Yurtta istismar davası başladı
İzmir’in Dikili İlçesi’nde özel bir yurtta (Miyase Çocuk Yurdu) kalan ve yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrencinin temizlik görevlisi Ö.F.E tarafından cinsel istismara uğraması ile ilgili dava Bergama Adliyesi’nde görüldü.Çocuklardan birisinin annesi salonda fenalaşarak dışarı çıkarıldı. Salonda bir polisin de ‘daha fazla dayanamayacağım’ diyerek salondan gözyaşlarıyla dışarı çıktığı duruşmayı seyredenler tarafından bildirildi. Yurtta yedi çocuğa istismar davası başladı
- Ege Postası
- 22.12.2018 - 11:37
21 Aralık 2017 tarihinde Dikili’nin İsmetpaşa Mahallesi’nde ki özel bir yurtta kalan ve yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan ve suçunu itiraf eden temizlik görevlisi Ö.F.E’nin yargılanmasına başlandı. Duruşmaya İzmir ve Bergama Barosu başta olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından yetki almış 10 avukat katıldı. Ayrıca Bergama Veli-der, Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, Dikili Kadın Platformu, Bergama ve Dikili Eğitim Sen Şubeleri, Dikili Ses ve Tüm Bel-Sen Şubesi, Haziran Hareketi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Bergama Çevre Platformu, Bergama Belediyesi Meclis Üyesi Serpil Güler, Dikili Belediye Başkan aday adayı gazeteci Gökmen Ulu, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar da duruşmayı izlemek için adliyeye geldiler.
CEMAAT TARAFINDAN GÖREVLENDİRİLDİĞİNİ İTİRAF ETTİ
Görülen davada İzmir Barosunun mahkemeye müdahil olarak katılma ve çocukların bir daha ifade vermemeleri konusundaki talep, mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Daha önce suçunu itiraf eden sanık Ö.F.E okunan ifadesini reddederek suçlamaları kabul etmedi ve karakolda baskı altında beyan verdiğini söyledi. Çocuklarla mesajlaşmalarını kabul etmedi. Çocukların avukatı Ö.F.E’ye bir hizmetli olarak öğrencilere kuran dersi vermesini kim tarafından istendiğini sordu. Ö.F.E, Süleymancılar Cemaati’nde yetiştiğini, yurt müdürünün talebi ile cemaat tarafından görevlendirildiğini, hizmetli olmasına rağmen Kuran dersi verdiğini ve hatta çocukların derslerine de yardımcı olduğunu itiraf etti. Bu sırada çocuklardan birisinin annesi salonda fenalaşarak dışarı çıkarıldı. Salonda bir polisin de ‘daha fazla dayanamayacağım’ diyerek salondan gözyaşlarıyla dışarı çıktığı duruşmayı seyredenler tarafından bildirildi. Mahkeme, 1 Şubat 2019 tarihine ertelendi. Sanığın tutukluluğun devamına karar verildi. Ayrıca avukatların ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının müdahilliği de kabul edildi.
“TECAVÜZCÜ KORUNDU, AİLELERE BASKI YAPILDI”
Mahkeme sonrası Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Bergama Şubesi tarafından Bergama Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması öncesi “Okullarımıza, çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz” ve “Çocuk susar sen susma, istismara sessiz kalma!” pankartları açıldı.
Veli-Der Bergama Şube Başkanı Fikret Ali Parlas tarafından okunan basın açıklamasında; “Gün geçmiyor ki, ülkemizin herhangi bir yerinde, gerici tarikat/cemaat ve vakıflara ait yurtlarda çocuklarımızın başına bir kötülük gelmesin; gün geçmiyor ki, çocuklarımız, canlarımız, en kıymetlilerimiz istismara, şiddete, her türden sömürü ve hak ihlallerine maruz kalmasın!
20 Aralık 2017 tarihinde Dikili’de bir cemaate ait Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdunda yaşları 9 ile 12 arasında değişen çocuklarımız istismara uğradı. Bergama Veli Der olarak bu istismar olayını aylarca alanlara taşıdık. Aralıksız 16 hafta alanlarda çocuklarımıza yaşatılanları protesto ederek yetkililere ve tüm kamuoyuna seslendik. Bu çağrılarımıza ve çığlığımıza rağmen insanlık düşmanı tecavüzcü adeta korundu. Olaya gizlilik gerekçesi ile yayın yasağı getirildi. Yayın yasağı mağdurların bilinmeme haklarını kullanmaları için değil, eğitimi bu hale getiren, insanları cemaat yurtlarına mecbur eden sistemin ayıbını örtmek için getirilmiştir. Bu suçu işleyenler kaçırıldı. Uzun süre dosyayı mağdur avukatlar bile göremedi. Mağdur ailelere şikâyetçi olmamaları yönünde baskılar yapıldı. Göstermelik bir soruşturmayla bir kişi tutuklandı, yurt kapatıldı. Bir kez daha sözüm ona münferit bir olay algısı yaratılarak, gerici tarikat/cemaat odaklarının ve Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal sorumlulukları dikkatlerden kaçırılmaya çalışıldı” denildi.
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINI SORUMLU TUTACAĞIZ”
Basın açıklamasında ayrıca; “Milli Eğitim Bakanlığı bu vakıflarla imzaladığı onlarca protokolle, Anayasa suçu işlemektedir. Daha önce Karaman’da, Adıyaman’da, Çorum’da, Uşak’ta, Gaziantep’te ve birçok yerde tarikat, cemaat ve vakıf yurdunda yaşanan istismar olayına sessiz kalınmıştır. Ensar Vakfı ve Kaim-Der yurtlarında onlarca çocuğumuz tecavüze uğradığında, iktidar yetkilileri “... bir kereden bir şey olmaz..” diyebilmiş; tarih önünde eşi bulunmaz bir utanç içine düşmüşlerdi. Bu gerekçelerle Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyoruz:
Çocuklarımıza dokunan, onların canını acıtan gerici tarikat-cemaat vakıflarıyla imzalanan tüm protokoller derhal ve kayıtsız koşulsuz iptal edilmelidir! Çocuklarımızın başına gelecek her türlü kötülükten, doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı’nı sorumlu tutacağız!” sözlerine de yer verildi.
Yorum Yazın