Soyer'in kulakları çınladı!
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, dün akşam İzmir'deki gazetecilere İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in görevdeki 45 ayını değerlendirdi ve bol bol kulaklarını çınlattı.
Başkan Sürekli, bütün ince hatlarıyla anlattığı Soyer’in 45 ayının 1 saatten fazla süren muhasebesini şu sözlerle özetledi;
"Vallahi de billahi de hiçbir bir şey yok!" dedi ve açtı ağzını yumdu gözünü!
Sürekli, Soyer’in en büyük vaatlerinden biri olan Körfez temizliğinden başladı ve Soyer’e "3 yıl içinde yüzülebilir Körfez" sözünü hatırlattı.
“Hani nerede yüzeceğiz” diye sordu?
Sürekli, Soyer’in Güzelbahçe sahilde dalış yaptığı ve “Körfez’de yüzdüm” işte edasıyla boy boy ve bolca yapılan ‘Körfez’de yüzdü’ haberlerini de irdeledi.
Başkan Sürekli evet yüzdü, yüzdü ancak "iç körfezde değil de dış körfezde yüzdü" diyerek biraz da nüktedan bir tavırla eleştirdi.
“Gelsin, körfezde yüzsün de görelim” diyerek meydan da okudu.
AK Parti İl Başkanı uzun uzun anlattı Körfez mevzusunu ve “Bırakın Körfezi temizlemeyi daha da beter oldu” diyerek sözünü İzmir’in, İzmirlinin burnunun direğini sızlatan kokuya getiriverdi.
Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. Faz’ının bir türlü yapılamadığına ve ihale sürecine dikkat çeken Sürekli, 4. Faz yapılmadığı için koku sorununun çözümünün ufukta görünmediğini söyledi.
Sürekli, “10 yıldır 4. Faz’ı yapamadılar. 5. kez ihaleye çıktılar. Onun da akıbetinin ne olacağı belli değil” dedi.
“Reçete hazırdı”
Sürekli, Eylül 2021’de kokunun ana kaynağına teknelerle çıkarma yaparak reçeteyi uzun süre önce ortaya koyduklarını, buna rağmen CHP’li Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin harekete geçmediğini belirtti. Ve Büyükşehir’in dönüp dolaşıp sonunda kendilerinin söylediği noktaya geldiğini de gururla söyledi.
Sürekli koku sorunun geçen yaz çekilmez olduğunu çözülmezse artarak devam edeceğini söyleyerek, “Yazın neler çekeceğiz. Bakalım” dedi ve “Kocaoğlu döneminde en azından koku yoktu” sözleriyle de halef-selef tarafına bir mesaj vermeyi ihmal etmedi!
*****
Sürekli’nin Soyer karnesinde en düşük notu alan başlıklarından biri de İzmir’in kangreni haline gelen Ulaşım ve Altyapı sorunu oldu.
Trafik sorununa alternatif çözüm üretilemediği için İzmirlilerin mağdur olduğunu ifade eden Sürekli, tek tek eksikleri sıralarken, yine Soyer’in seçilmeden önce vadettiği akıllı kavşaklar ve “3 tane battı-çıktı yapacağız” sözünü anımsattı.
Sürekli, Soyer’e; Basmane Meydan, Alsancak Gar ve Karşıyaka İskele önündeki “battı çıktı” yapılması sözünü neden tutmadığını sordu?
Ve cevabını da kendi verdi;
“Maliyetli iş yapamazlar. Paraları yok”
Sürekli, zaten yapmayacaklarını da söylediklerini belirterek “ ‘Bu çok pahalı, fizıbil değil’ dediler” diye de ekledi.
Dedim ya Sürekli toplantıda açtı ağzını yumdu gözünü say say bitmez.
Buca Metrosu, Buca Tüneli, Narlıdere Metrosu, Mavişehir Opera Binası, Uzundere ve Aktepe-Emrez Kentsel Dönüşüm, Karşıyaka Stadı, Harmandalı çöp tesisi…
Gelelim Harmandalı Vahşi Çöp Depolama alanına…
Sürekli, “Harmandalı, pimi çekilmiş bomba gibi. Çok büyük bir tehlike var. Yine sorunu ve çözümü yerinde açıkladık çözülsün diye. Ses seda yok.” dedi ve Ümraniye’deki çöp faicasını örnek gösterdi.
“İlla onun gibi olunca mı kapatılacak” diye tepki gösterdi.
(1993 yılında İstanbul Ümraniye’deki çöp depolama alanında biriken metan gazının patlaması sonucu çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti.)
Sürekli, Harmandalı sorununda nüktedan bir çıkışla CHP’li Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün de sorununun çözümü için AK Parti’nin reçetesini kabul ettiğini söyledi. Tabir-i caizse “Beni dinlemiyorsunuz bari kendi belediye başkanınızı dinleyin” mesajı verdi.
****
‘Engelleniyoruz.’, ‘Engelleniyoruz’…
Son yılların en bıkkınlık veren siyaset terimi; AK Parti ile CHP arasında süregelen ‘En-gel-le-ni-yo-ruz’ polemiği.
Aslında siyaset uzlaşı işi oturup konuşulabilse çözülür. Çözülemeyecek iş yoktur. Bu duruma son örnek olarak Buca Cezaevi yıkım süreci gösterilebilir. CHP’li Belediye Başkanı Erhan Kılıç ile AK Parti Milletvekilleri Hamza Dağ ve Mahmut Atilla Kaya arasında yapılan görüşmeler neticesinde cezaevi yıkıldı.
Ha derseniz ki; Yeni sorun başladı. Ben yıkılma sürecinin başındaki uzlaşıdan bahsediyorum.
Cezaevi arazisinin ne olacağı konusu ayrı. Onu ayrıca değerlendirmek lazım.
Neyse konuyu çok dağıtmadan dönelim “engelleniyoruz” söylemine.
Sürekli, CHP’li üst düzey yöneticiler ve yerel yönetimlerin ‘engelleniyoruz’ söylemine sert çıktı.
“Neyi engellemişiz?” diye sordu?
*‘Buca Metrosu’ dediler, imzalandı.
*‘Çiğli Tramvayı’ dediler, imzalandı.
*‘Buca Tüneli’ dediler onaylandı.
"Engellemiyoruz" hatta ve hatta "engelleniyoruz" diyerek topu CHP’li yerel yönetime attı.
Sürekli, “Ama siz engelliyorsunuz. Stadı engellediniz. Millet Bahçesi’ni engellemeye çalıştınız. Siz, bizim Cumhur İttifakı belediyelerimizi engelliyorsunuz.” dedi.
Kim kimi engelliyor buna İzmir halkı karar verecek ancak kaybeden ne CHP’li yerel yöneticiler ne de AK Partili iktidar temsilcileri.
Kaybeden yıllardır hep İzmirliler.
****
Ve Sürekli’nin 45 ay değerlendirmesinin özü: “45 ay geçti. Lay-lay-lom. Aşk, böcek, çiçek. Seferihisar’da oluğu gibi bal yapmayan arı misali”
****
Şimdi dün akşam gerçekleştirilen toplantıdan aklımda kalanları size aktardım.
Soyer’in görevdeki 45 ayı çabuk geçti, kaldı 15 ayı!
Bu 15 ayın 5-6 ayı da cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi süreciyle geçecek kalacak 9 ay!
Bu kalan süre siyasi arenanın bu denli kızıştığı bir dönemde geleceği açısından belirleyici olacak.
Sürekli’nin dediği gibi; ‘Çiçek, böcek, aşk’la mı geçecek, yoksa icracı mı olunacak?
Bunu da hep birlikte göreceğiz!