2 gece 3 günlük İzmir programı rüzgar gibi geçti!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2 gece 3 günlük İzmir programı “sansasyonel” oldu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir mesaisi, 16 Haziran Perşembe akşamı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 3 yılda yaptıklarını anlattığı sunum ile başladı.
18 Haziran Cumartesi akşam üzeri Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki gençlik buluşmasıyla son buldu.
Hani tatile ya da sevdiğiniz, gittiğinizde büyük keyif aldığınız bir yere gidersiniz. Bitince de "ne güzeldi, rüzgar gibi geçti" dersiniz ya işte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da 3 günlük İzmir programı öyleydi!
Evet! Gelelim anlatmak istediğimze;
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun 2 gece 3 günlük İzmir programını AK Parti cephesi “Turist gibi geldi, gezdi, eğlendi ve gitti” olarak yorumladı.
Haksız da değiller demekten kendimi alamıyorum.
Büyükşehir ve 22 ilçe olmak üzere toplamda 23 CHP’li belediyenin açılışını yaptıracağı ya da temelini attıracağı bir proje olmaz ise böyle eleştiriler kaçınılmaz olur.
Evet programı birlikte irdeleyelim.
16 Haziran Perşembe akşamı
1-Tunç Bey’in bütün İzmir’e anlattığı 3 yılda yaptıklarını bir de CHP Genel Başkanı ve parti yönetimine sunduğu program ve ardından yemek faslı.
17 Haziran Cuma
2- Sabah ilk iş FOX TV’nin Çalar Saat programına katılmak oldu. Tire’de yapılacağı duyuruldu. Ancak nedeni açıklanmayan bir şekilde program Varyant’a alındı.
Ve sorunlar silsilesinin başladığı an.
Tire’den bir meclis üyesi programın değiştirilmesine sinirlenip basmış küfürü…
“Sizin yapacağınız programın…” diye başladığı paylaşımının devamı vardı ama gerisini ben getiremem!
3-Daha sonra Ödemiş’e geçen Kılıçdaroğlu orada Küçük Menderes üreticileriyle buluştu.
Hangi ilçeler katıldı.
(Torbalı, Selçuk, Bayındır, Tire, Ödemiş, Kiraz ve Beydağ)
Bu programdaki konuşmacılar Türkiye’de oldukça ses getirdi.
Programda konuşan üreticiler, ekonomik krizin yüküyle başladılar Kemal Kılıçdaroğlu’na dert yanmaya; “Artık zarar etmiyoruz, çünkü battık”, “Hayvanlarımıza yem alamıyoruz. Kesime gönderiyoruz”, “Ben bu yıl toprağımın yarısını ekemedim.” gibi vs… Şikayetler daha çok uzar gider.
Bu konuşmacılar gündem olunca AK Parti’den üst üste açıklamalar yapıldı. AK Parti Ödemiş İlçe Başkanı Muhammet Şen, bir takım iddialarda bulundu ve “Konuşmacılar parti üyesi, algı yapılıyor” dedi.
Kemal Bey de kadınların konuşmalarını sosyal medyadan paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ve Hazine ve Maliye Bakanı Nuredddin Nebati’yi etiketleyerek “Utanın” dedi.
Konuşmalar bu kadar ses getirince taa Tarım Bakanlığı bile resmi bir yazılı açıklamayla cevap verdi.
Kılıçdaroğlu Ödemiş’ten İzmir’e döndü…
4- CHP lideri, Buca’da 6. Sanayi Sitesi esnafı ve akabinde Tarihi Havagazı Fabrikası’nda Hemşehri Buluşması’na katıldı. Konyalılarla bir araya geldi.
Bu iki program sakin geçti.
Ancak bu esnada Torbalı’da telefon krizi patlak verdi.
İlçedeki yerel bir haber sitesinin gündeme getirdiği “Kılıçdaroğlu’nu kandırdılar” haberi gündeme oturdu.
Olaya konu iddia şöyle gelişiyor; Partinin Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ve Torbalı İlçe Başkanı Övünç Demir esnaf ziyareti gerçekleştiriyor.
İki ‘kafadar’ bir esnafın dükkanına giriyor. Hal hatır soruyorlar. Sonra Güven Kotan isimli esnaf ikiliyle tabiri caizse dalga geçiyor.
Esnaf kendini “MHP’li yönetici” olarak tanıtıyor. Ve Adıgüzel ile Demir, MHP’li esnafı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile telefonda görüştürüyorlar. Esnaf Kemal Bey’e “Ben MHP ilçe yöneticisiyim, bir an önce gelin de bizi kurtarın. Bitti artık ülke…” gibi ifadeler kullanıyor.
(Siz olsanız bu laflara inanır mısınız? Bir durup acaba diye düşünmez misiniz?)
Daha gün bitmeden o kişinin yöneticilikle alakasının dahi olmadığı ortaya çıkıyor.
Hal böyleyken…
Aklıma, Övünç Demir’in atandıktan sonra ilk ilçe başkanları toplantısındaki puanlama sistemi önerisi geldi.
Seferihisar’da gerçekleştirilen moral motivasyon toplantısında Demir “İlçe başkanları arasında rekabet için puanlama sistemi getirilsin. İlçe başkanlarına yaptıkları her çalışma, hizmet ve etkinlik için puan verilsin…” demişti.
Şimdi Övünç Demir’in bu “keklenme” olayından sonra sizce puanı kaç?
“Otur sıfır” dediğinizi duyar gibiyim!
****
Neyse biz program analizimize devam edelim.
Geldik 18 Haziran Cumartesi gününe;
İlk program saat 11.00’de üye katılım toplantısı olacaktı ki… Büyükşehir son anda sadece yarım saat öncesine 5 bin 248 personeli ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi imza töreni koyuvermiş!
Ve Celal Atik Spor Salonu’nda yeni üye katılım töreni…
CHP İzmir İl Başkanlığı, 3 bin yeni üyeyle İzmir’de adeta gövde gösterisi yaptı.
****
Ve ardından Kılıçdaroğlu, Fuar İzmir’de Balkan ve Rumeli buluşmasına katıldı. Öncesinde derneklerin yöneticileriyle bir araya gelerek sorun ve taleplerini dinledi.
Basına kapalı toplantının ardından Kılıçdaroğlu, duygulara dokunan bir konuşmayla Balkan Göçmenlerine “Bize katılın” çağrısında bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun bu “Bize katılın” çağrısı diğer çağrılarından farklı oldu. CHP Lideri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de Balkan kökenli olduğunu hatırlattı ve “O’nun partisine sahip çıkın” mesajı verdi.
Buradan çıkıp Güzelyalı’ya geçti.
Aynı gün İzmir’de bir dizi porgrama katılmak için bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile buluştu. 6’lı masanın üyesi, Millet İttifakı ortağı Karamollaoğlu ile İzmir Körfezi’ne doğru bakarak çay içti!
Körfez denince… İzmir’de akla ne gelir; “Koku”
Şimdi akıllarda tek bir soru; Muhalefetin dilinden düşürmediği “Körfezin kokusu” liderlerin de burnuna gitti mi?
****
Ve Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki son programı gençlik buluşması oldu.
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yüzlerce genç ile buluştu. Onlar sordu, Kılıçdaroğlu yanıtladı. Üstüne üstlük sözler de verdi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olabilmek için büyük olasılıkla erken seçim kararı alacağını tahmin ettiğini söyledi.
****
Bütün programı yazdık, irdeledik, verdiği mesajlara baktık ve olası bir erken seçim ya da zamanında bir seçim farketmez.
Bütün bu programlarda Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmalarda çıkan mesaj; Seçim temposunun arttığı ve “Bir aday varsa o da benim” oldu.
Adaylık için öyle adım adım da gitmiyor. Her konuşmasında adeta “Ben buradayım ve adayım” diye bağırıyor.
Tabii bunlar sadece şahsi çıkarımlar.
Son söz hep söyledikleri gibi 6’lı Masada…