AK Parti İzmir raporu
Dün kaleme aldığım köşe yazımda AK Parti’nin etkili vekillerinden Ali Aşlık ve Aydın Şengül’ün önümüzdeki aylarda yapılacak İl Başkanlığı seçimine avantajlı girmek ve etkili olmak için çalışmalarına tüm hızı ile devam ettiklerini yazmıştım.
Hatta bu dönem İl Başkanı Bülent Delican ile birlikte hareket eden İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın, Delican ile birlikte görüntü vermeyeceğini ve burada oluşacak bir başarısızlık sonucunda sorumluluk almayacağını düşünüyorum.
Yani anlayacağınız, bundan sonra yaşanacak bir başarısızlıkta hesap İl Başkanı Bülent Delican’a kesilecek.
Oysa Ali Aşlık teşkilatın belirlenmesinde etkili oldu, il yönetiminde kilit noktaları belirledi. Ama bundan sonra oluşacak bir problemde “Aman bana bir şey olmasın” diyerek uzak duracağını düşünüyorum.
Aşlık Delican’ı desteklememiş, onun yerine MÜSİAD kökenli iki isim Abdurrahman Çabuk ile Cemal Öztürk’ün İl Başkanlığı koltuğuna oturması için büyük çaba göstermiş, çabaları sonuç vermeyince İl Başkanı Delican’ın yakınında durup listelere kendisine yakın isimleri yazdırmıştı.
Bundan sonraki süreçte Aşlık’ın Delican’ı desteklemeyeceği ve yerine başka bir aday çıkarmak için şimdiden çalışmalara başladığı ifade ediliyor. Bu bilgileri aldığım kaynak sağlam olmasaydı, zaten yazmazdım. Bunu da zaman içinde göreceğiz.
Gelelim İl Başkanı Bülent Delican’a…
AK Parti’de başbakan koltuğuna Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun seçilmesinden sonra dengelerin değişeceğine inanıyorum. Bunun İzmir ayağında ise önemli değişiklikler olacaktır. Özellikle Cumhurbaşkanı Gül ve AK Parti arasında oluşacak gerilimden AK Parti İzmir İl Başkanlığı nasibini alacaktır. Genel merkeze yakın isimler ile yaptığım görüşmelerde İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın atanmasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakın olan İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’un önemli bir rol oynadığı ve dolayısıyla bundan sonraki süreçte, AK Parti genel merkezi tarafından il başkanlığı koltuğunda değişikliğin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.
Bunu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’ya yakın isimlerin bana söylediğini ifade etmek isterim.
Yani İl Başkanı Bülent Delican genel merkezden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakın isimlerin adayı olarak biliniyor ve öyle algılanıyor.
İzmir İl Başkanı Delican ile ilgili asıl yazımı kurultaydan sonra yazacağım. Neler olup biteceğini daha net ifade edebileceğim. Bu yazdıklarımın ne kadar gerçek olduğunu zaman içinde hep birlikte göreceğiz. Bu kadar iddialı koşuyorum.
Bu arada AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda özel önlerin alındığı bilgisi geliyor. AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ın Ar-Ge ve eğitimden sorumlu başkan yardımcısı olarak atadığı Köksal Çakıcı'nın sosyal paylaşım sitesi facebook'ta Diren Gezi Parkı topluluğu ile Türkiye'nin muhalif yazarlarından Yılmaz Özdil'i beğenileri dikkat çekmişti.
Gezi beğenileri ile dikkat çeken İl yöneticisi Çakıçı İl Başkanlığında yaptığı uygulamalar ile yine dikkat çekecek gibi görünüyor. Çakıcı’nın göreve geldikten sonra yaptığı uygulamaları duyduğunda AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ı MİT Başkanı falan sandım.
İl Başkanlığında yapılan uygulamaların bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum. Örneğin çalışan personelin bilgisayarlarına program yükleyerek yapılan bütün işlemler ve hangi sitelere girdikleri ve kimlerle görüştükleri ve kimlere mail attıklarını göreceklermiş.
Diğer taraftan İl Başkanı Bülent Delican’ın odasına kimin girip çıktığı başkaları tarafından izleniyor diye giriş şifreleri değiştirilmiş.
Odaların yerleri değiştirilmiş. Böyle garip güvenlik tedbirleri alınmış durumda…
Bunları insan duyunca burası “AK Parti İzmir İl binası değil de MİT binası mı” diyesi geliyor. Bu yapılanlardan İl Başkanı Bülent Delican’ın haberinin olup olmadığını bilmiyorum ama daha önce Gezi beğenileri ile AK Parti teşkilatının tepkilerini üzerine toplayan İl Başkan Yardımcısı Köksal Çakıcı’nın bu uygulaması ile yine tepkileri üzerine çekerek, teşkilata zarar vermesini engellemesi lazım.
NOT: Dün kaleme aldığım makalemde eski İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın İl Başkanı Bülent Delican’a il yönetimine girmek istediğini yazmıştım. Sevgili Akay cep telefonuma attığı mesajda “benim ne böyle bir talebim oldu nede böyle bir görüşmem oldu” diyerek böyle bir düşüncesinin olmadığını ifade etmiştir.
Hatta bu dönem İl Başkanı Bülent Delican ile birlikte hareket eden İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın, Delican ile birlikte görüntü vermeyeceğini ve burada oluşacak bir başarısızlık sonucunda sorumluluk almayacağını düşünüyorum.
Yani anlayacağınız, bundan sonra yaşanacak bir başarısızlıkta hesap İl Başkanı Bülent Delican’a kesilecek.
Oysa Ali Aşlık teşkilatın belirlenmesinde etkili oldu, il yönetiminde kilit noktaları belirledi. Ama bundan sonra oluşacak bir problemde “Aman bana bir şey olmasın” diyerek uzak duracağını düşünüyorum.
Aşlık Delican’ı desteklememiş, onun yerine MÜSİAD kökenli iki isim Abdurrahman Çabuk ile Cemal Öztürk’ün İl Başkanlığı koltuğuna oturması için büyük çaba göstermiş, çabaları sonuç vermeyince İl Başkanı Delican’ın yakınında durup listelere kendisine yakın isimleri yazdırmıştı.
Bundan sonraki süreçte Aşlık’ın Delican’ı desteklemeyeceği ve yerine başka bir aday çıkarmak için şimdiden çalışmalara başladığı ifade ediliyor. Bu bilgileri aldığım kaynak sağlam olmasaydı, zaten yazmazdım. Bunu da zaman içinde göreceğiz.
Gelelim İl Başkanı Bülent Delican’a…
AK Parti’de başbakan koltuğuna Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun seçilmesinden sonra dengelerin değişeceğine inanıyorum. Bunun İzmir ayağında ise önemli değişiklikler olacaktır. Özellikle Cumhurbaşkanı Gül ve AK Parti arasında oluşacak gerilimden AK Parti İzmir İl Başkanlığı nasibini alacaktır. Genel merkeze yakın isimler ile yaptığım görüşmelerde İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın atanmasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakın olan İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’un önemli bir rol oynadığı ve dolayısıyla bundan sonraki süreçte, AK Parti genel merkezi tarafından il başkanlığı koltuğunda değişikliğin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.
Bunu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’ya yakın isimlerin bana söylediğini ifade etmek isterim.
Yani İl Başkanı Bülent Delican genel merkezden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakın isimlerin adayı olarak biliniyor ve öyle algılanıyor.
İzmir İl Başkanı Delican ile ilgili asıl yazımı kurultaydan sonra yazacağım. Neler olup biteceğini daha net ifade edebileceğim. Bu yazdıklarımın ne kadar gerçek olduğunu zaman içinde hep birlikte göreceğiz. Bu kadar iddialı koşuyorum.
Bu arada AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda özel önlerin alındığı bilgisi geliyor. AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ın Ar-Ge ve eğitimden sorumlu başkan yardımcısı olarak atadığı Köksal Çakıcı'nın sosyal paylaşım sitesi facebook'ta Diren Gezi Parkı topluluğu ile Türkiye'nin muhalif yazarlarından Yılmaz Özdil'i beğenileri dikkat çekmişti.
Gezi beğenileri ile dikkat çeken İl yöneticisi Çakıçı İl Başkanlığında yaptığı uygulamalar ile yine dikkat çekecek gibi görünüyor. Çakıcı’nın göreve geldikten sonra yaptığı uygulamaları duyduğunda AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ı MİT Başkanı falan sandım.
İl Başkanlığında yapılan uygulamaların bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum. Örneğin çalışan personelin bilgisayarlarına program yükleyerek yapılan bütün işlemler ve hangi sitelere girdikleri ve kimlerle görüştükleri ve kimlere mail attıklarını göreceklermiş.
Diğer taraftan İl Başkanı Bülent Delican’ın odasına kimin girip çıktığı başkaları tarafından izleniyor diye giriş şifreleri değiştirilmiş.
Odaların yerleri değiştirilmiş. Böyle garip güvenlik tedbirleri alınmış durumda…
Bunları insan duyunca burası “AK Parti İzmir İl binası değil de MİT binası mı” diyesi geliyor. Bu yapılanlardan İl Başkanı Bülent Delican’ın haberinin olup olmadığını bilmiyorum ama daha önce Gezi beğenileri ile AK Parti teşkilatının tepkilerini üzerine toplayan İl Başkan Yardımcısı Köksal Çakıcı’nın bu uygulaması ile yine tepkileri üzerine çekerek, teşkilata zarar vermesini engellemesi lazım.
NOT: Dün kaleme aldığım makalemde eski İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın İl Başkanı Bülent Delican’a il yönetimine girmek istediğini yazmıştım. Sevgili Akay cep telefonuma attığı mesajda “benim ne böyle bir talebim oldu nede böyle bir görüşmem oldu” diyerek böyle bir düşüncesinin olmadığını ifade etmiştir.