Kılıçdaroğlu'nun açıklaması 'bomba' etkisi yarattı!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da belediye başkanları toplantısında, delege seçimlerinin ardından yapılacak il ve ilçe başkanlığı kongrelerinde belediye başkan adayı olacak isimlerin aday olmaması konusunda örgütü kesin bir dille uyardı.
Egepostası’nın gündeme taşıdığı haber İzmir siyasi arenaya “BOMBA” gibi düştü.
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasından sonra İl Başkanı Asuman Ali Güven de Genel Başkan’ın açıklamasına destek verdi. Ve örgüt içinde birlik beraberlik olması için böyle bir hamlenin doğru olacağını ifade etti.
Hatta Güven, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması için “ sözleri talimattır” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun b u uyarısının İzmir’de yapılacak il ve İlçe kongrelerinde etkili olacağını düşünüyorum.
Şimdi genel merkez bu açıklamayı bir adım daha ileri götürerek, bırakın il ve ilçe başkanlarının aday olmasını, MYK ve PM’de adaylık düşüncesi olan isimler varsa onları da kapsayan bir çalışma yapmalı…
Çünkü il ve ilçe örgütlerine yapılacak bir uygulamanın parti yönetimini kapsamaması adaletsiz bir davranış olur…
Örneğin MYK’da olan Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır ve Erdal Aksünger’in İzmir’de bir ilçe belediye başkanlığına aday olması durumunda CHP MYK’sında kendilerinin aday yapılması konusunda çalışma yapması ne kadar adil ve etik bir tavır olur. Ayrıca bu durumun parti içinde yaratacağı tahribatı da CHP yönetiminin düşünmesi gerekiyor…
Bu MYK’da olan isimlerin “hem hakim hem de savcı olması gibi” bir durum.
O nedenle örgütün kafasını allak bullak eden Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu uyarıya bir an önce açıklık getirilmesi gerekiyor. Eğer genel merkezin kafasında böyle bir düzenleme varsa zaman kaybetmeden bunu bir genelge ile yasal hale gerilip örgüte tebliğ edilmesi gerekiyor.
Neden mi'
Çünkü örgüt içinde 2019 için farklı hedefler koyan isimlerin kendisine ona göre yol haritası çizmesi gerekli. Bu hamle CHP açısından daha sağlıklı bir sonuç almasını sağlayacaktır.
Tabii sorun bununla da bitmiyor. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının tümüne baktığınızda belediye başkanı ile ilçe başkanları arasında yaşanma ihtimali olan bir tartışma üzerinden bunu ifade ettiğini görüyoruz. O zaman akıllara şu soru geliyor…
Belediyenin CHP’li olmadığı ilçelerde ne yapılacak:
Belediyesi CHP’de olan ve olmayan ilçelerle ilgili farklı bir karar alınması gerekebilir.
Neden bunu söylüyorum;
Belediyenin CHP’li olduğu ilçelerde iki başlı bir tartışmanın yaşanması yüksek bir ihtimal. Burada ilçe ile belediye başkanı arasında bir problem varsa işte o zaman örgüt içinde ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun bu kaygıyı duyması normal…
Peki, belediyenin CHP’li olmadığı ilçede, partiyi ayakta tutmaya çalışan, ciddi fedakarlıklar yapan, il yöneticileri ve ilçe başkanlarının 2019 hedeflerinde aday olma isteği varsa ne olacak'
Bu durumda ilçe başkanlığına talip olmayacak geçmiş 3 yıldaki başarılı çalışmaları yerine gelecek yeni ilçe başkanı devam ettiremezse onca emeği boşa gitmiş olmayacak mı'
Belediyesi CHP’de olamayan yerde ilçe başkanı ile örgüt arasında daha yakın ve samimi bir ilişki olacağını düşünüyorum. Ve kavganın daha az olması yüksek bir ihtimal…
Dolayısıyla bu yerlerde muhalefet görevini başarıyla yürütmüş ilçe başkanının aday olma isteği makul karşılanabilir.
Bu nedenle parti içinde adalet vurgusunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu dengelerin iyi hesaplanarak yerel seçimlere hazırlanılması gerekiyor.
Bu dengelerin yanlış hesaplanması durumunda CHP’de ciddi sıkıntıların yaşanacağı yüksek ihtimal…