Sındır'ın Bayraklı'yla hesabı ne'
CHP eski Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’ın belediye başkanlığından sonra başlayan milletvekilliği ve ardından CHP Genel Sekterliği görevinde siyasi hayatının belki de en kötü dönemini geçirdiğini ifade etmem yanlış olmayacaktır…
Sındır, hayatında CHP’nin hiçbir kademesinde görev almamış, belediye başkanı seçilmiş ve ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun vetosu ile aday gösterilmemişti.
Bu süreçten sonra mağdur belediye başkanı olarak örgütten destek gören Kamil Okyay Sındır milletvekili seçilmişti. Dönemin İl Başkanı Alaattin Yüksel’in de önerisiyle PM’ye girmiş ve CHP’nin 2 numaralı koltuğuna oturmuştu.
Aslında o günlerde Yüksel’in Sındır’ı önermesine çok anlam verememiştim. Ama Sındır’ın bugünkü durumunu görünce Yüksel’in neden önerdiğini şimdi anlayabiliyorum…
Bornova’da mağdur edildiğini anlatarak örgütte karşılık bulan Sındır’ın siyaseten nasıl savrulduğunu ve ne kadar yetersiz olduğunu bu süre zarfında hep birlikte gördük. Gelinen noktada bir kez daha Alaattin Yüksel’in ne kadar büyük bir siyasetçi olduğuna şahit olduk…
Sındır’ın Genel Sekreterlik döneminde siyaseten yaptığı yanlışları gündeme getiren bir gazeteci olarak benim haklılığımı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da görmüş olacak ki, CHP’nin 2 numarasını anahtar listesine yazmadı…
Ve Sındır PM’ye aday olamadı…
Peki, Sındır’ı CHP Genel Merkez koridorlarından uzaklaştıran gerekçeler nelerdi'
CHP’de önemli bir göreve gelmesine rağmen aklının İzmir’de olması ve yeniden belediye başkanı olma hayali, CHP Genel Sekreterlik görevinin önüne geçti. Bu nedenle bulunduğu makamın ağırlığını anlamadan koltuktan indi…
İndi inmesine ama nedense bir anda İzmir’de sahneye çıktı…
Aslında hiç alakası olmadığı bir konuyla ilgili tesadüf müdür bilinmez ama Bayraklı’da son bir yılda yaşanan iki olayda başrol oynadı…
Hem de hiç ilgisi olmamasına rağmen kendisini topa soktu.
İlk karıştığı olayda “kaçak düğün salonu” konusunda yasayı uygulamaya çalışan Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a “Sayın Başkan Vali Bey’le görüştüm, bana belediye başkanı ile görüşün ‘makineler bozuldu’ diye bir tutanak tutsun bu tutanağı Kaymakam ve ilçe emniyet müdürüne imzalattırsın yıkımı bu şekilde durduralım” diyerek belediye başkanının görevini yapmasını engellemeye çalışan Sındır, hem Kaymakamı hem de İzmir Valisini zan altında bırakmıştı…
İkinci olayda ise Sındır, Bayraklı Belediyesi’ne Özkanlar Pazaryeri’nin kapatılması ile ilgili mahkeme kararının uygulanmaması için de devreye girdi.
Bu süreçte pazarcılarla ilgili yaşanan sorunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmede sessiz kalan Sındır’ın günler sonra kendi partilisi belediye başkanına karşı medya üzerinden cephe alması şaşırtıcıydı.
Kılıçdaroğlu’nun yanında sessiz kalan Sındır’ın medyada Özkanlar Pazaryeri ile ilgili yaptığı açıklamanın bir bölümünü paylaşmak istiyorum;
“Bu kentin sorunudur. Sadece pazarcının değil orada alışveriş yapanın da sorunudur. Doğrudan sorunun sebebi de çözüm yeri de yerel yönetimlerdir. Yer bulamıyorsan soruna el atarsın, çaba sarf edersin. Amaç çözümsüzlük değil çözümden yana tavır koymaktır. Pazarcı esnafıyla oturulur, ikna edilmeye çalışılır. Başkan önce, pazarcı esnafını çağıracak, muhatap alacak. Kendi esnafı, yurttaşı olarak görecek ve öyle çalışacak. Büyükşehir ile oturacak, konuşacak. Yeri varsa isteyecek. Yoksa alan kiralayacak. Çözümsüzlük olabilir ama çözüm için de çalışma olur. Ne yazık ki biz bunu Bayraklı’da göremiyoruz”
Peki, şimdi sormak lazım;
* Kamil Okyay Sındır bu açıklamaları yaparken acaba Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ile konuşup gelişmeler hakkında bilgi aldı mı'
* Kamil Okyay Sındır Türkiye’nin bu kadar sorunu varken neden Bayraklı’daki pazaryeri ve kaçak düğün salonu tartışmalarına müdahil oluyor'
* Sındır belediye başkanı olduğu dönemde acaba mahkemelerin aldığı bir karara direndi mi'
Daha sorabileceğim birçok soru var ama asıl merak ettiğim Sındır’ın Bayraklı Belediye Başkanı Karabağ ile nasıl bir hesabı var, bunu anlamaya çalışıyorum…
Bayraklı’dan aday olmayacağına göre acaba İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak da Hasan Karabağ’ı kendisine rakip olarak gördüğü için mi böyle bir tavır içine girmiş…
Kamil Okyay Sındır’ın Genel Sekreterlik performansından sonra şansının olduğunu düşünmüyorum…