Çiğli'de siyasi operasyon! Foça'da Başkan Gürbüz'e yapılan kumpas!
Geçtiğimiz günlerde Çiğli ve Foça’da yaşanan olayları 8.gün programında işledim…
Yaşananlar vahim…
İki olay arasında büyük farklılıklar var… Çiğli’de olay yöneticilerin ifadeleri ve hedef saptırmalarından dolayı karışıkken, Foça’da ise bugün ortaya çıkan ifadelerle belediye başkanına kurulan kumpas resmen çöktü.
Şimdi gelelim Çiğli’ye…
Belediye Başkanı Utku Gümrükçü; Başkan Yardımcıları Ali Rıza Koçer ve Barbaros Kirişçi’nin ifadelerinde hedef alınan ismi görünce kanaatim “hedef saptırmak için” yapılmış bir hamle gibi...
Yoksa ne işi var olayda...
Koskoca belediye başkanı hiç alakası olmamasına rağmen kalkıp siyasi rakibinin ismini veriyor…
Ardından yine Başkan Yardımcısı Barbaros Kirişçi kalkıp yine aynı şekilde kendilerine rakip olan Niyazi Arslan’ı suçlayıcı ifade veriyor…
Bu ifadelerin tesadüf olduğuna kimse beni ikna edemez, organize edilmiş ve planlanmış.
Ne Utku Gümrükçü ne de Barbaros Kirişçi olay sırasında oradalar, üstelik olayın kendileriyle de bir alakası yok neden gidip ifade veriyorlar'
Bu ifadeler kafamda kocaman bir soru işareti bırakıyor.
Buradan iyi kokuların gelmediğini söyleyebilirim…
Tabii ki zaman içinde bunu da göreceğiz…
Başkan Gümrükçü’nün ifade ettiği gibi kimin “Mafyaya, rant ve imar çetelerine” bulaştığını hep birlikte göreceğiz…
Öyle masum insanların haklarına girerek onların ismini belgesiz, bilgisiz “sokaktan duydum” gibi sözlerle sadece tutanaklarda ismi geçsin ne olursa olsun diyerek ifade verilmez…
Koca koca adamlar oturdukları koltukları temsil etme yeteneği olmayan ve yürürken arkasına bakan bu tip siyasetçilerin ne ülkeye ne de Çiğli’ye katacakları bir şey yok!
Kendine güveni olmayan “acaba benim koltuğuma bu oturur mu'” kaygısıyla korkan zihniyet koltuğunu kaybetmemek için böyle “ALENGİRLİ İŞLERİN” peşinden koşar…
Yani maçta şike yapar…
İftira ve yalanla koltuklarını koruma yöntimi yanlış bir yöntem…
Devletin savcısını polisini bu işlere alet etmek ne kadar doğrudur bunu da tartışmak lazım…
Oysa Belediye Başkanı Utku Gümrükçü bu tip olaylara maruz kalmış ve acısını yıllarca çekmiş biri… Yapılan haksızlıklıların kendisini nasıl güçlendirdiğini yaşayan bir kişi…
Kendisine yapılan kumpaslar siyaseten yükselmesine neden oldu. Geçmiş dönemde siyasi rakipleri tarafından zaman zaman engellenmeye çalışılsa da onun yükselişi engellenemedi ve belediye başkanı oldu…
Şimdi o dönem o kaygıları yaşayanların yaptığından 10 kat daha fazlasını kendisi yapıyor…
Bu da ayrı bir konu…
Oysa bu Gümrükçü’nün sonunu ve gidişini hızlandırıyor…
Ben daha öncede Ali Rıza Koçer, Gümrükçü’nün altına dinamit koyuyor demiştim…
Ve 14 aylık dönemde yaşananlar haklı olduğumu ortaya koydu…
Koçer yüzünden yaşanan işçi eylemleri, siyasi tartışmalar ve en son yapılan silahlı saldırı olayları Gümrükçü’yü çok yıprattı…
Ve 14 ayda maalesef belediye başkanlığı makamını tartışma noktasına getirdi.
Bu yaşananların ardından Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer ve Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün eski İl Başkan Yardımcısı Niyazi Arslan hakkında verdikleri ifade, kamuoyunda özellikle CHP camiasında büyük tepki çekti.
Özellikle Çiğli’de yaşanan “KURŞUNLANMA” olayının emniyet tarafından soruşturulması ve olayın ne için ve kimler tarafından işlendiğini tespit edilmesinin ardından nelerin çıkabileceğini üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorum…
Zaten Koçer ve Gümrükçü’nün saldırının basit bir siyasi çekişmeden kaynaklanan bir olay olarak hatırlanması çabası var. Bunun için kendilerine rakip gördükleri Niyazi Arslan’ın adını “ben sokaktan öyle duydum” gibi basit bir ifade ile geçirmeleri kamuoyunda böyle bilinmesini sağlamak adına stratejik bir hamle…
Ancak iki ismi dönülmez bir yola soktu…
Uzun vadede sıkıntılı bir durum…
Emniyet bu olayın aydınlanması için gerekli çalışmayı yapıyor ve olayı en ince ayrıntısına kadar çıkaracaktır…
Ayrıca ifadeler sonrası muhalif medyanın “SİLAHLAR ÇEKİLDİ, CHP KARIŞTI” manşetleri partide ciddi tepki çekti…
Yıllardır CHP’yi takip eden bir kişi olarak şunu ifade etmem gerekirse; Öyle delege seçimlerinde, ilçe kongresinde rakip oldu, seçim kaybedildi diye adama kurşun sıkılmaz…
Bunu değil Niyazi Arslan hiçbir CHP’li yapmaz…
CHP’yi gazete manşetlerinde “MAFYAVARİ İLİŞKİLERİN OLDUĞU BİR PARTİ GÖRÜNTÜSÜNE SOKANLAR” bunun hesabını mutlaka siyaseten verecektir…
Bunu Niyaz Arslan’ın üstüne yıkmaya çalışmak insani açıdan çok ahlaki değildir…
Bu isimler bu ihaleyi CHP’li eski yöneticiye yıkmaya çalışsılarda Belediye Başkanı Utku Gümrükçü saldırı sonrası yaptığı açıklamada bu olayın neden yapıldığını açık açık ifade etmişti.
Ne demişti Başkan Gümrükçü; “Bunu yapanlar rant çeteleri, mafyalardır, imar çeteleri” işte Niyazi Arslan, Gümrükçü’nün bu saydığı hiçbir sıfata uymuyor…
O mafya ve çete lideri kimse onu devlet bulacak…
Emin olun bunu yapanın kim olduğunu bu isimler çok iyi biliyorlar…
Oysa Niyazi Arslan yeni İzmir’e gelmiş biri değil…
16 yıldan beri Çiğli Belediyesi’nde olan ve iki dönemde Çiğli Belediyesi şirketlerinde yöneticilik yapan bir isim…
İki dönem CHP’de yöneticilik yapan ve Çiğli’de önemli siyasi isimlerinden biridir…
Hem Ali Rıza Koçer’in karşısında seçim kazanan Nihat Gültekin hem de Utku Gümrükçü’nün karşısında Zeynel Mertoğlu’nun seçimi kazanmasında önemli rol almış bir isimdir…
Çiğli siyasetinde yıllardan beri olan bir isim Başkan Gümrükçü’nün ifade ettiği gibi; “rant çetesi, mafya, ve imar çetesi” ile ilgili üyesi ya da başkanı olamaz…
Bırakın bu kadar uzun siyasi mazisi olan CHP’de siyaset yapan herhangi birinin böyle bir ilişkisi olamaz…
Böyle kirli ilişkisi olan insanı emin olun CHP’liler asla içinde barındıramaz…
Niyazi Arslan şirket yönetimindeyken “Malı Götürdü” diye yorum yapanlar aynı yorumları Utku Gümrükçü içinde hatta bundan sonra gelecek olan yöneticiler içinde söyleyecekler…
Bu yüzden Niyasi Arslan ne kadar “Rantçı, menfaatçi, mafya babası” ise kamuoyunun gözünde Utku Gümrükçü de öyledir…
Bu dedikodular bitmedi ve bitmeyecektir de… O nedenle öyle “çamur at izi kalsın” siyasetine CHP hiçbir zaman pabuç bırakmadı ve bırakamayacaktır…
FATİH GÜRBÜZ’E “KEFİLİM” DEMİŞTİM…
Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile ilgili geçtiğimiz günlerde bir kişinin vurulmasıyla ilgili çıkan haberler sonrası sosyal medya hesabımdan “Bu adam karınca bile incitmez ben bu adama kefilim” demiştim…
Ve sözümün arkasındayım…
Bunun üzerine birçok kişi beni arayarak neden böyle bir paylaşım yaptığımı sordu.
Ben de gerekçelerini sıraladım…
Burada Fatih Gürbüz’ün ne kadar iyi insan olduğunu ya da insanlara karşı olan saygısını saymayacağım.
Belediye başkanı seçildiği günden beri tek bir siyasi tartışma ya da polemiğin içinde olmadı…
Hem partilisi hem de muhalefet partisiyle ilişkilerini sıcak tuttu…
Yaşam tarzı ve aile yaşantısıyla Foça’da örnek bir isim oldu…
Bu nedenle böyle bir insana kefilim demiştim…
Şimdi geçen zaman içinde böyle bir yapıya sahip olan birinin nasıl olur da bir “CANAVARA” dönüşüp adam vurdurtacağını düşünebiliriz…
İşte tam da böyle düşünürken bugün Yeni Asır Gazetesinde çıkan haberde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu…
Olayı gerçekleştiren kişiler olay sırasında "Fatih Gürbüz'e kimse karşı gelemez, posta koyamaz" diyerek olay yerinden ayrılıyor…
Bunun üzerine mağdur olan kişiyse bunu başkanın yaptırdığını düşünüyor…
O psikolojiyle böyle düşünmesi normal ama ortaya çıkan tabloda bu işi yapan kişilerin ne için böyle bir işi yaptıkları da ortaya çıkıyor…
Attıkları mesajları okuduğumuzda bunu menfaat için yaptıkları da ortada…
Yazdıkları mesajda; “Neyse siz bilirsiniz bu işi sizin için yaptık. Hata etmişiz galiba. Bir sürü sıkıntıya düştük.. Sana küfür ettiler diye gerekeni yaptık. Sen bize sırt çevirmeye devam edersen vallaha olsun seni vurdurturuz. Sana söyleyeyim. Şimdi sen gerekeni yap. Nasıl istersen.” diyerek Başkan Gürbüz’ü açık açık tehdit ediyorlar.
Ve asıl can alıcı ve olayı neden yaptıklarını ortaya koyan mesaj ise “Bize sırtını dönme senden atla deve istemiyoruz. Ya da dön sen bilirsin. Seni emniyet bile koruyamaz bizden ona göre. Bin tane kardeş de feda ederiz sıkıntı yapma. Şimdi düşün taşın valla emniyete de gidebilirsin sıkıntı yok" diyerek açık açık tehdit ediyor…
Burası muz cumhuriyeti ya…
Bir belediye başkanı düşünün birini vurduracak ama vurduğu adama “Fatih Gürbüz'e kimse karşı gelemez, posta koyamaz" diyerek bağıra bağıra ismini söyleyecek…
Bunun kumpas olduğu kesin…
Buna kimse i-nan-maz…
Bu kişilerle ilişkisi olan bir belediye başkanı kendisine atılan mesajları alıp savcılığa vermez…
Çok amatörce bir kumpas…
Bu kişiler eğer talimatı başkandan almış olsa bu konuşma ya da görüşme kayıtlarını mutlaka bir tehdit aracı olarak kullanırlardı…
Ve bu kişilerle başkan arasındaki görüşmeleri HTS kayıtlarından emniyet ortaya çıkarırdı…
Bu kumpasa ne Foçalılar ne de İzmirliler inanır…
Bu kumpası emniyet yetkileri mutlaka ortaya çıkaracaktır…
Ve Fatih Gürbüz her zaman olduğu gibi “gönlünün ekmeğini yine yiyecektir” o güzel kalbi kötülükleri aşmasına yetecektir…
Bunu bütün İzmirliler görecektir…