Kemalpaşa'da bir korku imparatorluğu
Uzun zamandan beri Kemalpaşa Belediyesi’ndeki gelişmeleri ve burada yaşanan, haksızlık olduğunu düşündüğüm konuları siz okuyucularımızla paylaştık.
Öncelikle şunu ifade etmem gerekirse, insan olarak, yapılanların vicdan ile bağdaşır bir tarafı olmadığını görüyorum.
Bir Belediye başkanının görevi, başına geçtiği kentte yaşayan insanların huzurlu ve mutlu olmasını sağlamaktır. Çünkü onların görevi bunları yapmaktır.
Seçim vaatlerinde en çok üstünde durdukları konuların başında bu gelir ve seçmeni bu konuda ikna etmekle uğraşırlar. Bu konuda başarılı olan ve seçmeni ikna eden, ipi göğüsler.
Kemalpaşa’da Belediye Başkanı Arif Uğurlu da bu konuda çok iddialı açıklamalar yapmış ve birçok yerdeki konuşmalarında, “Şimdi AK Parti’nin adayıyım. Ancak; seçim bittikten sonra rozetimi çıkarıp herkesin başkanı olacağım” demişti.
Bir diğer iddialı açıklaması da belediyede çalışan işçilere verdiği söz olmuştu. Seçimlerde “Kimsenin ekmeği ile oynamam ve işten bir tek kişi çıkarmayacağım” demişti.
Ancak; görünen o ki, Başkan Uğurlu seçimlerde verdiği sözü unutmuş görünüyor. Birincisi herkesin değil AK Parti’nin belediye başkanı olmuş durumda… AK Partililer dışında kimse belediyenin kapısında içeri giremiyor.
Bir de buna İzmir’den gelen AK Partili siyasetçileri katarsak, Kemalpaşa’da yaşayan vatandaşların kendisini belediyede ifade etmeleri zor…
Başkan Uğurlu ikinci sözünü de yerine getirmemiş durumda… “Belediye Başkanı olursam bir tek belediye çalışanını işten çıkarmam” sözü de karşılığını bulamamıştır.
Yani anlayacağınız 100 günlük belediye başkanlığı döneminde AK Parti’nin kazandığı Kemalpaşa’da işler yolunda gitmiyor.
Bunu söylemek için biraz erken olabilir ama Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun bir dahaki dönem bırakın yeniden aday olmasını, aday adayı olmayacağını düşünenlerdenim…
Yani bir dönem belediye başkanı olarak tarihteki yerini alacaktır. Burada nasıl bir bir belediye başkanı olarak anılacak, bunu en iyi zaman gösterecek…
Bu arada geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiğimiz “KALP KRİZİ GEÇİREN” Bir işçinin belediye binasında yardım istenmesine rağmen belediye çalışanları tarafından “Araçların hepsi dışarıda, araç yok” cevabının verildiğini, işçilerin, kriz geçiren arkadaşlarını kendi imkanlarıyla hastaneye ulaştırdığını yazmıştık.
Şimdi burada işten çıkarıldıktan sonra kalp krizi geçiren işçinin durumunun ne kadar kritik olabileceği konusunu geçiyorum ama en acı olay, Belediye Başkanı’nn burada çalışan personel içinde yarattığı “korku imparatorluğudur”. Çünkü burada yaklaşık 13 yıl çalışan ve kalp krizi geçiren işçi arkadaşlarına dahi yardım edemeyen personelin ruh halini düşünün…
Bunu hangi insan nasıl bir vicdanla reddedebilir… Bu hangi insan merhameti ile anlatılabilir… Bir insan hayatından daha önemli ne olabilir… Ölümle karşı karşıya gelmiş bir insanı yok sayarak hiç bir şey olmamış gibi belediye binasında çalışan personelin davranışını nasıl anlatabiliriz…
Bir insan olarak burada yaşanan drama nasıl seyirci kalabilirim…
Başkan Arif Uğurlu’nun haberi yoksa bile bizim haberimizden sonra bu işçiye ulaşarak, başkanlığını yaptığı belediye binasında yaşanan bu üzücü olay için, "bu işçiden özür dilemesi gerekmez mi”
Ama Belediye Başkanı seçilmiş Arif Uğurlu’nun ne zaman ayakları yere basar ve insanlık adına bir hizmet vermeye karar verirse, işte o zaman Kemalpaşa’da insan yaşamının her şeyden daha önemli olduğunun farkına varacaktır.
Bu arada kulağıma gelen bir bilgiliyi sizinle paylaşmak istiyorum. Başkan Uğurlu, İzmir’den gelen partililer ile yaptığı görüşmelerin çok fazla göze batmasından sonra İzmir’de bir ofis kiraladığı ve bundan sonra görüşmelerini burada gerçekleştireceği ileri sürüldü. Çok yakında size bu ofisin nerde tutulduğunu da yazacağım…
NOT: İşten atılan İşçiler yarın saat:11:00’da Kemalpaşa Belediye binası önünde eylem ve basın açıklaması yapacaklar…
Öncelikle şunu ifade etmem gerekirse, insan olarak, yapılanların vicdan ile bağdaşır bir tarafı olmadığını görüyorum.
Bir Belediye başkanının görevi, başına geçtiği kentte yaşayan insanların huzurlu ve mutlu olmasını sağlamaktır. Çünkü onların görevi bunları yapmaktır.
Seçim vaatlerinde en çok üstünde durdukları konuların başında bu gelir ve seçmeni bu konuda ikna etmekle uğraşırlar. Bu konuda başarılı olan ve seçmeni ikna eden, ipi göğüsler.
Kemalpaşa’da Belediye Başkanı Arif Uğurlu da bu konuda çok iddialı açıklamalar yapmış ve birçok yerdeki konuşmalarında, “Şimdi AK Parti’nin adayıyım. Ancak; seçim bittikten sonra rozetimi çıkarıp herkesin başkanı olacağım” demişti.
Bir diğer iddialı açıklaması da belediyede çalışan işçilere verdiği söz olmuştu. Seçimlerde “Kimsenin ekmeği ile oynamam ve işten bir tek kişi çıkarmayacağım” demişti.
Ancak; görünen o ki, Başkan Uğurlu seçimlerde verdiği sözü unutmuş görünüyor. Birincisi herkesin değil AK Parti’nin belediye başkanı olmuş durumda… AK Partililer dışında kimse belediyenin kapısında içeri giremiyor.
Bir de buna İzmir’den gelen AK Partili siyasetçileri katarsak, Kemalpaşa’da yaşayan vatandaşların kendisini belediyede ifade etmeleri zor…
Başkan Uğurlu ikinci sözünü de yerine getirmemiş durumda… “Belediye Başkanı olursam bir tek belediye çalışanını işten çıkarmam” sözü de karşılığını bulamamıştır.
Yani anlayacağınız 100 günlük belediye başkanlığı döneminde AK Parti’nin kazandığı Kemalpaşa’da işler yolunda gitmiyor.
Bunu söylemek için biraz erken olabilir ama Belediye Başkanı Arif Uğurlu’nun bir dahaki dönem bırakın yeniden aday olmasını, aday adayı olmayacağını düşünenlerdenim…
Yani bir dönem belediye başkanı olarak tarihteki yerini alacaktır. Burada nasıl bir bir belediye başkanı olarak anılacak, bunu en iyi zaman gösterecek…
Bu arada geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiğimiz “KALP KRİZİ GEÇİREN” Bir işçinin belediye binasında yardım istenmesine rağmen belediye çalışanları tarafından “Araçların hepsi dışarıda, araç yok” cevabının verildiğini, işçilerin, kriz geçiren arkadaşlarını kendi imkanlarıyla hastaneye ulaştırdığını yazmıştık.
Şimdi burada işten çıkarıldıktan sonra kalp krizi geçiren işçinin durumunun ne kadar kritik olabileceği konusunu geçiyorum ama en acı olay, Belediye Başkanı’nn burada çalışan personel içinde yarattığı “korku imparatorluğudur”. Çünkü burada yaklaşık 13 yıl çalışan ve kalp krizi geçiren işçi arkadaşlarına dahi yardım edemeyen personelin ruh halini düşünün…
Bunu hangi insan nasıl bir vicdanla reddedebilir… Bu hangi insan merhameti ile anlatılabilir… Bir insan hayatından daha önemli ne olabilir… Ölümle karşı karşıya gelmiş bir insanı yok sayarak hiç bir şey olmamış gibi belediye binasında çalışan personelin davranışını nasıl anlatabiliriz…
Bir insan olarak burada yaşanan drama nasıl seyirci kalabilirim…
Başkan Arif Uğurlu’nun haberi yoksa bile bizim haberimizden sonra bu işçiye ulaşarak, başkanlığını yaptığı belediye binasında yaşanan bu üzücü olay için, "bu işçiden özür dilemesi gerekmez mi”
Ama Belediye Başkanı seçilmiş Arif Uğurlu’nun ne zaman ayakları yere basar ve insanlık adına bir hizmet vermeye karar verirse, işte o zaman Kemalpaşa’da insan yaşamının her şeyden daha önemli olduğunun farkına varacaktır.
Bu arada kulağıma gelen bir bilgiliyi sizinle paylaşmak istiyorum. Başkan Uğurlu, İzmir’den gelen partililer ile yaptığı görüşmelerin çok fazla göze batmasından sonra İzmir’de bir ofis kiraladığı ve bundan sonra görüşmelerini burada gerçekleştireceği ileri sürüldü. Çok yakında size bu ofisin nerde tutulduğunu da yazacağım…
NOT: İşten atılan İşçiler yarın saat:11:00’da Kemalpaşa Belediye binası önünde eylem ve basın açıklaması yapacaklar…