Dolar 34,3491
%-0.03
Euro 36,3578
%0.1
Altın 2.826,700
%-0.59
Bist-100 9.300,00
%-0.79

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Şimdi ülkede her problem çözüldü de CHP kurultayı mı kaldı?

Kurultay deyince 160 küsur parti içinde ilk akla gelen partinin hemen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olması asla bir tesadüf değildir.

Herkes bilir ki; CHP bir kurultaylar partisidir.

Zamanlı zamansız. Yerli yersiz her an kurultay konuşulur. Deyim yerindeyse kurultayla yatılır, kurultayla kalkılır.

Son kurultayın üzerinden henüz bir yıl geçmişken ve o arada yerel seçimlerde başarı yakalanmışken, 46 yıl sonra parti birinci olmuşken bile kurultay konuşulur. Son günlerde olduğu gibi.

-Şunlar zaten başka partide olsa vesile olanları adeta çarmıha gererler.

Neyse biz konumuza dönelim.

Bu tartışmaları -yani parti içinde kulaktan kulağa, kapı arkalarında fısıl fısıl kurultayın toplanması için yapılan tartışmaları- bitirmek için CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Kimse benden öyle kurultay talep etmesin. Şimdi ben ‘Hodri meydan bir kurultay yapalım’ desem iki ay onunla meşgul olacağız.” demişti.

Kurultay için fırsat kollayan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, "Kurultay bir lütuf değil haktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerekirse Kurultay’a gidilir. Genel Başkan padişah değildir." yanıtını verdi.

Şimdi sayın Oğuz Kaan Salıcı’ya sormak lazım. Parti daha birkaç ay önce Tüzük Kurultayı’nı topladı.

O dönem gerekli imzayı toplayıp tüzük kurultayını seçimli kurultaya çevirebilirdiniz.

Neden imza toplamadınız?

Şimdi ülkede her problem çözüldü de CHP kurultayı mı kaldı?

Sevgili okurlar, ekonomik buhran devam ederken, sosyal yaşam her gün bir başka yara alırken, ülkemizde mülteci sorunu büyümeye devam ederken, seçilmiş başkanların yerine kayyım  atamaları yapılırken, sokaklarda insanlar kendini güvende hissederek yürüyemezken, eğitim sistemi gün geçtikçe tarikat ve cemaat etkisi altına girerken, sağlık sistemi çökerken, paranın pul olduğu bir dönemde kurultay istemek ‘bencillik’ değil de nedir?

Hele de parti birinci durumda ve AK Parti ile arasındaki makası her gün daha fazla açarken, kurultay düşleyenlere soruyorum; milletin umudunu iç hesaplaşmalara mı kurban edeceksiniz?

Önceki kurultayda yaşananlara kurulup kurulup iki de bir kurultay hatırlatması yaparak partiye zarar vermediğinizi mi zannediyorsunuz?

Gelelim Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in Oğuz Kaan Salıcı’ya verdiği yanıta…

İlk defa Deniz Yücel’i bu denli parti içi sert mesajlar verirken gördük.

Hem de lafı dolandırmadan, eğip bükmeden, direkt olarak muhatabına söyledi.

Beklenmedik bir çıkıştı kimisine göre; Ancak Türkiye’nin mevcut şartlarını göz önüne alırsak bu çıkış kimseyi şaşırtmasın. Ne de olsa Parti Sözcüsü. Parti Sözcüsüne göre de partinin geleceği kişisel ikballerden önemlidir.

Yukarıda da yazdığım gibi ülkenin birçok sorunu varken, kimse kusura bakmasın ancak birkaç kişinin ister beklentisi, ister talebi, ister ikbali ne derseniz deyin bu bencilce tavırlarla kurultay isteklerine partililerin de halkın da artık sabrı kalmadı.

Millet soruyor; “Biz bu haldeyken siz neyi paylaşamıyorsunuz?” diye…

Sonuç olarak; Deniz Yücel’in açıklamaları kimilerine göre; Evet sert olabilir, evet ‘yoldaşlık ilişkisine ters’ düşebilir, evet ‘vefasızlık’ olarak değerlendirilebilir. Ve dahi yine kimilerine göre ‘parti geleneklerine uygun üslup’ olmayabilir.

Ancak Deniz Yücel’in Parti Sözcüsü sıfatıyla yaptığı bu açıklamayı baz almak yanlış neden mi?

Çünkü Yücel’in sarf ettiği ve kimilerinin yanlış olarak değerlendirdiği sözlerin muhatabı sayın Salıcı’nın, eski örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı sıfatıyla yaptıkları CHP örgütlerinin hafızasında tazeliğini koruyor.

Kaldı ki; parti birinci iken, daha 8 ay önceki seçimde büyük başarı yakalanmışken, kurultay talep etmek de kimilerine göre hem vefasızlık hem de AK Parti’nin ekmeğine yağ sürmektir.

Bakınız o açıklamaların ardından milletvekilleri, belediye başkanları, partide halen görev alan ve geçmişte görev almış yöneticiler peş peşe birbirlerini hedef alan açıklamalar yaptı. Parti birbirine düştü neredeyse…

Özgür Özel, şimdilik kurultay tartışmalarına İzmir’de yaptığı açıklamayla nokta koydu.

Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak bu tartışmayı bitiriyorum. Bundan sonra hiçbir Cumhuriyet Halk Partili'nin böyle kendi içine dönük gündemlerle, partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerekir. İçe dönünce kaybediyoruz, kaybettiriyoruz. " dedi.

Son olarak CHP Genel Merkezi de kurultay tartışmalarına tepki olarak bir hamle gerçekleştirdi.

81 il başkanı tarafından kurultay çağrılarına ilişkin ortak açıklama yapıldı.

Açıklamada, "CHP örgütlerine ve Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e inanıyoruz, güveniyoruz. 81 ilde 973 ilçede CHP iktidarının ayak sesleri duyulurken kurultay çağrısının gündemimizde olmadığını, kişisel ikbal için yapay gündem yaratma çabalarına prim vermeyeceğimizi ilan ediyoruz. Genel Başkanımızın yaptığı çağrıya uygun olarak unvan ve görevi ne olursa olsun tüm partilileri halkın gerçek gündemi için mücadeleye, birlik ve beraberlik içerisinde CHP iktidarı için çalışmaya davet ediyoruz. denildi.

Bence il başkanlarının bu ortak açıklaması kurultay hayallerine son noktayı koymuş!