Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Kongrede Yüksel'in işi zor... Neden mi'

CHP’de İl Kongresi’ne kısa bir zaman kala adayların kulis çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Ve CHP tarihinde ilk kez başkan adayları adaylıklarını kongreye 2-3 gün kala açıklıyor.  Kongrenin iddialı isimlerinden Nevzat Kavalar bugün adaylık açıklamasını yaparken, bir diğer aday Alaattin Yüksel ise adaylık açıklaması yarın yapacak.
 
Adaylık açıklaması yapacak yapmasına da, Yüksel’in adaylık açıklaması CHP’de tartışmaları da beraberinde getiriyor.  CHP örgütlerinde Alaattin Yüksel ve Kocaoğlu yapısına ciddi tepkiler olduğu kesin.
 
Bu adaylık sürecinde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu  “kongrede taraf olmam doğru olmaz, bir oyum var o da aday olursa Nevzat Kavalar’a vereceğim” açıklamasının ardından Yüksel’i arayarak “İl başkanlığında ihale sana kaldı” demesi, diğer taraftan PM Üyesi Alaattin Yüksel’in  “Her gün 5-10 kişi arıyor "sen ol bu örgütü toparlarsın" diyorlar, böyle istemem yan cebime koy diye bir şeyimizde yok. Böyle aday olmak gibi niyetim olsa baştan söylerdim. Başta nokta koydum.” Bırakın aday olmayı kongre sürecine karışmayacağını açıklamasından sonra aday olması örgüt içinde büyük tepkilere neden oldu.
 
Bu tepkileri örgüt çok açık dile getirmese de kongre günü oy kullanmaya giden delegeler mutlaka tepkisini sandıkta koyacaktır. Şimdi gelelim kongrede Büyükşehir Aziz Kocaoğlu’nun işaret ettiği adayın seçim kazanıp kazanamayacağı meselesine…
 
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın dillendirdiği  “Başkan Kocaoğlu’nun onay vereceği bir isim üzerinde uzlaşmak gerek” sözü bütün belediye başkanları içinde slogan gibi oldu… Bu oldu olmasına ama Aziz Başkan bugün o nokta da değil…
 
Aziz Başkan Alaattin Yüksel’in kendisinin itiraf ettiği gibi “ihaleyi Alaattin Yüksel’e bıraktı” durum böyle olunca taraf olan bir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın arkasında ya da karşısında olanlarda olacaktır. Bu davranışı ile Aziz Başkan kendisi için tek alternatifli bir kongreyi çok cepheli bir kongreye dönüştürdü.
 
Başkan’ın taraf olduğunu 40 yıllık dostu Alaattin Yüksel söyledi..   
Alaattin Yüksel’in ilçe turlarında itiraf ettiği “Beni aradı Aziz Başkan… 'Kusura bakma ihale sende kaldı.  Aklımdakini söyleyemedim”  diyerek yaptığı açıklamayla Yüksel, Başkan Kocaoğlu’nun “ Nevzat Kavalar’a oyumu vereceğim” açıklamasında delege üzerinde oluşabilecek algıyı değiştirmek adına Başkan Kocaoğlu’nu ciddi sıkıntıya soktu.  Bunu kongrede kendisine avantaj sağlamak için söylediği kesin.
 
Bunun başka bir açıklaması yok.
 
İki kişi arasında namahrem olan bir konuşmayı medya ya sızdıran Yüksel, “Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun delegenin önüne attı.” Aslında Yüksel bu açıklaması ile tabir-i caizse “bir taşla iki kuş vurdu”
 
Hem kongrede Aziz Kocaoğlu’nun desteğini aldığı mesajını delegeye verdi.
 
Hem de 2019 hedefinde Büyükşehir Belediye Başkanlığını düşündüğü konuşulan Yüksel bu açıklamayla  delege ile Aziz Kocaoğlu’nu karşı karşıya getirerek tepki almasına neden odu.
 
Öte yandan Yüksel’in bu açıklamaları kongre öncesi delegeler üzerinde tepkilerin oluşmasına neden oldu. Delegelerin “AK Parti’de yaşanan süreçte ‘Kaç-aksaray’ her yere müdahale ediyor diye eleştiriyorsunuz, burada da Büyükşehir Sarayı mı kongreye müdahale ediyor” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.
 
 
Yıllarca siyasetle uğraşan ve deneyimli siyasetçilerden olan Yüksel’in iki kişi arasında olan bir görüşmeyi medya ya aktarmasının ne anlama geldiğini ve hangi maksatla yapıldığını iyi hesaplayarak yapmıştır.  
Yukarıda yazdığım nedenler üzerine aslına çok fazla konuşmaya gerek yok. Bu yazdıklarımı CHP örgütünde birçok kişinin kendi arasında konuştuğu şeyler.
Alaattin Yüksel’le ilgili şu gerçeği söylemek gerekiyor. Uzun yıllar arasında siyasi rekabet olduğu Nevzat Kavalar’ın İl Başkanlığına aday olmasından sonra yıllar önce başladığı yere gelen Yüksel’in “Kavalar korkusu” ona büyük bir hata yaptırdı.   Evet, hata diyorum çünkü bu seçimi kaybetme olasılığı yüksek.
 
Yani karizmayı çizdirebilir.
 Ve il başkanlığına aday olması kesinlikle yanlış olmuştur. Yıllarca İzmir’de yapılan bütün eleştirilere rağmen siyasi liderliğini iyi götüren ve etkili olan Yüksel’in  bu hamlesiyle “gemisi su almaya başlamıştır.” dedirtmiştir.
 
Kongrede büyük bir risk alarak aday olan Yüksel’in yanında olan ekibine baktığınızda delegeyi toparlayacak sempatiye sahip olmadıklarını görüyoruz. Bu yapı ile başarılı olamaz. Bu isimleri Yüksel’in yanında görenler kesinlikle Yüksel’e oy vermeyecektir.
 
Peki; Yüksel’in ekibinde kimler var…
Karabağlar Belediyesi’nde  Özel Kalem Müdürü olan ve aynı zamanda CHP Karabağlar Eş Başkanı gibi hareket eden Ceyhan Kayhan, İl eski sekreteri Sevda Erdan Kılıç, Ali Engin, Serdar Sandal, Ali Engin, Mustafa Moroğlu, Yücel Özen, Barış Erel, gibi adını yazamayacağımız birçok isim Yüksel’in seçim ekibinde olan isimler. Bu isimlerin özellikle ön seçimde aldıkları oylar ve son yapılan delege seçimlerinde kendi mahallelerinden delege olamadıklarının altını çizmek gerekiyor. Önseçimde ve delege seçimlerinde oy vermeyen delege İl başkanlığı seçiminde neden oy versin.
 
Bir de bunlara ilçe kongrelerinde karşı karşıya gelen isimleri katarsanız, bu ekibin başarılı olma şansı yok. Kongrede Alaattin Yüksel ve ona yakın olan isimlerin il kongresinde kendilerini favori olarak görselerde, işin aslı aslında pek öyle değil.  Özellikle 13 yıldan beri iktidarda olan Yüksel’in yıpranmışlığını hesaplarsanız çokta kolay olmadığını göreceğiz.
Bir de buna parti içi hesaplaşmanın yaşandığı son yerel seçimde, yaşanan kavgaların ve ardından alınan başarısız sonuçlarına neden olan İl eski Başkanı Ali Engin, Alaattin Yüksel ve ekibi ile delegeler arasında bir rövanş yaşanacaktır.
 
Bu ekibin sorunu bununla da bitmiyor. Kendi içinde ciddi sorunları var. Bunu birkaç örnekle özetlemek gerekirse, İl eski Başkanı Ali Engin’in Yüksel’e destek vermesine karşılık yönetim kurulunda birlikte çalıştığı ve Engin’in istifasından sonra aralarına kara kedi giren ve Alaattin Yüksel’in prenslerinden olan Barış Erel’in yönetime yazılmasına karşı çıktığı ifade edildi.
Diğer taraftan ise, Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ile İlçe eski Başkanı Utku Gümrükçü arasında yaşanan kavganın yine kongre sürecinde yolları mecburiyetten Alaattin Yüksel’in yanında çakışsa da bir birinin önünü kesmek için hamle yaptıkları ifade ediliyor. Başkan Arslan Gümrükçü ’nün yönetime yazılmaması için çabalarken, Gümrükçü ise, bu ekibin kongre salonunda çizilmesi için kendisine yakın isimler ile görüştüğü kulislerde dolaşıyor.     
Durum böyle olunca; “bu çarpık ilişkiden doğan çocukta sakat doğar”
Bu nedenle il kongresine kadar son birkaç gün içinde Yüksel’in bu yaşananları onarma şansıda olmadığına göre, Yüksel’in kongrede işinin çok zor olduğunu düşünüyorum.