Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Yüksel'in istifası ve sonrası

İzmir siyaseti CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in istifa etmesiyle bir anda yön değiştirdi…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyareti istifanın gölgesinde kaldı.  

CHP’de uzun zamandan beri devam eden çalkantı Yüksel’in istifasıyla zirveye çıktı.

Genel Merkez ile İl arasında son dönemlerde yaşanan çekişme iyiden iyiye gün yüzüne çıktı. Burada sorgulanması gereken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı olduğunu düşünüyorum…

Neden mi'

Yerel seçimler ve Kurultay sonrası CHP’de Yüksel ve Kocaoğlu’nun taleplerine boyun eğen CHP Genel Merkezi ve Kılıçdaroğlu bugünlerin yaşanmasının en büyük sebebidir. Ve Yüksel’in istifasından önce bunun sorgulanması gerekiyor...

Daha öncede defalarca ifade etmiştim. İzmir’in bu yapısı değişmediği sürece, CHP Genel Merkezi bu tavrını devam ettirdiği sürece ve böyle basiretsiz davrandığı sürece “İzmir’in patronu Aziz Kocaoğlu’dur”  kimse kusura bakmasın kapalı kapılar arkasından da kimse kahramanlık yapmasın…

Bu dönem parti içinde CHP Genel Başkan Yardımcıları ile İl Başkanı Yüksel arasında yaşanan çekişmenin zirve yaptığı dönem!

Bu partide sadece Genel Başkan koltuğuna oturmayan Yüksel’in İl Başkanı olmasının daha öncede yine defalarca ifade etmiştim. Altında yatan sebep Yüksel’e yakın isimlerin ikballeri için… Önümüzdeki dönem siyasi kariyerleri için Yüksel’i aday olmaya ikna etmişlerdir. Ve Yüksel geçen 8 ay içinde parti içinde yaşanan çekişmelere ve ağır eleştirilere maruz kalmıştır…

Yüksel, en fazla sıkıntıyı ise, CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı düzeyinde görev alan isimlerin İzmir üzerinde yaptığı hesaplar üzerinde ciddi sıkıntılar çekti.

Genel Başkan Yardımcılarının İzmir’de kapalı kapılar ardında gizli saklı yaptıkları kulisler makamlarına yakışmayan tavırlardı…

Bu nedenle CHP’nin İzmir kongresiyle başlayan çalkantılı süreci 8 ay boyunca devam etti.

Yüksel’e CHP Genel Merkez endeksli kumpas yaptılar ama CHP Genel Merkezi hedefine ulaşamadı.

Önümüzdeki günlerde daha büyük sıkıntıların beklendiği İzmir siyasetinde Yüksel’in bunu erken görerek yıpranmamak adına bu yaşanan krizi bahane ederek istifa etmiştir diye düşünüyorum.

Bu istifayla ince hesaplar yaptığı aşikâr… Nasıl m? İl başkanlığındaki yapıyı koruyarak ve zarar görmemek için yaptığı planın tıkır tıkır işlediğini görüyorum…

Yüksel ve ekibinin hızlı bir hamleyle yapılan seçimde kendi istedikleri adayı çıkarmaları CHP Genel Merkezi’nde bazı Genel Başkan Yardımcılarının hesabını alt üst ettiğini düşünüyorum…

Yüksel’in istifa kararını verdiği zaman il başkanlığından sadece “ceketini alıp gideceğini” düşünen varsa yanılıyor…

İzmir’de asıl siyaset bundan sonra başlıyor. Ve ben Yüksel’in bundan sonra İzmir siyasetinde daha etkili olacağını düşünüyorum.

Yaklaşık üç ay önce kaleme aldığım “Kocaoğlu yokum dedi ama…” başlıklı köşe yazımda Yüksel’in istifa edebileceğini ifade etmiştim.

Zaten Yüksel’in kongrede aday olmasının en büyük nedeni İzmir siyasetinde etkinliğini kaybetmemek için aday olduğunu sağır sultan bile biliyordu.

Yüksel’in istifasının ne anlama geldiğini çok iyi tahlil etmek lazım…

İl başkalığında Yüksel ve Kocaoğlu’nun yara aldığını düşünen varsa yanlış düşünüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Seferihisar’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede önümüzdeki dönem İzmir siyasetinde olacakları net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kocaoğlu’nun Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede Yüksel için “Benim 40 yıllık arkadaşım, bu partinin her kademesinde hizmet etti. Bu parti baraj altında kaldığında herkes bu partiyi terk ettiği dönemler partinin bütün yükünü çekti. CHP’ye bu kadar büyük hizmetler yapmış bir kişiye yapılanları kabul etmem mümkün değil. İl başkanlığı üzerinde hesapları olan varsa boşuna uğraşmasın seçim olursa karşıma aday çıkaramazlar” diyerek bu kararlığını ortaya koyduğunu düşünüyorum…

Kocaoğlu’nun bu görüşmesi aslında kamuoyuna her ne kadar Yüksel’in geri dönmesi gibi yansımış olsa da işin aslının öyle olmadığını düşünüyorum… Yüksel’in dönmeyeceğini Kocaoğlu da adı gibi biliyor…

Burada mesele İl Başkanlığı’na Genel Merkez düzeyinde bir müdahalenin yapılmasını engellemekti. Bu mesaj Kocaoğlu ve Kılıçdaroğlu zirvesinden Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu tarafından net bir şekilde verildi.  

Zaten Kocaoğlu’nun CHP İl Yönetim Kurulu üyelerinin hızlı bir şekilde toplanarak il başkanı seçmesinden sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda ilçe belediye başkanlarıyla toplantı tertip etmesi Yüksel’in istifasından sonra kamuoyu oluşturmak için yaptığı hamleden başka bir şey değil…

Belediye başkanlarını toplayan Kocaoğlu, Yüksel’in bu saatten sonra geri dönmeyeceğini bizden iyi biliyordu… Bu nedenle yaptıklarıyla hedeflerine ulaştıklarını düşünüyorum.

İl başkanlığında mevcut yönetimin devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yapılan görüşmelerden sonra bazı Genel Başkan Yardımcılarının İzmir İl Başkanlığı için kendisine yanlış bilgi verildiğini ifade ettiği söylendi.

Bu nedenle bazı Genel Başkan Yardımcılarının İl Yönetiminin görevden alınması yönünde çalışma yapmasına karşı Yüksel ve Kocaoğlu ekibinin özellikle Tekin Bingöl üzerinden MYK’dan böyle bir karar çıkmasını engellemek için hamle yapıkları ifade edildi.