Tekin patladı “Hangi bakana ‘hırsız’ diyebildiniz”
İZMİR’de “Cumhuriyet kazanımları” konulu panele katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, çözüm sürecinde partinin suskun kaldığı yönündeki eleştiriler için “suskun değiliz, stratejimiz var” dedi. Tekin, bazı dinleyicilerin parti içi sorunları gündeme getirmesiyle yükselen tansiyona sert çıktı.
- Ege Postası
- 21.04.2013 - 18:12
İzmir’de kurulan ‘Karşıyaka Platformu’ tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyetin kazanımları’ paneline CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in yanısıra Avukat Murat Ergün, Avukat Fatih Ülkü, Gazeteci Barış Yarkadaş, Avukat Gürkan Hacır katıldı. Tekin, sözlerine İranlı bir sosyoloğun sözleriyle başladı. Tekin, “ Sosyolog, uzun süren İran devrimi mücadelesinde Humeyni’ne destek verip arkadaşları öldürülünce yurtdışına çıkıyor, yıllar geçtikten sonra kendisine ‘şeriatın gelişini fark edemediniz mi’ diye sorulunca şu yanıtı veriyor; Her gün baktığınız ağacın büyüdüğünü fark edemezsiniz” dedi.
Tekin, toplumun her kesiminin bilinçli ya da bilinçsiz bu sürecin içinde suç ortağı olduğunu öne sürerek, bunu 12 Eylül dönemini anlatarak, şöyle açıkladı.
“Cumhuriyetin kazanımlarına ancak bu toplum sahip çıkabilir. Ancak onlar tek tek yok edildi. 12 Eylül öncesinde 44 milyonun 10 milyonu örgütlüydü. Şimdi öğretmenlerimiz örgütlü olsa 4 4 4 gündeme gelir miyd? 3 milyon sendikalı işçinin olduğu bir ülkede bir Başbakan çıkıp, ‘bana sendikalar taşeronu önerdi’ der miyd? Biz, 40- 50 yıllık dönüştürme projesini fark edemedik. Fotoğrafın bütününe baktığınızda yapımcı tektir ama oyuncular değiştirildi. Bir dönem askerler bir dönem siviller kullanıldı. 2000 yılında ABD’ye giden merhum Bülent Ecevit’e Ortadoğu eşbaşkanlığı teklif edildi, reddetti ve başına gelenleri hep birlikte izledik.”
İKTİDAR SÜRECİN NEREYE GİDECEĞİNİ BİLMİYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, çözüm sürecinin nereye gideceğini iktidarın da bilmediğini öne sürerek, “Biz, 28 Şubat’ı analiz edemedik, alkışladık ve suç ortağı olduk onun bir dönüşüm projesi olduğunu anlamadık. Bugünkü iktidar yöneticileri, Başbakan da dahil sürecin nereye gideceğini projenin ne olduğunu bilmiyor. Bilmiş olsaydı özellikle dış politika konusunda böyle davranmazlardı. Çok hassas oldukları Kaddafi, Milli Görüş hareketinin gelişmesinde çok ciddi payı vardır. Ama ne enteresandır kendilerini var eden bu insanın başını bu iktidar ezdi. Siyonistlerle bir gecede barıştılar” dedi.
CHP’Yİ ADRES VERDİ
Ülkede yaşanan sorunların aşılması için örgütlülüğü şart koşan tekin, adres olarak CHP’yi gösterdi. Tekin, “Bu süreçte önce özeleştiri yapacağız. Bizim eksikliklerimizi tespit etmeden önümüzü görmemiz mümkün değil. Sıkıntılı süreçteyiz. Nasıl aşabiliriz elbette örgütlü toplumla aşmak mümkündür. Ne yazık ki Türkiye’de şu anda örgütlü toplum yok. 1980 öncesi nüfusun üçte biri örgütlüydü. Şimdi sendikalar, stk’lar var ama sembolik. Tüm bu sorunlar, CHP gibi tarihi derinliği olan bir partide birleşmekle aşılır. Aksi taktirde mümkün değil” dedi.
MHP’YE ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, İzmir’de dün (cumartesi) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı mitingi anımsatarak, “Arkadaşlarımız, dünkü mitingten etkilenmiş olabilir. Bugünkü sürecin mimarlarının dünkü mitingi yapanlar olduğunu unutmayın. En az Tayyip kadar onların da suçu var. 4 4 4’teki tutumları, Cumhurbaşkanlığı seçimine verdikleri destek, asıl sorgulanması gereken ne yazık ki bunlardır. Gaz alma görevi cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmak değildir” dedi.
CHP’DE ‘İSTEDİĞİM YERDE KONUŞURUM’ DEVRİ BİTTİ
Gürsel Tekin, dinleyicilerden gelen “Parti içindeki sıkıntılar ne zaman bitecek” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Sosyal demokrat partilerde farklı düşünceler olur. CHP tarihine baktığınızda tek partili dönem de dahil olmak üzere hiçbir zaman o farklı düşünceler sokağa, basına yansımamıştır. Zaman zaman bundan bir genel başkan yardımcısı olarak ben de rahatsızım. Her arkadaş Parti Meclisi’nde düşüncelerini gazetecilere sızdırmadan ifade edebilirler ama ‘ben burada ifade etmeyeceğim istediğim yerde konuşacağım’ deme süreci CHP’de sona ermiştir” dedi.
SUSKUN DEĞİLİZ, STRATEJİMİZ VAR
Tekin, dinleyicilerden gelen “Süreçte neden suskunsunuz” yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
“Yurtta barış dünyada barışı savunuyorsanız buna varız ama sizinki barış değil toplumun altına dinamit koyma projesi. CHP olarak 2011 yılında hiçbir siyasi partinin yazılı belgesi olmadığı halde CHP’nin bu konuda yol haritaları vardı. İktidar olunabilseydi belki bu duruma gelinmeyecekti. Bizimki suskunluk değil. İktidarın birinci projesi ‘bu süreci devlet götürecek’ demişti Devlet bunun neresinde biz çok merak ediyoruz. Bu sürecin ne olduğunu kimse bilmiyor. AKP’li vekiller de bilmiyor, bakanlar da. Israrla birileri bizim bu sürece takılmamızı istiyor. Anketlerinize göre sürece yüzde 90 destek var. CHP engel de değil, çözün niye çözmüyorsunuz. Ama sorun bunlar değil. Sorun bir bilinmeyen Ortadoğu denkleminin parçası haline dönüştüğü için. Ana muhalefet olarak biz ülkenin bütünlüğünün bozulmaması, demokrasi ve özgürlüklerde sıkıntı olmaması için süreci yakından takip ediyoruz. Kimse bizi duyarsız ve algılamıyor gibi görmesin. CHP’nin elbette stratejileri vardır. Süreci yakından takip ediyoruz. Temel görevimiz iç bütünlüğün bozulmaması için kendimizi kalkan ederiz ama duyarsız ve sessiz değiliz.”
TANSİYON YÜKSELDİ, TEKİN PATLADI
Konferansta bir dinleyicinin CHP’nin anayasa değişikliği konusundaki tavrını eleştirince ortalık karıştı. Bazı partililer, dinleyiciye tepki gösterirken Tekin de
“AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in şehitlere ‘kelle’ dediği gün İzmir’deydim. Bana burada Hüseyin Aygün soruldu. Şimdi tartışın, rahatlayın. AKP’li bakanlar İzmir’in sokaklarında cirit atıyorlar. Hangi bakana ‘hırsız bakanlar, İzmir’de dolaşamazsınız’ dediniz. Başbakan, ‘İzmir’i çembere alın’ diyor. Birbirimize hoşgörülü davranalım. Atilla Kart şöyle dedi, Hüseyin Aygün böyle dedi. Biraz da Bülent Arınç ne dedi, Tayyip Erdoğan ne dedi onunla meşgul olun. Burada kullandığınız gücünüzü AKP toplantılarında kullanın”
AKP’YE OY VERMEK PKK’YA OY VERMEKTİR
Konferansa katılan Gazeteci Barış Yarkadaş, “AKP’ye oy vermek PKK’ya oy vermektir. Başbakan adını ağzını almamak için ‘İmralı sakini’ ya da ‘ada’ diyor. Orası ada ama orada Öcalan ile pazarlık yapıyorlar. Büyük fotoğrafı saklamak için psikolojik harekat yapıyor. CHP’yi de bu tuzağın içine çekmeye çalışıyor. Bu paket, AKP ya da PKK paketi değildir. ABD ve İsrail tarafından AKP ve PKK’nın önüne konmuştur” dedi.
Yorum Yazın