Umut’un annesi: Polisler 'sevinçli haberi vereceğiz' dediler

İZMİR-Umut Vakfı’nca bu yıl 11’incisi düzenlenen “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü” dün Taksim Meydanı’nda gerçekleştirildi.

28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde düzenlenen ve “Yaşama Hakkı” temasıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman Çağatay, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yanı sıra İzmir’de parkta oynarken nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybeden 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın annesi Gülhan Ceylan, babası Ufuk Ceylan, Haziran ayında Şanlıurfa’da yol ortasındaki bir hesaplaşma arasında kalan belediye otobüsünün içinde başına gelen bir kurşunla hayatını kaybeden 8 yaşındaki Yusuf Kerem Demirel’in babası Halil İbrahim Demirel ile ellerinde “Bireysel Silahlanmaya Hayır” yazılı dövizler taşıyan öğrenciler ile STK’lar katıldı.

Programa katılanlar kırmızı halıya, silahlardan çıkan kurşunlarla hayatlarını kaybedenleri temsilen ayakkabılar ve kırmızı beyaz karanfiller bırakıldı.

BU ATEŞ SÖNMEYECEK

Taksim’de düzenlenen “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü”ne katılan Gülhan Ceylan, oğlunu toprağa vereli tam bir ay olduğunu belirterek, “Bu duyguyu anlatamam. Bu ateş sönmedi sönmeyecek. Nazire Hanım (Dedeman) ve benim kaderimi başkaları paylaşmasın. İnsanlarımızı duyarlılığa davet ediyorum, sessiz kalmasınlar. Umut’un annesi olarak tek isteğim bir başkasının umutları sönmemesi. Benim Umut gitti, kaderime ağlayarak bu zamanı geçirecek değilim. Umut’umun mücadelesini vermek istiyorum. Mücadelemiz bireysel silahlanmaya hayır demek” dedi.

İLK İŞ YASA ÇIKARMAK OLMALI

Programa katılan Umut Ceylan’ın babası Ufuk Ceylan da 1 Ekim’de açılacak olan TBMM’nin ilk çıkaracağı yasanın bireysel silahlanmayı önleme yönünde olması gerektiğini belirterek, “Silah bulundurma ve taşımanın cezai sınırı yükseltilmeli. Hapis cezası para cezasına dönüştürülmemeli. Ruhsatsız silah bulundurmak ve taşımak ciddi risk haline getirilmelidir. Ruhsatlı silah dahi olsa, alkollü iken silah taşıyan kimselerin ruhsatlarının iptal edileceğine dair hüküm getirilmeli” dedi.

YUMRUK DA BİR SİLAH OLUR

Haziran ayında Şanlıurfa’da yol ortasındaki bir hesaplaşma arasında kalan belediye otobüsünün içinde başına gelen bir kurşunla hayatını kaybeden 8 yaşındaki Yusuf Kerem Demirel’in babası Halil İbrahim Demirel, bireysel silahlanmanın her şeyden önce bir eğitim ve zihniyet meselesi olduğunu belirterek, “Kanunlarla silah edinmeyi zorlaştırsanız dahi son tahlilde insanların zarar görmesini engelleyemezsiniz. Çünkü yeri geldiğinde bir taş, bir çakı ve bir bıçak bazen bir yumruk bile bir silah olarak kullanılabilir ve bir insanı öldürebilir. Öyleyse millet olarak ana hedefimiz modern dünyanın değerlerini bilen, akıl ve kalp bütünlüğüne sahip ve insan sevgisiyle dolu bireyler yetiştirmek olmalı” dedi.

YILDA 4 BİN 500 KİŞİ ÖLÜYOR

Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman bireysel silahlanmaya artık bir son verilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Ülkemizde, yılda ortalama 5 bin kişinin hayatını kaybettiği trafik kazalarının ardından, bireysel silahlanma nedeniyle ölümler 4 bin 500 kişiyle ikinci sırada geliyor. Silahın öldürmekten başka hiçbir işlevi yoktur. Sayın Başbakanım sayın vekillerim, sizlere sesleniyorum. Biz parkta, belediye otobüsünde, kapımızın önünde çocuklarımızı koruyamıyoruz. Kadınlarımız, güya eşlerinin korunma amaçlı edindikleri silahlardan çıkan kurşunla öldürülüyorlar. Onları da koruyamıyoruz. Ben yeter artık diyorum, demekten de yorgun düştüm.

17 MİLYON RUHSATSIZ SİLAH VAR

Yapılan bir araştırmaya göre 300 milyonluk ABD’de 300 milyon silah var. Kişi başına 1 silah düşüyor. Bu silahlarla ABD’de yılda 30 bin kişi hayatını kaybediyor. Türkiye’de suç istatistiklerinden yola çıkarak 2.5 milyon ruhsatlı silah, 17 milyon da ruhsatsız silah olduğunu söyleyebiliriz. 20 milyon silah her yıl 4 bin 500 kişinin canına mal oluyor. Silah sayımız ABD’nin 15’te biri ama saçtığı ölüm 3 kat daha fazla. 2000 yılından beri derlediğimiz bireysel silahlı vakaların sadece yüzde 3’ü gasp, haneye tecavüz, hırsızlık gibi güvenlik ihlali içeriyor. Geriye kalan yüzde 97’si silahı edinme amacı dışında kullanılıyor. Durum bu kadar ortadayken bireysel silahlanmayı bu kadar kontrolsüz ve serbest bırakmak akıl işi m? Her yıl yaşam hakkı elinden alınan kişi failleri ve bu yüzden mağdur olan 50 bin kişilik aileleri adına, yeni yasama döneminde silah kanununu hep birlikte, Türkiye gerçeklerine uyumlu biçimde ele alalım.” (HÜRRİYET)