Bu kan ve gözyaşı ne zaman duracak'
Dün haber ajanslarına Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde teröristlerin yola yerleştirdikleri patlayıcıların patlaması sonucu şehit ve yaralıların olduğu kara haberi Türkiye'nin yüreğine acı bir şekilde düştü.
Dağlıca Tabur Komutanlığı’ndan operasyona gitmek üzere ayrılan iki askeri zırhlı aracın geçişi sırasında patlatılan bomba Reuters haber ajansının duyurduğu bilgiye göre 16 şehit olduğu yönünde...
Ancak; TSK konuyla ilgili aradan 24 saat geçmesine rağmen açıklama yapmadı, yapamadı...
İçimiz kan ağlıyor…
Millet olarak kahroluyoruz… Bu nasıl bir acıdır, nasıl bir illettir yakamızı bırakmıyor…
Güzel ülkem kan gölüne dönmüş durumda… Her gün gelen şehit haberleri evlere, ocaklara ateş düşürmüş durumda.
7 Haziran seçimlerinden önce cennet olan ülkemiz ne yazık ki; Genel seçimlerden hemen sonra her gün biraz daha kaosa doğru sürüklenerek; kan gölüne dönmüş durumda.
Yıllarca terör belasıyla mücadele etmiş Türkiye Cumhuriyeti AK Parti’nin 13 yıllık iktidarı döneminde “tam terörden kurtulduk” derken yeniden ve şiddetini arttırarak başladı.
Bunun sorumlusu kimdir, kim ne yapmış, nasıl bu hale geldik, gibi sorunları peşinden koşmayacağım…
Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.
Ben milliyetçiyim, vatanseverim, yok “ben daha milliyetçiyim daha çok vatanseverim” sözleri popülizmden başka bir şey değil… Bu ülkede her gün insanlar ölüyor, bir insanın hayatından daha önemli ne olabilir…
Ben sağcıyım, ben solcuyum, ben daha doğrusunu söylerim, bana ne anlatırsanız anlatın ama bu yaşanan acıyı dindirmeye yetmeyecektir.
“Acının sağcısı, solcusu, milliyeti, milliyetçisi olmaz”
Şehit olan asker, polis ve ölen svil vatandaşlarımızın hepsi Türkoğlu Türk mü'
Tabi ki; değil.
Bu ülkenin bu hale gelmesinin tek sorumlusu “siyasetçilerdir”
Siyasetçilerin “egolarının” tavan yapması ve kişisel hırsları yüzünden “siyasi şiddetin baskısını” bedelini ülkenin evlatları çekiyor…
Koltuk sevdalısı siyasetçiler sıcak makamlarından, televizyon ekranlarından, etrafında koruma ordularıyla deyim yerindeyse ahkam kesiyor…
Oradan ahkam kesmek kolay...
Yaptıkları açıklamalardan sonra kişisel kaprisleri yüzünden her gün insanlar ölüyor. Gencecik bedenler toprağa düşüyor...
Başbakan’ın her gün ekranlara çıkarak ”Bunun hesabı sorulacak, bıçak kemiğe dayandı, bu devlet büyük bir devlettir bir iki çapulcuya pabuç bırakmayacağız” gibi açıklamalarla halka psikolojik moral vermekten öteye gitmiyor…
Bu ülkede en fazla kendisini ülke sevdalısı olarak gören, Milliyetçi Hareket Partisi ve onun lideri, Devlet Bahçeli bu gelen şehit cenazelerinden sonra evine ateş düşmüş insanlara ne anlatacak…
Ya da bu ülkede bazılarının "vatan haini" olarak nitelediği HDP lideri Selahattin Demirtaş’ın bu yaşananlardan sevinç çığlı atması neyi değiştirecek…
Bu ülke yıllarca birlikte yaşamış iki halkı birbirine düşürecek açıklamalar yaparak aralarına nifak tohumları ekmeyin…
Bu ülkede savaş bitsin kan akmasın…
Artık evlerden Şehit cenazeleri kalkmasın…
Kendi siyasi gelecekleri için bu ülkede kan akmasını müsaade eden, bu dökülen kanlar üzerinden siyaset yapan ve şehit cenazelerine siyasi menfaat elde etmek için geleneler “AHLAKSIZDIR” bir daha söylüyorum “AHLAKSIZDIR…”
Eğer bu ülkede vatana ihanet eden varsa işte bu profile uyan siyasetçiler ”vatan hainidir.”
YETER ARTIK!
Bu ülkede bir Kürdün yapamadığı n? Bir Kürt ne yapamıyorsa Türke'de bunu yapamıyor...
Bu ülkede gerekçesi ne olursa olsun kan akmasın…
Kurtuluş mücadelesi nağraları atarak “akan kana” kılıf uydurmak isteyen haysiyetsizler, şerefsizler sussun artık…
Bu kan ve gözyaşı bitsin artık…
İnsanlar ölmesin…
Ben ne Türk, ne Kürt, ne Çerkez, ne Laz ne de Ermeni olmak istemiyorum… Ben insanca yaşamak, bana tanınan yaşam hakkını sadece ve sadece insanca yaşamak istiyorum…
Dağlıca Tabur Komutanlığı’ndan operasyona gitmek üzere ayrılan iki askeri zırhlı aracın geçişi sırasında patlatılan bomba Reuters haber ajansının duyurduğu bilgiye göre 16 şehit olduğu yönünde...
Ancak; TSK konuyla ilgili aradan 24 saat geçmesine rağmen açıklama yapmadı, yapamadı...
İçimiz kan ağlıyor…
Millet olarak kahroluyoruz… Bu nasıl bir acıdır, nasıl bir illettir yakamızı bırakmıyor…
Güzel ülkem kan gölüne dönmüş durumda… Her gün gelen şehit haberleri evlere, ocaklara ateş düşürmüş durumda.
7 Haziran seçimlerinden önce cennet olan ülkemiz ne yazık ki; Genel seçimlerden hemen sonra her gün biraz daha kaosa doğru sürüklenerek; kan gölüne dönmüş durumda.
Yıllarca terör belasıyla mücadele etmiş Türkiye Cumhuriyeti AK Parti’nin 13 yıllık iktidarı döneminde “tam terörden kurtulduk” derken yeniden ve şiddetini arttırarak başladı.
Bunun sorumlusu kimdir, kim ne yapmış, nasıl bu hale geldik, gibi sorunları peşinden koşmayacağım…
Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor.
Ben milliyetçiyim, vatanseverim, yok “ben daha milliyetçiyim daha çok vatanseverim” sözleri popülizmden başka bir şey değil… Bu ülkede her gün insanlar ölüyor, bir insanın hayatından daha önemli ne olabilir…
Ben sağcıyım, ben solcuyum, ben daha doğrusunu söylerim, bana ne anlatırsanız anlatın ama bu yaşanan acıyı dindirmeye yetmeyecektir.
“Acının sağcısı, solcusu, milliyeti, milliyetçisi olmaz”
Şehit olan asker, polis ve ölen svil vatandaşlarımızın hepsi Türkoğlu Türk mü'
Tabi ki; değil.
Bu ülkenin bu hale gelmesinin tek sorumlusu “siyasetçilerdir”
Siyasetçilerin “egolarının” tavan yapması ve kişisel hırsları yüzünden “siyasi şiddetin baskısını” bedelini ülkenin evlatları çekiyor…
Koltuk sevdalısı siyasetçiler sıcak makamlarından, televizyon ekranlarından, etrafında koruma ordularıyla deyim yerindeyse ahkam kesiyor…
Oradan ahkam kesmek kolay...
Yaptıkları açıklamalardan sonra kişisel kaprisleri yüzünden her gün insanlar ölüyor. Gencecik bedenler toprağa düşüyor...
Başbakan’ın her gün ekranlara çıkarak ”Bunun hesabı sorulacak, bıçak kemiğe dayandı, bu devlet büyük bir devlettir bir iki çapulcuya pabuç bırakmayacağız” gibi açıklamalarla halka psikolojik moral vermekten öteye gitmiyor…
Bu ülkede en fazla kendisini ülke sevdalısı olarak gören, Milliyetçi Hareket Partisi ve onun lideri, Devlet Bahçeli bu gelen şehit cenazelerinden sonra evine ateş düşmüş insanlara ne anlatacak…
Ya da bu ülkede bazılarının "vatan haini" olarak nitelediği HDP lideri Selahattin Demirtaş’ın bu yaşananlardan sevinç çığlı atması neyi değiştirecek…
Bu ülke yıllarca birlikte yaşamış iki halkı birbirine düşürecek açıklamalar yaparak aralarına nifak tohumları ekmeyin…
Bu ülkede savaş bitsin kan akmasın…
Artık evlerden Şehit cenazeleri kalkmasın…
Kendi siyasi gelecekleri için bu ülkede kan akmasını müsaade eden, bu dökülen kanlar üzerinden siyaset yapan ve şehit cenazelerine siyasi menfaat elde etmek için geleneler “AHLAKSIZDIR” bir daha söylüyorum “AHLAKSIZDIR…”
Eğer bu ülkede vatana ihanet eden varsa işte bu profile uyan siyasetçiler ”vatan hainidir.”
YETER ARTIK!
Bu ülkede bir Kürdün yapamadığı n? Bir Kürt ne yapamıyorsa Türke'de bunu yapamıyor...
Bu ülkede gerekçesi ne olursa olsun kan akmasın…
Kurtuluş mücadelesi nağraları atarak “akan kana” kılıf uydurmak isteyen haysiyetsizler, şerefsizler sussun artık…
Bu kan ve gözyaşı bitsin artık…
İnsanlar ölmesin…
Ben ne Türk, ne Kürt, ne Çerkez, ne Laz ne de Ermeni olmak istemiyorum… Ben insanca yaşamak, bana tanınan yaşam hakkını sadece ve sadece insanca yaşamak istiyorum…