Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Engin'e operasyon devam ediyor

Yaşanan sürecin getirdiklerini görünce, kaleme aldığım yazılarımda “Ben bunu söylemiştim” demek benim için adet oldu…

Evet, geçtiğimiz yazılarımda CHP İl Başkanlığı’na Bedri Serter’in atanacağını hem yazmıştım hem de SKY TV’de katıldığım programda da, “Yeni İl Başkanı Bedri Serter’dir” diyerek İzmir kamuoyuna ilk açıklayan ben olmuştum.

Sevgili dostlarım, az zamanda büyük yol giden www.egepostası.com haber portalı olarak artık İzmir’de siyasetin nabzını tutuyoruz.

Bunu ben söylemiyorum.

Yaptığımız haberleri diğer sitelerde ve gazetelerde görmek bunu anlatıyor zaten…

Bir de gerek İzmir kamuoyunda gerekse Ankara kamuoyunda “İzmir’de siyasetin kalbinin attığı yer Ege Postası’dır” söylemi, konulan en güzel noktadır…

Ve bu yayın organının genel yayını yönetmeni olarak, birlikte çalıştığımız arkadaşlarımla bugün geldiğimiz noktaya saygılı olmak ve okuyucularımıza daha hızlı, güvenilir haber vermek adına daha fazla çalışacağımızın da bilinmesini istiyorum…

Zaman zaman yazdığımız köşe yazıları ve haberler bazı çevrelerce yanlış ve yanlı olarak değerlendirilmiş olsa da,  gelinen noktada biz hep haklı çıktık…

Tüm emekçi arkadaşlarımızın ve bizlerin gündemi objektif takip etmesi ve kimsenin etkisinde kalmaması bizi hep zirveye taşıdı…

Bu denli başarının haklı gururunu yaşadığım bir anda, 8 ay önce yazdığım köşe yazısı aklıma geliverdi.

O yazımda CHP’de siyasetin geleceği noktayı kendimce ifade etmiş ve öngörümü sizlerle paylaşmıştım…

26 Şubat 2014 tarihinde “Engin'e operasyon yapılıyor” başlığı ile kaleme aldığım köşe yazımda bugünlerin yaşanacağına dair öngörümü  sizinle paylaşmıştım.

 

Yerel seçimlerde, belediye başkanı ve meclis üyesi adayları belirlenirken, kendi ekiplerinden isimlerin aday gösterilmesi için harekete geçen ve bu operasyon için düğmeye basan başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve daha sonra vekil olduktan sonra ekibe katılan Mustafa Moroğlu’nun başını çektiği ve alt taraflarda Alaattin Yüksel’in ekibinde olan ve hatta örgüt içinde ifade edildiği gibi “Alaattin’in askerleri” diye hitap edilen il yöneticileri  Barış Erel, Sevda Kılıç, Celal Yıldız, Altan İnanç, Nurcan Adıgüzel gibi isimler ile birlikte yürütülen operasyon başarıya ulaştı.

Yerel seçimlerden hemen sonra İzmir’de bu ekibe karşı başlayan tepkileri ekibin stratejik hamlesinden hemen sonra İl Başkanı Ali Engin hedefe girdi. Sanki bu isimler hiç bir şey yapmamış, bütün atamaları ve meclis üyesi listesini Ali Engin yapmış algısı yaratıldı.

Ve bu dönemde İl Başkanı Ali Engin örgüt içinde bazı isimler ile karşı karşıya getirildi. İl Başkanı Ali Engin örgüt üyeleri tarafından acımasızca eleştirilirken, kulaklarını tıkayan ilçe başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve ona yakın olan ekipten birileri eleştirilirken, hemen disiplin süreci başlatıldı.  İl Başkanı Ali Engin’i acımasızca eleştirenler ellerini kollarını sallayarak her yerde konuşmaya devam etti…

Bu sessizliğin tek bir açıklaması vardı, o da şu ki; İl Başkanı Engin o ekip içinde kurban seçilmiş ve yıpratılıyordu.

İşte o dönemler, yani 26 Şubat 2014’te, “Engin'e operasyon yapılıyor” başlığı kaleme aldığım köşe yazımda bu yaşananlara dikkat çekmiştim. Ne demiştim şimdi kısa bir hatırlatma yapmam gerekiyor…



O YAZIDAN BİR BÖLÜM

“Şimdi birkaç gündür yazdıklarımdan sonra gelen tepkiler sonucunda anlıyorum ki, doğru yoldayım.
Şimdi gelelim örgüt içinde konuşulan senaryolara…
Belediye başkanlarının atanmasında birlikte hareket eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, meclis üyesi aday listelerini birlikte yaptılar.  


Listeler açıklandıktan sonra örgütte oluşan tepkilerin hedefine İl Başkanı Ali Engin, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’e birçok yerde eleştiri yapılmış olsa da Kocaoğlu ve Yüksel sessizliklerini korurken, İl Başkanı Ali Engin yaptığı açıklamalar ile örgütün tepkisine  “Ben buradayım konuşmayın” mesajı verdi.


Engin’in “Biz ekibiz seçimi biz kazandık, biz ne dersek o olur” açıklaması bence kendisine ait değil!
 
Bu sözleri Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve ona yakın isimler kullanıyor.
 
Engin’in bu çıkışları örgüt içinde tepki yarattı. Bu oluşan tepkileri İl Başkanı Ali Engin tek başına göğüslemek zorunda kaldı…
Çünkü Engin yalnız bırakıldı.
Aslında bu tesadüfen olan bir şey değil…
 
Bu operasyon Aziz Kocaoğlu ve ekibi tarafından yürütülen bir operasyon…
 
Aslında bu operasyonun ilk belirtisi neredeyse seçildiği günden beri İl Başkanı Ali Engin’in yanından ayrılmayan ve Engin’i gölgesi gibi takip eden Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Barış Erel’in bu süreçte Engin’den uzak durması…
 
Alaattin Yüksel’e yakınlığı ile bilinen İl sekreteri Sevda Erden Kılıç’ın Engin’i hedef alan açıklamalarında “"Eş-dost, dünür, akraba, ortak kim varsa listelere yazılmış. Hatta birçok ilçede yapılan eğilim yoklamasından çıkan kararlara da uyulmamış. İl başkanının bu tavrını siyasi nezaketsizlik olarak algıladım. Böyle bir adaletsizliği kabul edemedim. Kimsenin bu partiyi babasının çiftliğine çevirmesine de izin vermeyiz" diyerek açıklama yapması önümüzdeki dönem Alaattin Yüksel ekibi ile Ali Engin’in bir arada olmayacağı mesajını çok net vermişti…”

 

Evet; 26 Şubat 2014’te kaleme aldığım köşe yazısında İl Başkanı Engin’e operasyon yapılacağını yazmıştım. Ve bu köşe yazımın her bölümünde kimlerin nasıl bir rol oynadığını yazmıştım. Bu operasyonun en büyük ayağında ise İl Sekreteri Sevda Kılınç oldu.

 

Kılıç’ın konuşmasının bir bölümünde İl Başkanı Ali Engin’i hedef alarak “İl başkanının bu tavrını siyasi nezaketsizlik olarak algıladım” diyerek Engin’i örgütün hedefine koydu…

Yerel seçimlerden hemen sonra İl Başkanı Ali Engin’e yapılan ağır eleştirilere Engin ile birlikte Ankara’da Genel Merkez koridorlarında dolaşanlar aldıkları talimatlardan sonra sessiz kalması ve Ali Engin’e Alaattin Yüksel’in ve ekibinin destek vermediği mesajını vermek için ise İl sekreteri Sevda Kılınç’a görev verilmişti. Ve Kılınç yaptığı açıklama İzmir kamuoyun da geniş bir yankı uyandırmıştı.

Kılınç’ın yaptığı açıklamalardan sonra istifa etmesi gerekmez mi'

Ama istifa etmek yerine İl Başkanı Ali Engin ile çalışmaya devam etti.

Hatta beğenmediği, ahbap çavuş ilişkileri olduğu dediği CHP İl Yönetimi’nde ikinci isim oldu.

Sonuçta gelinen noktada yaşananlar bununla da bitmedi, Ali Engin’e yapılan operasyon devam ediyor…

MYK’nin İl Başkanı olarak Bedri Serter’in atanmasında sonra İl Başkanı Ali Engin’in il yöneticilerini arayarak “Genel Merkezin talimatını yerine getirmelisiniz, bunun karşında durmanız Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve MYK’nın kararını tanımadığınız anlamına gelir”görüşlerini ifade etmesinden sonra, Milletvekili Alaattin Yüksel’i basın üzerinden algı yaratarak eski İl Başkanı Ali Engin’i zor durumda bırakıyordu.

Zaten vekil Yüksel’in kendisine yakın gazetecilere İl Başkanı Ali Engin ile yaptığı özel konuşmayı sızdırması kamuoyuna “Patron işçisini azarlamış” şeklinde yansıması, İl Başkanı Ali Engin’i kamuoyunda itibarsızlaştırmak için yapılan çalışmanın devamı gibi…

Peki; bu yaşanan süreçten sonra ne olacak'..

Eski İl Başkanı Ali Engin’in dün yapılan Baydağ ilçe kongresinde partililerin ona olan sevgisini gördüm ve örgütün bu yaşanan süreçten sonra Ali Engin ile ilgili gerçekleri görerek destek olacağını düşünüyorum…

Özellikle İl Başkanlığında yaşanan belirsizlikte partili kimliğini her şeyin üstünde tutan Engin’in hem il yöneticileri ile yaptığı toplantıda hem de MYK İl Başkanı atamasından sonra partinin kurumsal kimliğini koruması ve Yüksel ve ekibine rağmen MYK’nın kararının arkasında durması Engin’e büyük prim kazandırmış görünüyor. CHP örgütleri Engin’in bu kararına tam destek vermiş durumda…

CHP İzmir’in yeni değişiminden sonra da Engin gibi isimler hak ettikleri yerlere gelecektir. Yani adalet yerini bulacaktır…