Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

CHP'de Gürsel Erol gerçeği!

CHP’de uzun zamandan beri yaşanan iç çekişmeler ve hesaplaşmalar nedeniyle partinin seçmenle yaşadığı iletişim sorunu CHP’yi her geçen gün biraz daha geriye götürdüğü gibi iktidar iddiasından uzaklaştırdığı gerçeğini de bütün partililer tarafından biliniyor.   

Özellikle Baykal döneminden sonra CHP Genel Merkez’de yaşanan kavgalar ve iç çekişmeler partinin önünde büyük bir sorun olarak duruyor…

CHP’de üst tarafta yaşanan rekabet zaman zaman karşı karşıya olan isimleri bazen bir ayara getirebiliyor…

Özellikle Muharrem İnce’nin Genel Başkan adayı olduğu kurultayda bazı isimlere karşı parti içinde yaşanan rekabetten sonra üst taraf iyice karışmıştı.

Ve bu hesaplaşmanın en fazla hissedildiği dönem ise, 7 Haziran'da yapılan genel seçimlerde milletvekili aday belirlenmesinde ortaya çıktı.

Zaten CHP’nin aldığı oy oranına bakarsanız, AK Parti’nin oy kaybettiği dönemde dahi CHP’nin oyunu arttıramamasının nedeninin bu çekişmelerden kaynaklandığını söyleyebilirim… Zaten bu konuda CHP Genel Merkez'de sohbet ettiğimiz birçok MYK ve PM üyesi bunu açık açık ifade ediyor.   

Bu konuyu kimlerle sohbet ettiğimi onlarla 'off the record' konuştuğum için isimlerini yazmam doğru olmaz…
 
7 Haziran seçimlerinde iç çekişmeye kurban giden bir ilden bahsetmek istiyorum…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’un memleketi Tunceli… CHP 7 Haziran genel seçimlerinde Tunceli’den milletvekili çıkararamamıştı. Çıkaramadığı gibi de 'Kılıçdaroğlu kendi memleketinden vekil çıkaramadı' diyerek muhalefetin diline düşmüştü. Bu durumda da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun prestij hanesine eksi olarak yazılmıştı.

CHP'nin 1 Kasım Genel Seçimleri için Tunceli'de yaptığı eğilim yoklamasından yola çıkarak Parti içinde yaşanan rekabeti, ve nasıl vahim sonuçlar doğurduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum.

7 Haziran seçimlerinden hemen önce Tunceli’de yapılacak seçimleri takip etmek için Gürsel Erol’un davetlisi olarak Tunceli’ye gittim. Elazığ’da havaalanında indikten sonra Tunceli’ye araç ile hareket ettik. Tunceli sınırını geçtikten sonra yaklaşık 60-70 kilometre dağlara taşlar aCHP bayraklarının asılı olduğunu yol boyunca gördük.  Bu beni ve yanımdaki İzmirli arkadaşlarımı çok etkilemişti.

Kendimizi İzmir sokaklarında dolaşıyor gibi hissettik..

Ve bu görüntü HDP’nin yerel seçimlerde zafer kazandığı bir bölgede oluyor…

Hani yıllarca devletin otoritesini koyamadığı ve CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da varlığını ortaya koyamadığı bir yerde oluyor…

Orada insan şunu düşünüyor, madem vekil olacak, ekonomik olarak da sıkıntısı yok
Neden Tunceli…

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yakın olan bir isim neden daha rahat bir şehirde değil de bu kadar sıkıntının yaşandığı ve seçilme garantisi olmayan bir ilde aday adayı oluyor… Bunun nedenini Gürsel Erol ile konuştuğunuzda daha iyi anlıyorsunuz…  
 
Oraya gittikten sonra Gürsel Erol ile yaptığımız sohbette bana ilk söylediği söz çok önemliydi "Eğer parti burada ön seçim yapmazsa ben aday olmam” ve nitekim öyle oldu. CHP’de milletvekili adayı gösterilmesine rağmen bunu kabul etmeyerek adaylıktan çekildi.
 
Çünkü Gürsel Erol kendi tabiri ile “Dersim halkından vize almak istiyordu” ve ondan sonra yola çıkmak istiyordu. Bir taraftan bunu yapacak diğer taraftan ise, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi olan Tunceli’de muhalefetin Kılıçdaroğlu’na “kendi memleketinde vekil çıkaramadı” eleştirisini ortadan kaldırmak için çaba gösterecekti. Ve orada yaptığımız sohbette Tunceli’de başarısız olunması durumunda muhalefetin bunu çok iyi kullanacağını ifade ediyordu…

Gürsel Erol deneyimli bir siyaset adamı…

Siyasetle 1988 yılında üniversite eğitimi sırasında tanıştı. Sosyal Demokrat Halkçı Parti’de (SHP) Çankaya Gençlik Kolları’nda girmiş hemen akabinde 1990 ve 1991 yıllarında Partinin Ankara İl Gençlik Kolları Başkanlığı görevini yapmış, 1992 yılında SHP Kurucu Gençlik Kolları Genel Başkanı seçilmiş ve yaklaşık 60 ilde Gençlik Kolları’nın örgütlenmesini gerçekleştirerek bu görevi de başarıyla tamamlamış. 20 Kasım 1991 tarihinde kurulan SHP-DYP Hükümeti döneminde Türkiye’nin en genç İl Başkanı olarak Elazığ’da  İl Başkanlığı yapmış bir isim…

Sosyal demokrat çizgisinden hiçbir zaman ödün vermeyen Gürsel Erol artık elde ettiği deneyimi daha üst düzey bir yerde yapmak istiyor. Ve bu deneyime sahip olduğunu Tunceli’de yaşayarak gördüm.  

7 Haziran seçimlerinde ön seçim yapılamadığı için milletvekili sıralamasında gösterilmesine rağmen “Ön seçim yapılmayan yerde aday olmam” diyerek istifa eden Gürsel Erol ile 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra görüştüm.  Erol canını sıkan olay ise, muhalefetin “ Kılıçdaroğlu kendi memleketinde vekil çıkaramadı” eleştirisi olmuştu.
“Bu durumu düzelteceğiz” demişti.  

Şimdi bu durumu düzeltmek sadece Gürsel Erol’un değil bütün Tunceli halkının görevidir…

Peki; CHP'nin 1 Kasım Genel Seçimleri için Tunceli'de yaptığı eğilim yoklaması sonucunda Gürsel Erol’un en yüksek oyu alması “artık Dersimde patron benim” demektir.
Tunceli’ye gittiğimizde adım adım gezdiğimiz Çemişgezek, Hozat, Mazgirt, Nazımiye, Ovacık, Pertek ve Pülümür ilçelerinden CHP’li ya da diğer partilerden olan belediye başkanları Gürsel Erol’un aday olması durumunda kesinlikle CHP’ye oy vereceklerini söylemişlerdi…
 
O bölgeyi dolaşan ve bunları canlı canlı dinleyen biri olarak 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra Gürsel Erol’un aday gösterilemediği yerde CHP’nin destek görmediğini açık ve net gördük. Zaten alınan sonuçlar gösterilen adayların halk tarafından destek görmediği ortaya çıktı.

Aşiretçiliğin ve feodal ilişkilerin devam ettiği Tunceli’de kişilerin çok önemli olduğunu Tunceli halkı 7 Haziran seçimlerinde net bir şekilde ortaya koydu… Böylece CHP Genel Merkezi'nin dayatmasına en sert cevabı vermiş oldu
 
Şimdi her seferinde Tunceli’de aday olması durumunda CHP’ye iki vekil kazandıracağını söyleyen Erol’un Tunceli’de yapılan eğilim yoklamasında CHP örgütü içinde önemli bir desteğinin olduğunu bütün CHP Genel merkezi gördü.  Hele hele bu dönem Terörün bu kadar yoğun bir şekilde eylem yaptığı her gün cenaze haberlerinin geldiği bir dönemde Tunceli’ye gidip parti çalışması yapmak cesaret ister…

İşte Gürsel Erol bu yürekli tavrı karşılığını alacak ve CHP’nin Doğu’dan yakacağı meşalenin kıvılcımını Tunceli’den yakacak bir fırsat olacaktır.

  Ve Erol’un mecliste olması CHP’nin yıllarca yapılan popülist politikalardan uzaklaştıracak ve bölgenin gerçekten beklediği siyasi hamleler yaparak burada olan vatandaşların gerçek sorunlarını kucaklayacak hamleler yapacaktır…

Zaten Gürsel Erol salonda yaptığı konuşma ile bunun mesajını vermişti.
Gürsel Erol’un Tunceli’de CHP’de bütün güçlerin bir araya gelerek karşında oluşturdukları bloka karşı başarılı olması tesadüf değildir.  Bütün bu oluşuma rağmen başarılı olmak tesadüf değildir. Bunu yerinde gören biri olarak söylüyorum ki, Gürsel Erol Tunceli’de bir halk kahramanıdır…

O nedenle dün yapılan “eğilim yoklamasından çıkan sonuç” sadece CHP delegesinin değil, Tunceli halkının talebidir.

Gürsel Erol ile ilgili kim ne derse desin,  Genel Merkez’den genel başkan yardımcılarının Gürsel Erol’un çıkmaması için müdahalesine rağmen eğer insanlar Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den ve başka bir kentten Terör olayların hat safha da olduğu bir dönemde Gürsel Erol’un seçilmesi için kalkıp o kente gidip destek olmak için çalışma yapıyorsa   “bu halk harektedir, sahiplenmedir, örgütlenmedir, ”bunun başka bir açıklaması yok!

7 Haziran seçimlerinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu yanlış yönlendirerek sadece Gürsel Erol’un önünü kesmek için “Erol’un ön seçim olmazsa aday olmam” sözüne karşı Tunceli’de ön seçim yaptırmayan Genel Merkez yöneticileri Gürsel Erol’un 1 Kasım seçimlerinde milletvekili seçilmesinden sonra Kılıçdaroğlu’na ne söyleyeceklerini çok merak ediyorum…