AK Parti ve Abdullah Gül
Türkiye’de referandum süreci sona erdi ancak; tartışmaları bütün hızıyla devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bu iş bitti” açıklamasının ardından, CHP şaibeli olarak nitelendirdiği referandum sonuçlarını önce YSK’ya daha sonra Danıştay’a taşıdı. Her iki kurumdan da ret yanıtını alınca bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladı.
Şimdi gözler iç politikaya çevrilmiş duruma…
CHP’de köklü bir değişim beklenirken, AK Parti cephesindeyse hiç alışık olmadığımız bir durum yaşanıyor.
AK Parti’nin kurucularından, partinin ilk başbakanı ve AK Parti adayı olarak Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül üzerinde oynanan oyun…
Özelikle referandum sonrası iktidara yakın bazı yayın organlarının Gül’ün siyasete gireceğini yazmaları ve son günlerde bu konunun sıkça işlenmesi kafaları karıştırıyor…
Ben de oluşan fikir Abdullah Gül’ün “ben siyasete dönmeyeceğim” açıklaması yapmaya zorladıkları yönünde
Özellikle son günlerde yapılan bazı haberler açıkçası Gül açısından can sıkıcı…
11. Cumhurbaşkanı Gül’ün 'Evet' kampanyalarına katılmadığı gerekçesiyle bazı AK Partililerce 'hayır' dediği iddia edilmişti. Gül, bu polemiklere girmek yerine suskun kalmayı tercih ederken; Deniz Baykal'la gizli görüşme yaptığı iddiasını ise yalanladı.
Bu yaşananlar üzerine Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu Gül'e 'kapımız açık' mesajı gönderdi!
Şimdi gelelim AK Parti için konuşulan senaryoların gerçekleşme olasılığına…
AK Parti kurulduğunda kurucuları arasında yer alan önemli isimlerin desteği ve varlığı çok önemliydi…
Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti hareketinin içindeki en önemli isimlerden biriydi…
AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde partinin Kurucu Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan vefasını ortaya koyarak Abdullah Gül’ü partinin adayı gösterip 11. Cumhurbaşkanı yapmıştı.
Ve bu süreç içinde iki isim de uyumlu bir şekilde çalıştı…
Referandum sonrası Erdoğan’ın AK Parti’nin başına geçmeye hazırlandığı dönemde, Gül’ün durumunun bu kadar konuşulmasını, AK Parti içinde yeni bir yapılanma talebi olan fakat bunu yüksek sesle dillendiremeyen bazı kişilerin organize ettiğini düşünüyorum.
Şimdi 11.Cumhurbaşkanı Gül’ün yıllarca kader birliği yaptığı Erdoğan’ın karşısında bir siyasi hareket içinde olacağını sanmıyorum. Zaten böyle bir hareket içinde olması durumunda çok başarılı olacağını düşünmüyorum.
Geçmişte AK Parti’den ayrılan ve bu girişimde bulunan isimlerin başarılı olamadıklarını düşünürsek, Gül’ün kesinlikle böyle bir davranış içinde olacağını düşünmüyorum. Zaten AK Parti’nin kuruluşundan bu güne Recep Tayyip Erdoğan’ın parti içindeki hâkimiyetinin olduğunu ve geçen yıllar içinde bunu daha da artırdığını görüyoruz.
AK Parti içinde “tek yetkili” olan Erdoğan’ın karşısına çıkarılmak istenen Gül’ün bu süreçte kesinlikle Erdoğan’la karşı karşıya geleceğini düşünmüyorum…
Bir süre sonra bu operasyonun düğmesine basanların başarılı olamayınca bu arzudan vazgeçeceklerini düşünüyorum…