Muharrem İnce'nin istifasına dair!
Evet sonunda beklenen oldu ve Muharrem İnce, bugün 15 yaşında rozetini taktığı CHP’den istifa etti...
İnce, 4 Eylül 2020’de Sivas’tan başladığı ‘Bin Günde Memlet Hareketi’ni partileştirerek (Memleket Partisi) CHP’den istifa ettiğini açıkladı.
İnce, ayrı bir yol izleyeceğinin sinyallerini 1 Kasım 2020’de yaptığı konuşmada vermişti.
Ne demişti sayın İnce'
“Mecburmuyuz her hafta skandal olan bir partide siyaset yapmaya...
(Kılıçdaroğlu’nu kastederek) E seninle siyaset yapamam benim yollarım ayrılır.”
İnce, yavaş yavaş istifasına yol yaparken, bu süreçte CHP ne yaptı'
Bence parti iyi bir taktik uyguladı.
Yol ayrımına gideceğini aleni bir şekilde ifade eden Muharrem İnce için herhangi bir polemiğe bile girilmedi..
Zaman zaman parti içi çok sert eleştirilerde bulunmasına rağmen parti yönetcileri İnce’ye karşı sessizliklerini korudular.
Bu süreçte İnce hakkında herhangi bir disiplin süreci dahi başlatılmadı.
Normal şartlarda CHP içinde bir grup hemen harekete geçer, bir dosya hazırlanır, gerekli mercilere gönderilir ve disiplin mekanizması hemen çalıştırılırdı.
Ancak Muharrem İnce’de bu uygulanmadı ve kendi kendine bırakıp gitmesi beklendi.
Ve İnce'de onların beklentisini karşıladı... Ayrılığını bugün resmiyete kavuşturdu.
Peki CHP neden bu süreçte sessiz kaldı'
Çünkü 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bazı seçmenlerin gözünde halihazırda kendini "bitirmiş" olan Muharrem İnce’yi daha da büyütmek istemedi... Mağduru oynamasına izin verilmedi...
****
Muharren İnce, gençlik kollarından girdiği CHP’ye uzun yıllar emek verdi.
Bu durum yadsınamaz, inkar da edilemez.
Ve bunun karşılığında parti de onu önemli görevlere getirdi.
Nedir bu görevler...
5 dönem milletvekilliği, yaklaşık üç yıl (2011-214) TBMM CHP Grup Başkanvekiliği ve 4 Mayıs 2018'de partisi tarafından 2018 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildi.
Bu görevler her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına nasip olmaz...
Bunlar bireysel ‘hareket’lerle kazanılacak görevler de değil açıkçası.
Bunlar bugün “tabela partisi” dediği CHP’nin kendisini emekleri karşılığında layık gördüğü görevlerdir.
****
Evet gelelim...
İstifa konuşmasına...
Bütün ayrılıklarda olduğu gibi İnce de tabiri caizse 40 yıllık partisini yerden yere vurarak gitti.
Bu durum İnce’ye ne kazandırdı... Bence koca bir hiç...
Ne kaybettirdi.
Gelin birlikte irdeleyelim.
Ne demişti sayın İnce o mühim istifa konuşmasında;
“CHP artık bir tabeladan ibaret, benim hedefim 50+1.
Atatürk’ün kurduğu CHP kendi ilkelerinden uzaklaşmıştır. İdeolojik savrulmalar yaşamaktadır.
Alternatif çözüm üretemeyen bir muhalefet Türkiye'nin kaderi bu olamaz. Türkiye sahipsiz değildir, çözüm vardır umut vardır büyük sorunlar köhnemiş yöntemlerle çözülemez.
ABD’den demokrasi dilenenlerle yolumu ayırıyorum… Mustafa Kemal Atatürk diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum. Atatürk’e kefere diyenlerle yolumu ayırıyorum.”
Bunlar özet ve daha nicesi...
Bir kere “42 yıldır emek verdim” dediği partiden bu şekilde ağır ithamlarla ayrılması seçmen gözünde hoş görülmez.
Ayrıca, dönelim 2018 yılına...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kendisine kurultaylarda iki kez rakip olan Muharrem İnce’yi o dönem “isabetli bir karar” sözleriyle Cumhurbaşkanı adayı olarak göstermişti..
Aradan iki yıldan fazla süre geçti ama partide ilkeler aynı, lider aynı parti yönetimi hemen hemen aynı..
Peki bunun yanında değişmeyen başka neler var'
Bence İnce’nin hırsı bir de bir türlü dizginleyemediği koltuk sevdası...
Gelelim İnce'nin yüzde 50+1 iddiasına...
Pembe gözlükle baktığımızda bile Türkiye’de şuanki siyasi atmosferde hiçbir parti tek başına bırakın yüzde 50+1’i yüzde 40’ı bile zor bulur.
Ola ki İnce Türkiye’de parti lideri olarak etkili bir figür oldu...
Yapılan son anketlerde CHP’nin oy oranı yüzde 23 ile yüzde 26 bandı arasında gidip geliyor.
İnce’nin bunun çok büyük bir kısmını alıp seçmenin dişine inceden bir dokunması lazım. Ancak Muharrem İnce, CHP’yi bu kadar tu kaka yaptıktan sonra parti tabanında dişe dokunur oy alması ihtimal dahilinde bile görülmüyor.
Gelelim sözün özüne;
‘Asırlık Çınar’dan kimler geldi, kimler geçti...
Mustafa Kemal Atatürk’ün diktiği çınarın gölgesinde siyaset yapmak kolayken, “tek başına yol yapmak” sanıldığı kadar kolay değil!
Bunun için bir 40 yıl daha ‘emek’ gerek...
Bize de çıktığı yolda İnce’ye şans dilemek düşer!
Zira kendisine çok lazım olacak gibi görünüyor...