Akpınar'ın 'İzmir' hayali…
CHP İzmir'de Alaattin Yüksel'in istifasının ardından İl Başkanlığı koltuğuna oturan Asuman Ali Güven dönemiyle birlikte CHP örgütü içinde yaşanan sorunlar ve İl yönetiminin örgüt disiplininden uzak, dağınık görüntüsü kongre hesaplarını yeniden gündeme taşıdı…
Ve çeşitli senaryolar her kesim tarafından yazılıp çiziliyor...
Kongreye yönelik hesaplar yapılmaya başlandı…
Ancak bu senaryonun iki aktörü var...
Kim ne derse desin, biri geçtiğimiz kongrede İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile 21 belediye başkanı ve 27 ilçe başkanının desteklediği Alaattin Yüksel’e karşı Nevzat Kavalar’ı destekleyen Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, diğer tarafta ise, geçtiğimiz kongreyi kazanan Kocaoğlu ve Yüksel ikilisi...
Kongre sonrası iki grup arasında yaşanan gerilime rağmen her iki tarafın da olası bir kongrede bir araya gelme ihtimali yüksek…
Bunu neden söylüyorum...
Ali Engin'in il başkanı olduğu kongrede o dönem CHP Karşıyaka İlçe Başkanı olan Adnan Alabay ve Azimet Gürbüz'ün başını çektiği bir grup İzmir'i dizayn etmek için hazırladıkları planı Kocaoğlu devreye girerek bozmuştu...
Kocaoğlu son dakikada Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ile görüşerek kongrede Ali Engin'i destekleme kararı almış ve Ali Engin il başkanı seçilmişti.
O dönem Kocaoğlu'nun itirazı Alabay ve Gürbüz’ün çıkardığı adaya idi...
İkilinin adayı olan Levent Eyipişiren'in örgüt tarafından tanınmaması ve yaşının genç olması, bir de buna o dönem “Mahşerin altılısı” olarak bilinen belediye başkanlarının müdahil olması Kocaoğlu’nun Ali Engin’i desteklemesinde etkili olmuştu…
Bunu daha sonraki konuşmalarında da ifade etmişti…
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da CHP'li bir grup genel merkez yöneticisiyle bir araya geldim...
Uzun uzun İzmir siyasetini konuşma fırsatı buldum...
Ve bana enteresan şeyler anlattılar...
Bu sohbetin İzmir’e ait bölümünü sizinle paylaşmak istiyorum...
İddiaların odağında olan ilçe yine Karşıyaka...
Konu il kongresi ve kongrede aktör olarak rol almak isteyen isimler, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı eski Bakan İstemihan Talay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun…
Bu isimler işin genel merkez ayağını oluşturuyor…
Bu hareketin İzmir ayağında ise, PM Üyesi Hakkı Akalın...
Akalın'ın görevi İzmir'de yapılacak olası bir il kongresinde İzmir’de yapılacak örgütlenmeyi organize etmek...
Siyasette uzun yıllardır yer alan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın özellikle CHP Genel Merkezinden Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ile yakın bir ilişki içinde olduğunu herkes biliyor…
Bence Başkan Akpınar’ın Tekin Bingöl ile kurduğu ilişkileri küçümsememek lazım...
Adnan Keskin ile kurmuş olduğu bağ onu Konak’tan aday adayı olmasına rağmen Karşıyaka Belediye Başkanı yaptıysa, Belediye Başkanı olduktan sonra kurduğu bağlarla neler yapabileceğini tahmin edebiliyorum.
Genel Merkez yöneticilerinin iddiaları arasında, Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar'ın önümüzdeki dönem İzmir siyasetinde daha etkili olmak için il kongresi öncesi Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl üzerinden Kılıçdaroğlu'nu etki altına almayı başardığını anlattılar.
Hatta Tekin Bingöl’ün Kılıçdaroğlu’nu, Akpınar'ın yakın dostu olan İl eski Başkanı Rıfat Nalbantoğlu'nun il başkanı olması için ikna ettiği ve Kılıçdaroğlu'nun Başkan Kocaoğlu'nu arayarak Nalbantoğlu'nun il başkanı olarak önerdiği ancak Kocaoğlu'nun bu teklifi kabul etmediği için planın gerçekleşmediğini iddia ettiler.
Genel Başkan Kılıdaroğlu’nun önerisi Başkan Kocaoğlu tarafından veto edilmesinden sonra, Başkan Akpınar’ın B planını devreye soktuğu iddia edildi…
Akpınar'ın bu hamlesinden sonuç alamamasının ardından genel merkez ayağını daha sıkı tuttuğu ve Tekin Bingöl vasıtasıyla CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun danışmanı eski Bakan İstemihan Talay ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Seyit Torun'un da içinde olduğu bir planın devreye girdiğini iddia ettiler...
Hedef ise il başkanlığı koltuğuna Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ı oturtmak…
Bu plan gerçekleştirilir mi bilemem ama bana anlatılan senaryoda ilk hedef Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım'ı İl Başkanı yapmak...
Bunun için İzmir'de bir çalışmanın başlatıldığı ve iki farklı yolun seçileceği iddia ediliyor...
Birinci yol il başkanı ve yönetiminin istifalarının alınarak, atama yapılması...
Bu ihtimalin gerçekleşmesi için başkanlık için yapılacak referandum tarihinin açıklanmasını bekliyorlar...
Neden Referandum...
Çünkü CHP tüzüğünde “Referandum ya da seçimlerden 6 ay önce görevin boşalması ya da görevden alınması durumunda seçim yapılamaz ve atama yöntemi uygulanır…” maddesini yer alması…
Bu maddeye dayanarak il başkanlığına Uğur Yıldırım’ı atamak istedikleri Genel Merkez yöneticileri tarafından iddia edildi…
Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ın son dönmelerde zamanının büyük bölümünü Karşıyaka'dan çok Ankara’da geçirdiğini düşünürsek Yıldırım’ın Ankara ziyaretleri bu iddiaları güçlendiriyor…
Bu planın devreye girmemesi durumunda ise, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın yakın dostu olan PM Üyesi Hakkı Akalın'ın içinde olduğu organizasyon üzerinden imza hareketiyle il başkanlığının düşürülmesinin planlandığı gelen iddialar arasında…
Bu iddiaları da güçlendiren olay ise, İzmir’de aralarında belediye eski başkanları, ilçe eski başkanları, eski meclis üyeleri ve eski yöneticilerinin yer aldığı isimler… 'İzmir Değişim Grubu' adı altında mevcut yapıya karşı çalışma yapan hareketin içinde Akpınar’ın yakın arkadaşı olan PM Üyesi Hakkı Akalın’ın olması…
Birinci planın işlememesi durumunda bu plan hazır bekletilecek...
Şimdi ortaya atılan iddialar doğruysa Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın CHP’de sağlam ilişkiler kurduğunu söyleyebiliriz…
CHP Genel Merkezinde kurduğu ilişkilerin Akpınar’ı nereye götüreceğini bilemiyorum ama Akpınar’ın önümüzdeki dönem Karşıyaka’dan “İzmir’e geçmek” istediği kendisine yakın olan herkes tarafından biliniyor…
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ın İzmir hayali gerçekleşir mi bilemem ama kuruduğu ilişkiler bu adım için önemli olduğunu düşünüyorum…
Ne diyelim önümüzdeki günlerde CHP’de suların durulmayacağını ve bu kışın çok sert geçeceğini düşünüyorum…