Dolar 32,4746
%0.29
Euro 34,7434
%0.45
Altın 2.413,100
%1.38
Bist-100 10.046,00
%-0.37

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

'Postacı CHP'nin kapısını iki kere çaldı'

Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında bir referandum, bir cumhurbaşkanlığı, bir yerel seçim ve üç milletvekili genel seçimini art arda kaybeden CHP için; her seçimden sonra “CHP neden seçim kazanamıyo? Seçmen neden CHP’ye oy vermiyo? CHP neden olması gereken yerde değil'” Diye sorulan sorulara, akademisyen kartvizitli siyaset biliminin uzmanı genel başkan danışmanları ve partinin deneyimli kurmayları, doğru dürüst inandırıcı bir cevap veremiyorlar nedens? Fakat her milletvekili genel seçiminde yeniden milletvekili seçilmeyi çok güzel beceriyorlar!

Bilindiği gibi Sayın Kılıçdaroğlu’nun, 33. Kurultay’dan birkaç gün önce CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklaması kamuoyunda beklenmedik büyük bir heyecan yaratmıştı. CHP birdenbire milyonların umudu olmuştu. Görsel ve yazılı medyanın büyük bir bölümü ağız birliği ederek, CHP’nin oy oranının bir anda %40’ların üstüne tırmandığını, Gandi gibi büyük bir liderin ayak seslerini manşetlerine taşımıştı.

Genel başkan seçildiği 33 Kurultay’da milyonlarca vatandaşın umutlarını geleceğe taşıyacak yazılı bir konuşma metniyle kürsüye çıkacağı beklentilerinin aksine, kravatsız, yaka-bağır açık bir vaziyette, “Yırtık ayakkabı ve Recep Bey” Muhabbetiyle başlayıp bitirdiği bir konuşmayla Sayın Kılıçdaroğlu, 33.Kurultay öncesi CHP’nin %40’ların üstüne çıkan oy yüzdesini bir balon gibi söndürmüş ve tek başına iktidar fırsatını yerle bir etmişti.

Sayın Genel Başkan Danışmanlarının ve partinin genel merkezindeki deneyimli kurmaylarının taşlar yerinden oynar; koltuk elden gider korkusuyla! Söyleyemedikleri gerçek işte budur.

CHP’deki değişim rüzgârlarının önü kesilirse, ne yazık ki, büyük bir olasılıkla, 2019 Milletvekili Genel Seçimleri’nden sonra yine “CHP neden bir türlü seçim kazanamıyo? Halk CHP’ye neden oy vermiyo? CHP neden olması gereken yerde değil'” Diye sorular sorulması kaçınılmazdır.

Sözün özü:

Postacı, CHP’nin kapısını, ilk kez 1977’de %41 oy alan Sayın Ecevit’in “Karaoğlan” karizmasının çizildiği ve Türk siyasi tarihinin önemli dönüm noktalarından biri “Güneş motel vakası”nda, ikinci kez de Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olduğu CHP’nin 33. Kurultay’ında çalmıştır. CHP bu iki önemli fırsatı da değerlendirememiştir.