CHP'de iç hesaplaşma başladı
CHP’nin İzmir’de 8 ilçeyi kaybetmesinin ardından İl Başkanı Ali Engin’e karşı hem istifa sesleri yükselmeye başladı, bununla birlikte koltuktan indirmek için düğmeye basıldı.
Daha önce kaleme aldığım köşe yazısında yerel seçimlerden hemen sonra İl Başkanı Ali Engin’in yaşanacak başarısızlıktan sonra günah keçisi ilan edileceğini ve görevden alınacağını ifade etmiştim.
Bu sözleri, İl Başkanı Ali Engin’e, beni ofiste ziyaret ettiğinde, kendisine de ifade etmiştim..
Engin’in bana verdiği cevaptan anladığım; bunu sanki bekliyor gibiydi. “Yani ben misyonumu tamamladım, bundan sonra olmasam da olur” der gibi bir cevaptı.
Aslında bu alınan başarısızlığın hesabının, Kocaoğlu ve ekibi tarafından, Ali Engin’e kesileceğinin planı zaten yapılmıştı.
Bunu görmemek için kör olmak gerekiyor.
Zaten Ali Engin’in il başkanı olduğu dönemde, birkaç ilçe ile ilgili planlarının olduğunu, bunlarla ilgili girişimlerinin, Kocaoğlu ekibi tarafından kabul görmesi dikkate alındığında, yaşananlar aslına bu işi danışıklı dövüş gibi bir duruma getirdi.
Engin’in Karşıyaka, Çiğli ve Çeşme üzerindeki etkisi sayesinde, yapılan pazarlıklar sonunda elde edilen başarı, İl Başkanı Ali Engin’in bundan sonra il başkanlığı koltuğunda olmasının bir anlamı kalmadığını ve bundan sonra yapılacak karşı hamleye çok fazla itiraz etmeyeceğini düşünüyorum…
Çünkü bundan sonra oluşacak il profilinde Aziz Kocaoğlu ve Alattin Yüksel ne derse o olacaktır…
Çünkü İzmir’de Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nı kazanmış Kocaoğlu’nun, Bayraklı ve Karşıyaka dışında diğer ilçe başkanları üzerinde çok etkisi olduğunu düşünüyorum.
Durum böyle olunca il koltuğuna oturacak isim Kocaoğlu’na yakın bir isim olacaktır.
Bu tablonun değişmesi için gösterilmeyen ve devre dışı bırakılan belediye başkanları ve gösterilmeyen meclis üyelerinin önemli bir direniş göstermesi gerekiyor.
Bugün il başkanlığı içim imza toplayanların imza toplama işlemi başarısız olursa birkaç ay sonra yapılacak delege seçimlerinde bu isimlerin oluşacak yönetimlerde bırakın söz sahibi olmayı yapılacak delege seçimlerinde delege olma şansları olmayacak…
O nedenle bugün bu hareketi başlatanların başarılı olmaktan başka bir çaresi yok. Bu oluşuma Kocaoğlu ve ekibi destek verirse bu imzalar toplanır. Aksi takdirde gerekli olan imzaların toplanması mümkün değil.
Yerel seçimler bitti, CHP’de iç hesaplaşma başladı. Bundan sonra CHP’de hem İzmir’de hem de genel merkezde hesaplaşmaların olacağını kesinlikle ifade etmem yanlış olmaz…
Genel seçimlere kadar hem yukarı da hem de İzmir’de önemli değişiklikler olacaktır.
Daha önce kaleme aldığım köşe yazısında yerel seçimlerden hemen sonra İl Başkanı Ali Engin’in yaşanacak başarısızlıktan sonra günah keçisi ilan edileceğini ve görevden alınacağını ifade etmiştim.
Bu sözleri, İl Başkanı Ali Engin’e, beni ofiste ziyaret ettiğinde, kendisine de ifade etmiştim..
Engin’in bana verdiği cevaptan anladığım; bunu sanki bekliyor gibiydi. “Yani ben misyonumu tamamladım, bundan sonra olmasam da olur” der gibi bir cevaptı.
Aslında bu alınan başarısızlığın hesabının, Kocaoğlu ve ekibi tarafından, Ali Engin’e kesileceğinin planı zaten yapılmıştı.
Bunu görmemek için kör olmak gerekiyor.
Zaten Ali Engin’in il başkanı olduğu dönemde, birkaç ilçe ile ilgili planlarının olduğunu, bunlarla ilgili girişimlerinin, Kocaoğlu ekibi tarafından kabul görmesi dikkate alındığında, yaşananlar aslına bu işi danışıklı dövüş gibi bir duruma getirdi.
Engin’in Karşıyaka, Çiğli ve Çeşme üzerindeki etkisi sayesinde, yapılan pazarlıklar sonunda elde edilen başarı, İl Başkanı Ali Engin’in bundan sonra il başkanlığı koltuğunda olmasının bir anlamı kalmadığını ve bundan sonra yapılacak karşı hamleye çok fazla itiraz etmeyeceğini düşünüyorum…
Çünkü bundan sonra oluşacak il profilinde Aziz Kocaoğlu ve Alattin Yüksel ne derse o olacaktır…
Çünkü İzmir’de Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nı kazanmış Kocaoğlu’nun, Bayraklı ve Karşıyaka dışında diğer ilçe başkanları üzerinde çok etkisi olduğunu düşünüyorum.
Durum böyle olunca il koltuğuna oturacak isim Kocaoğlu’na yakın bir isim olacaktır.
Bu tablonun değişmesi için gösterilmeyen ve devre dışı bırakılan belediye başkanları ve gösterilmeyen meclis üyelerinin önemli bir direniş göstermesi gerekiyor.
Bugün il başkanlığı içim imza toplayanların imza toplama işlemi başarısız olursa birkaç ay sonra yapılacak delege seçimlerinde bu isimlerin oluşacak yönetimlerde bırakın söz sahibi olmayı yapılacak delege seçimlerinde delege olma şansları olmayacak…
O nedenle bugün bu hareketi başlatanların başarılı olmaktan başka bir çaresi yok. Bu oluşuma Kocaoğlu ve ekibi destek verirse bu imzalar toplanır. Aksi takdirde gerekli olan imzaların toplanması mümkün değil.
Yerel seçimler bitti, CHP’de iç hesaplaşma başladı. Bundan sonra CHP’de hem İzmir’de hem de genel merkezde hesaplaşmaların olacağını kesinlikle ifade etmem yanlış olmaz…
Genel seçimlere kadar hem yukarı da hem de İzmir’de önemli değişiklikler olacaktır.