Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

İzmir'de bundan sonra ne olacak'

Uzun zamandan beri yürüttüğüm Genel Yayın yönetmenliği görevini Sevgili Kardeşim Sercan Avcı’ya bırakmanın keyfi ile klavyenin tuşlarına basıyorum.

Bundan sonra ege postasından okuyucularımla köşe yazılarım ve zaman zaman yapacağım röportajlar ile okuyucularımız ile birlikte olmaya devam edeceğim.

Bu kararımızdan dolayı beni arayan ve mesajları ile kutlayan bütün dostlarımıza teşekkür ederim. 


Şimdi gelelim bugün kaleme alacağım köşe yasızına...

1 Kasım seçimlerinden sonra merakla beklenen yeni kabine kuruldu. Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı kabinede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etkili olduğu görülüyor. Listelerin yapılma aşamasında Başbakan Davutoğlu ve Erdoğan arasında listelerde sıkıntı yaşandığı iddia edilse de, Başbakan Davutoğlu’nun çok fazla direnemediği listelerin açıklanmasından sonra ortaya çıktı.


Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti için ne anlam ifade ettiğini buradan yazmamıza gerek yok. Hem 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya koyduğu siyasi taktikle  hem de 1 Kasım seçimlerinde tavırlarıyla  “ne kadar usta bir siyasetçi” olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Peki; açıklanan kabine İzmir için ne anlam ifade ediyor.

Binali Yıldırım’ın yeniden Ulaştırma Bakanı olarak kabinede yer alması İzmir’de önümüzdeki dönem yeni bir dönemin olacağına dair bir mesajdır. Yani bugünden itibaren açıklanan kabine ile birlikte İzmir’e verilen mesaj “bundan sonra İzmir’in patronu Binali Yıldırım’dır.” Bu mesaj net…

Peki; bundan sonra ne olacak…

Binali Yıldırım “ne derse o olacak”

Binali Yıldırım ve ekibinin İzmir’de ilçelerde uzun zamandan beri devam eden sıkıntıları çözmek için kolları sıvayacağını düşünüyorum. Özellikle il başkanlığında yaşanan sıkıntılar ve buna paralel sıkıntılar olan ilçe başkanlıklarında en kısa sürede çözülmesi için gerekli hamleleri yapacaklardır.
Aslında il başkanlığında yaşanan sıkıntıların kaynağında İl Başkanı Bülent Delican’ın yaptığı uygulama ve açıklamaları oldu.

İl Başkanlığı koltuğuna oturduğu günden itibaren yaptığı uygulamalarla “tek başına il başkanlığına hakim olma, kimseye güvenmeme, tek adam olma” isteği başarısızlığın en önemli nedenlerinden biridir.

Bir de parti içinde “yapılan dedikodulara kulak vermesi” onun yaşadığı en büyük handikaptı.  Ve Bülent Delican’ın ipini çeken en önemli olaylar ise, yaptığı yanlış tercihlerdi. Özellikle 7 Haziran seçim çalışmalarında “beni bu koltuğa Cumhurbaşkanı Erdoğan oturttu, 2019’a kadar buradayım” diyerek Erdoğan’a olan yakınlığını ifade etmiş olsa da yaptığı uygulamalar da ne Erdoğan’a ne de Erdoğan’a yakın isimlerle birlikte adım attı.

Bunu iki örnekle özetleyebiliriz.

Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’de yaptığı mitingin “tam anlamıyla fiyasko” ile sonuçlanması ve akabinde yaşananlardan sonra kendisinin sorumluluğunun olmadığını dile getirip ihaleyi İzmir Valisi Mustafa Toprak’a yıkması siyasi bir rezaletti.

Oysa 7 Haziran seçimlerinde yaşanan başarısızlığın faturasını oraya buraya çıkaracağına tam tersine sahiplenerek kendi tabanına mücadele mesajı vermesi gerekiyordu. Ancak; AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican “Gemisi su alan kaptan misali gemiyi kurtarmak yerine terk etmeyi” tercih etti.   


Bu süreçte yaptığı açıklamalarla toparlayıcı olma rolünü beceremedi. Seçimden sonra il yönetimiyle bir olma savaşı vermesi gerekirken, tam tersine etrafında olan ve birlikte yol arkadaşlığı yaptığı yöneticilerle arasına mesafe koydu ve iş yapan değil, dedikodu yapan il yöneticileriyle yoluna devam etti.
 
İkinci handikapı ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte siyasi hayatına devam eden ve bu çizgisinden hiç ödün vermeyen bakanlık koltuğundan ayrılmasından sonra  dahi gittiği her yerde AK Parti teşkilatlarının yoğun ilgisi ile karşılanan AK Parti’nin kurucularından ve son yıllarda AK Parti’nin İzmir’de en önemli kozlarından biri olan Binali Yıldrım’ı 7 Haziran seçimlerinde yok sayması ve yapılan programlarına katkı koymaması oldu.

Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın olduğunu her defasında ifade eden AK Parti İl Başkanı Bülent Delican Yıldırım’a sırtını dönerek bir kez daha kendisini o koltuğa oturtanları hayal kırıklığına uğrattı.

Erdoğan sevdalısı Delican bu yaptıklarından ve 1 Kasım seçimlerinde yaptığı yanlışlar sonucunda Binali Yıldırım’ın mesafe koymasının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar’a sığınarak kendisini korumaya almaya çalıştı.

Ancak; İl Başkanı Bülent Delican’ın bu uygulamaya çalıştığı taktik AK Parti’de ciddi sorunların yaşanmasına neden olabilecek bir oyundu.

Yaptığı açıklamalarla teşkilat içinde oluşabilecek çatlaklara davetiye çıkaran Delican, SKM yemeğinde sadece üç vekil ismini Bakan olması için vermesi geride kalan vekilleri dışlaması ya da yok sayması, ardından Ankara’da mecliste kayıt yaptıran hiçbir vekilin programına katılmayarak (Buna Binali Yıldırım da dahil) sadece AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar’ın programına katılması Delican ve vekiller arasında ciddi sıkıntıların yaşanmasına neden oldu.

Delican’ın bu davranışları parti içinde “Binali Yıldırım’cılar ve Nüket Hotar’cılar” diyerek teşkilatları bölme noktasına getirmiş ve ciddi sıkıntı yaratmış durumda…

Oysa bu durumda İl Başkanı Bülent Delican’ın daha dikkatli ve ortada durması gerekirdi. Bu yazdıklarım bütün teşkilat üyeleri ve Ankara’da genel merkez koridorlarında konuşuluyor. O nedenle İzmir’de teşkilatlar içinde kısa zaman ciddi bir değişimin olmasını bekliyorum.

Seçildiği günden beri il yönetiminde etrafında olan kişilerle ilgili sürekli tartışma konusu olan İl Başkanı Bülent Delican’ın AK Parti kurumsal kimliğine yakışan bir tavır sergilemediğini ve doğru temsil etmediğini, düşünüyorum.
Bu nedenle bu görevi daha ciddiyetle yapacak ve çevresi ile barışık birine bırakması gerektiğini düşünüyorum.

NOT; İl Başkan Delican’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı olay ziyaretine değinmek istiyorum. Bu ziyaret AK Parti’lilerin dilinden düşmüyor. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’u ziyaret eden İl Başkanı Delican ile birlikte gidenler arasında yapılan eleştirilere rağmen yanından ayırmadığı gezici Köksal Çakıcı ve şoförünü protokole alarak yaptığı ziyaret AK Parti içinde günlerce çalkalandı. İşte AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’ın  vizyonunu en iyi şekilde anlatan durum.