daha fazla ilgisine ihtiyaç duyuyorlar. Küçük ölçekte tarım yapan köylülerin, köyde kalarak çiftçilik yapmasını teşvik etmeye ihtiyaç var. Bu teşvik sadece parasal değil, aynı zamanda onun önünü açacak uygulamalarla da olmalı. Bütün dünyada küçüklerin bir araya gelerek büyük bir güç oluşturduğu kooperatifçilik modelleri bizde geri bırakılıyor. Oysa tarımda ortak satın almadan depolamaya, pazarlamadan lojistiğe kadar her noktada oluşturulacak kooperatif modelleri tarımda girdi maliyetlerini aşağı çekmede ve çiftçinin yeniden tarımdan para kazanmasının önünü açmada önemli bir model olacaktır” diye konuştu.