Senaryo, yine aynı oyuncular farklı hedef Cemil Tugay!
Yine bir köşe yazısı yüzünden gündemdeyiz.
Evet, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay hakkında dün yazdığım yazı hakkında bazılarılarını rahatsız etmiş ve abuk sabuk laflar edilmiş.
"Hesaplaşacağız" demem bile fazla, çünkü ben zaten inanmadığım bir şeyin yanında durmam, yapılan haksızlığın karşısında dururum.
Bu kadar net!
2019 yılında aynı duruşu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunda Tunç Soyer için de sergilemiştim. O zaman da haksızlık yapıldığında sesimi yükseltmiştim.
Şimdi de aynı film, aynı senaryo. Birileri yine rahatsız oldu, yine çamur atmaya başladı.
Bu ne peki?
Tarih tekerrürden ibaret derler ya, işte tam da öyle bir durumdayız.
2019 yılında Tunç Soyer nasıl İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunda, Aziz Kocaoğlu'na yakın medya kuruluşları tarafından nasıl bir karalama kampanyası yürütüldüğünü hatırlıyor musunuz? O zamanlar Soyer'in babası üzerinden çirkin saldırılar yapılmış adeta “mezardan çıkarılmış” üzerine siyaset yapılmışlardı…
Bugünkü tavrımı yine ortaya koymuştum…
Ve haksızlık karşısında durmuştum. Bu tavrımı Başkan Soyer çok iyi hatırlayacaktır…
Şimdi yine aynı senaryo, yine aynı oyuncular, ama farklı bir hedef: Cemil Tugay.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı geçen Tugay, şimdi Soyer'e yakın olan ve ondan beslenen bazı medya kuruluşları tarafından hedef haline getirildi.
İftiralar, yalan haberler...
Ah, bu medya oyunları hiç değişmiyor!
Duruşum neydi peki?
Doğruların yanında, yanlışların karşısında.
İşte yine aynı duruş, yine aynı tepki.
Benim için kimin yanında olduğu, kimin karşısında olduğu önemli değil. Önemli olan doğruyu görmek, haksızlığa "dur" demek.
Yeter artık bu medya numaraları!
Ben bu oyunu her zaman bozarım…
Yapılan yanlışlar, atılan iftiralar unutulmuyor
Ve evet, biz yine buradayız, yine doğruları haykırıyorum. Kim ne derse desin, doğru neyse onun peşindeyim. Ve bu doğruları, cesaretle, doğrudanlığıyla söylemeye devam edeceğim!
Okuyorum, duyuyorum, şaşırıyorum!
Ne diyorlar dersiniz?
Bakıyorum da, Cemil Tugay'a karşı iftira ve yalan rüzgarları esmeye devam ediyor. Hani, biraz insaf, biraz vicdan!
Yahu, bir insanın başarısız olması için bu kadar çaba sarf edilir mi? Bu, adeta bir iftira kampanyası haline gelmiş!
Cemil Tugay'ın atanmaması için bu kadar yalan ve iftira..
iktidara yakın iş adamlarının adamıymış!
Lan oğlum kafayı mı yediniz?
Şimdi dün gece CHP Genel merkezinde İzmir Büyükşehir Belediye başkanlarının görüşüldüğü saatler de İstanbul'dan İzmir'e politik yorumlar yağdıran, CHP Genel Merkezine 'ayar' vermeye çalışan ve Twitter üzerinden siyasi gündemi meşgul eden isim CHP’nin eski genel başkan yardımcısı Eren Erdem…
Gelin, bu açıklamasını inceleyelim: Bu açılama tam anlamı ile Tugay’ın adaylığının önüne geçmek için algı yaratma çabasından başka bir şey değil…
İzmir’deki politik manzarayı 500 kilometre uzaktan gözlemleyip değerlendiren Erdem, sanki siyasi bir falcı. Bir yanda CHP Genel Merkezine 'ayar' verirken, diğer yanda İstanbul'dan sosyal medya üzerinden 'klavye silahşorluğu' yapıyor.
Erdem, CHP'de aday belirleme süreçlerini eleştiriyor. "İnsan bu sözleri söylerken biraz utanır," . Cemil Tugay'ın adaylığına ve diğer aday belirleme süreçlerine dair eleştirileri, sanki parti içinde bir 'intihar timi' gibi.
Oysa CHP genel merkezi tarafından eski defterler kapanıyor, yeni sayfalar açılıyor. Anlaşılan o ki, partinin genel merkezi, aday belirleme yöntemlerinde bir devrim yapıyor. Bu defa, işler biraz farklı yürüyor, genel merkezin duvarları arasında değil, sahada, halkın arasında şekilleniyor.
Evet, genel merkez yöneticileri, bu sefer adayları belirlemek için kendilerini ilçe başkanlarının, il yöneticilerinin ve bölgedeki sivil toplum örgütlerinin ayağına atıyorlar. "Kimi aday olarak görmek istersiniz?" diye soruyorlar
Demokrasi bu, işte!
Önceki dönemlerde böyle miydi?
Elbette hayır. Bu, CHP için bir ilk.
Düşünün, genel merkez yöneticileri, şehir şehir, ilçe ilçe dolaşıp, insanların nabzını tutuyor.
Bu, adeta bir demokrasi şöleni.
Belki de parti'nin geleceğini şekillendirecek bu kararlar, halkın sesine kulak vererek alınıyor.
Bu süreç, partinin yerel dinamiklerle olan bağını güçlendirecektir. Şunu söylemek gerek: CHP, bu yeni aday belirleme süreciyle, parti içi demokrasiye yeni bir soluk getiriyor… Şimdi CHP Genel merkezi bu çalışmaları yapılırken, Erdem'in Twitter'daki Tunç Soyer'in aday yapılmamasını Kılıçdaroğlu'nun kurultayda desteklenmesiyle bağlantılı olarak görüyor. Acaba Erdem, İstanbul'da yaşamasına rağmen İBB şirketinden aldığı maaşın etkisiyle mi bu açıklamaları yapıyor?
Şimdi de Erdem’in bir iddia var: Cemil Tugay iktidara yakınmış…
Peki, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Yani, iktidar kendi desteklediği bir belediye başkanının başarısız olmasını neden istesin ki?
Hele de seçim kazanamayacağı CHP'nin kalesi olarak bilinen Karşıyaka'da!
Düşünün bir kere, mantıklı mı bu iddia?
Eğer Cemil Tugay gerçekten iktidara yakın adamların adamı olsaydı, neden Karşıyaka Belediyesi'nin hükümete olan SGK ve vergi borçları yüzünden bütün hesaplarına haciz konsun?
Bu nasıl bir mantık?
Görünen köy kılavuz istemez.
Düşünün, biraz mantık yürütün. Eğer Tugay iktidarın adamı olsaydı, belediyenin başına bu işler gelir miydi? Neredeyse hesapların tamamına haciz koyarlarmıydı?
Cemil Tugay Karşıyaka Belediye Başkanı.
Peki, bu kadar mı?
Hayır! Cemil Tugay, cesaretin ve dürüstlüğün canlı bir örneği olarak karşımızda duruyor.
Düşünün, bir belediye başkanı var karşınızda Televizyon programlarına çıkıyor, iktidarın belediyeler üzerinden yaptığı haksızlıkları dile getiriyor.
eleştiryor ve inandığını söylüyor... Tıpkı izmir'de herkes o dönem güçlü olan Kılıçdaroğlu'nun yanında yer alırken büyük bir cesaret örneği ile karşısında tek başına durduğu gibi...
Güçlünün yanından olmak yerine haklıın yanında oldu...
Bu, cesaret işi!
İşte bu yüreklilik, işte bu dürüstlük!
Cemil Tugay, siyaset dünyasında nadir bulunan bir karakter. Kendi doğrularından ödün vermiyor, halkının ve doğruların yanında duruyor.
Kim ne derse desin, kim ne iftira atarsa atsın, Cemil Tugay yılmıyor, doğruları söylemekten çekinmiyor. Bu, onun siyasi çizgisinin ne kadar sağlam olduğunun bir göstergesi. Bu tavrıyla, sadece Karşıyaka'nın değil, tüm İzmirlinin takdirini kazanıyor.
Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olur mu, olmaz mı, bilemem Ama bir şey çok açık: Adam gibi duruşu ve gösterdiği cesaretle herkesin takdirini kazandı.
Kurultayda sergilediği tavırla, Türkiye de CHP’li birçok kişinin gönlünde taht kurdu.
Bakın, burada önemli olan bir şey var: Tugay'ın sadece Karşıyaka Belediye Başkanı olarak değil, aynı zamanda bir duruşu ile siyasi arenada büyük saygıyı hak ediyor...
Tunç Soyer'in koltuğunu korumak için ona karşı iftiraya varan yalanlarla itibarsızlaştırmaya çalışanlara karşı, Tugay'ın nasıl dimdik ayakta durduğuna şahit oluyoruz.
Bu tavırda tam bir liderlik göstergesi…