Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Adaletin alternatif adaleti!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı ‘adalet yürüyüşü’nün üçüncü gününde CHP İzmir'den de bir hamle geldi...
 
CHP İzmir İl Örgütü'nün Cumhuriyet Meydanı'ndan başlattığı ‘adalet yürüyüşü' Ankara'dan hareket eden Kılıçdaroğlu’nun programına göre ilerleyecek.
 
İki yürüyüş Gebze'de kesişecek, İstanbul'a birlikte devam edecek.
 
İl Başkanlığı tarafından planlanan alternatif yürüyüş...
 
Bu alınan karar açıkçası örgüt içinde tartışma konusu oldu...

Bu alınan karardan CHP Genel Merkezin de  haberdar edilmediğini öğrendim...

Genel merkez haberdar edildikten sonra iş işten geçmişti.
 
Şimdi CHP Genel Başkanının aldığı karar sonrası yaptığı açıklamalara dikkatinizi çekmek istiyorum…  
 
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ilk açıklamada "İstanbul Maltepe Cezaevi'ne yürüyeceğiz, tek başınada kalsam yürüyeceğim" diyerek açıklama yapmıştı...
 
Bunun tek bir açıklaması vardı, "ben yürüyeceğim arkamdan gelin" demek.
 
Kılıçdaroğlu'nun aldığı karardan sonra Güven Park'ta yapılan açıklama ve startın verileceği gün bazı belediye başkanları ile ilçe başkanları Kılıçdaroğlu'nun yalnız bırakmamak için Ankara'ya gitti...
 
Olması gereken de buydu…

Genel Başkanlarını yalnız bırakmadılar.
  
CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Kılıçdaroğlu'nun start verdiği yürüyüşe  gitmedi... 

Ve çok tartışma konusu olan İzmir Büyükşehir Belediyesinin basamakları üzerinde basın açıklaması yaptılar...
 
Ve Kılıçdaroğlu’nu yalnız bıraktılar…
 
 Oysa Türkiye’nin en büyük 3. ilinin il başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yanından olması gerekmez miydi'
 
Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ve İl Başkanı Güven İzmir'de kalmayı tercih etti.
 Bu isimler neden Genel Başkanlarını yalnız bıraktılar…

Neden Ankara yerine İzmir’de eylem yaptılar.
 Neden CHP il Örgütünün önünde değil de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde'
 Kocaoğlu ve Yüksel yıllarca kendi siyasi kariyerlerini her zaman partinin üstünde tuttular ve bu ekibinin tavrı yıllarca İzmir’de  “Dar siyaset” anlayışı örgütün her geçen gün teslimiyetçi ve biatçı bir hal almasına neden oldu.
 Örgütün özgür iradesi ortadan kaldırdı.
 Bu da örgütün yok sayılması ve "ben ne dersem o olacak" anlayışı hakim oldu…

Geçmişteki il ve İlçe seçimlerine de yansıdı..
 

Zaten İzmir’de örgün altına konan dinamit bu anlayış değil miydi'
 Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de örgütlerin geldiği durumdan ciddi derece rahatsız olduğu, bu rahatsızlığı da dile getirdiği ifade edilse de örgüte müdahale edemedi…

Bu rahatsızlığı ilk kez geçtiğimiz gün Güzelbahçe İlçe Örgütünün Ankara ziyaretinde “İzmir’de istediğimiz sonucu alamadık" diyerek dile getirdi Kılıçdaroğlu...

Bu sözlerden sorna alternatif yürüyüş kararın alındığını düşünüyorum…
 
İşte tam da burada Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “adalet” yürüyüşüne karşı alternatif yürüyüş düzenlemenin altında “İzmir’in patronu benim” bunun başka açıklaması yok…
 
Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının avantajını örgüt geleneğini hiçe sayarak örgüt üzerinden kullanıyor… Zaman zaman Belediye başkanlarına, milletvekillerine, örgütün değişik kademelerine gösterdiği tepkilerle bunu hissettirmeye çalışıyor…
  
Bu konuda yazılacak çok şey var ancak; biz dönelim konumuza…
 
İzmir'den İstanbul’a yapılacak "adalet" yürüyüşü... Örgüt içinde çok tartışılmasına rağmen başlayan alternatif adalet yürüyüşü…
 

Her şeyden önce İl Başkanı Asuman Ali Güven'in bu yürüyüşü onaylamamasına rağmen kabul etmek zorunda kaldığını ifade etmek isterim...
 

Bu yürüyüşün mimarları, Çiğli İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu, Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin, Karabağlar ilçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, Güzelbahçe İlçe Başkanı Kazım Çam.
 
Bu isimler Alaattin Yüksel ve Kocaoğluna yakınlığı ile biliniyor…
 
Muhtemelen de onlarda aldıkları talimat ile böyle bir taleple il başkanlığında toplantı yaptılar ve bu kararı çıkardılar… Kendi başlarına böyle bir karar alabileceklerini düşünmüyorum.
 
Ne tesadüftür ki, bu isimler CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun olduğu yürüyüşe destek vermek yerine alternatif yürüyüş yapılmasını teklif ediyor ve yine ne tesadüftür ki bu isimler aynı komisyona seçiliyor ve bu komisyon jet hızı ile alternatif bir yürüyüş yapılması konusunda karar veriyor…
 
 Asıl enteresan olan şey ise, bu isimlerden Güzelbahçe İlçe Başkanı Kazım Çam  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da başlattığı adalet yürüyüşüne katılan ilçe başkanlarını eleştirmesi…
 
Adama sormazlar mı kardeşim Genel Başkana destek veren ilçe başkanlarını neden eleştiriyorsun… İzmir’de yapılan toplantı Ankara’da yapılan yürüyüşten daha mı önemli'
 
Bu eleştiriyi yapan İlçe Başkanı Kazım Çam’a sormak lazım…
 
Yahu adama sormazlar mı kardeşim oraya katılan İlçe Başkanları ve belediye başkanları başka bir partinin genel başkanın mı eylemine katıldılar…
 
İzmir Büyükşehir Belediyesinin basamaklarında yapılan basın açıklamasına acaba kaç kişi katıldı…
 
Ne kadar etkisi oldu..
 
 Bugün  İzmir'den başlayan alternatif adalet yürüyüşünün "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı eylemi kırmak için" yapılmış bir hamle olduğunu düşünüyorum...  
 
Bunun başka bir açıklaması yok!
 
 Bu hamle ile Kocaoğlu ve ekibinin yaptığı bu eylemin “fırsatçılık ve rol çalmaktan” başka bir şey olmadığını düşünüyorum…
 
 
Bu öyle Konak'tan Karşıyaka'ya yapılan bir yürüyüş değil...
 
*Yürüyüşe katılan insanların tuvalet, yemek ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanacağı tedbirler alındı m?  
 
*Bunun güvenlik tedbirleri alındı mı'
 
*Yol güzergâhında provokasyon olması durumunda bunun hesabını kim verecek... Aziz Kocaoğlu mu'
 
Yoksa İl Başkanı Asuman Ali Güven mi'
 
Yoksa bu işi isteyen ilçe başkanları mı'
 
NOT: Eski vekil Mustafa Moroğlu’nu da çok anlamış değilim, dün il başkalığında bu yapılan eylemin yanlış olduğunu ifade ediyor, ama bugün en önde yürüyüşe katılıyor… Bu nasıl bir çelişki anlayamadım…