YÖK devrede: 'Akademisyenler için gereği yapılacak'
YÖK, "Teröre destek veren bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacak" açıklamasını yaptı.
- Ege Postası
- 12.01.2016 - 17:26
Yükseköğretim Genel Kurulu bir grup akademisyenin Pazartesi günü yaptıkları bildiriyi görüşmek üzere 'acilen' toplandı. Toplantının ardından şu açıklama yapıldı:
"Bir grup akademisyen tarafından yayımlanan devletimizin, Güneydoğu'da sürmekte olan teröre karşı mücadelesini 'katliam ve kıyım' olarak niteleyen bildiri, tüm akademi camiasını zan altında bırakmaktadır. Teröre destek veren kişinin mesleği ve statüsü hiçbir demokratik ülkede kişiye imtiyaz sağlamaz, teröre destekçiliği hiçbir şekilde hafife alınamaz. Teröre destek veren bu bildiri, akademik özgürlük ile bağdaştırılamaz. Vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak devletin en temel görevidir. Bu bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacaktır. Rektörlerimiz ve Üniversitelerarası Kurul ile bu konuyu görüşmek üzere toplanacağız."
Türkiye ve yurtdışından binden fazla akademisyenin imza attığı "Barış İçin Akademisyenler Girişimi"nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı: "Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacı, devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha bir çok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız diyoruz. Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verilmişti.
MİLLİYETÇİ AKADEMİSYENLERDEN KARŞI BİLDİRİ
Öte yandan ‘Barış İçin Akademisyenler’ ismiyle biraraya gelen ve 1128 akademisyenin imza koyduğu bildiriye karşı milliyetçi akademisyenler de karşı bildiri yayınladı. ‘Türkiye İçin Akademisyenler’ ismiyle yayınlanan bildiride, özetle şu görüşlere yer verildi:
Son zamanlarda buldukları her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti’ni karalamak ve aşağılamak için hiç çekinmeden iftiralar atan, yalan söyleyen ve kendilerini akademisyen olarak nitelendiren bir güruh, devletimizi işkence ve katliam yapmakla suçlamaktadır. Buna karşın aynı güruh, hak ve özgürlük bahanesiyle terör örgütü tarafından katledilen masum bebeklerden, öksüz ve yetim kalmış çocuklardan, polis ve askerlerden, yakılan ve yok edilen milli servetten hiç bahsetmemektedir. Ağızlarından demokrasi ve barış sözlerini hiç düşürmeyenler, bu cinayetlerin asıl müsebbibi olan terör örgütünün adını hiç anmamaktadır... Şu anda operasyonların sürdüğü bölgede bölücü terör örgütü tarafından okullar hedef alınmakta, camiler yakılmakta ve masum sivil halkın evleri gaspedilmektedir. Bizler inanıyoruz ki bu bildirinin tek bir amacı vardır: Terörle mücadeleyi akamete uğratmak ve güvenlik güçlerinin moralini bozmak...
‘OPERASYONLARA DESTEK VERİYORUZ’
Sonuç olarak bu bildiriye imza atan bizler, bilinsin istiyoruz ki şu anda Sur’da, Silvan’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de ve daha pek çok yerde yapılan operasyonlara destek veriyoruz. Orada bu milletin huzuru için kendi çocuklarını öksüz ve yetim bırakma pahasına çarpışan polis ve askerlerimizin sonuna kadar yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. 1915 yılında Çanakkale’de düşmana karşı savaşmak için öğrencileriyle birlikte cepheye giden medrese hocaları gibi ülkemize karşı yapılan bu menfur saldırılara kalemimiz ve yüreğimizle karşı koyacağımızı, operasyonlara sonuna kadar destek olacağımızı, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin belirlediği esaslar çerçevesinde barışı sağlamak için üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizi taahhüt ediyoruz.
Yorum Yazın